Haberler

SIKI BOYUN BAĞI VE ÜFLEMELİ ÇALGI, GÖZ TANSİYONU SEBEBİ

Haberler
Güncelleme:
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

EDİRNE Sultan 1'inci Murat Devlet Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Dr. Tolga Ceylan, göz tansiyonu (glokom) rahatsızlığının bilinen nedenlerinin başında kravat veya fular gibi sıkı boyun bağları ile üflemeli çalgıların geldiğini söyledi.

EDİRNE Sultan 1'inci Murat Devlet Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Dr. Tolga Ceylan, göz tansiyonu (glokom) rahatsızlığının bilinen nedenlerinin başında kravat veya fular gibi sıkı boyun bağları ile üflemeli çalgıların geldiğini söyledi.

Sultan 1'inci Murat Devlet Hastanesi'nde düzenlenen toplantıda konuşan Göz Hastalıkları Uzmanı Dr. Tolga Ceylan, göz hastalıkları arasında yüzde 2 oranında görülen göz tansiyonu rahatsızlığıyla ilgili bilgi verdi. Glokomun, göz rahatsızlıkları arasında en sinsilerinden olduğunu belirten Ceylan, hastaların 35 yaşından sonra yılda 1 kez mutlaka göz tansiyonlarını ölçtürmeleri gerektiğini söyledi. Uzm. Dr. Ceylan, hastalığın nedenleri arasında kravat veya fular gibi sıkı boyun bağlamak ve üflemeli çalgıların olduğunu söyleyerek, "Görmemizin yüzde 70- 80'ini kaybettiğimizde ancak bu hastalık bize belirti veriyor. Sinir hasarı yüzde 80 olduğunda hasta bize geliyor, tedavisine başlasanız bile o yüzde 80 hasarı geri döndüremiyorsunuz çünkü sinirleri ölmüş oluyor. Hasta bize 'görmem kayboldu' şikayetiyle geliyor ve bu noktada maalesef görmesinin yüzde 80'i kaybolmuş oluyor. Biz bu hastalığı erken yakalamak istiyoruz. Erken yakalamak için de yapmamız gereken, hastalarımızın 35 yaşından sonra yılda 1 kez göz tansiyonlarını ölçtürmeleri gerekiyor. Bunun için de hastaların polikliniğe başvurmaları gerekiyor" dedi.

'TEDAVİSİ OLAN BİR HASTALIK'

Göz tansiyonu hakkında detaylı bilgi veren Dr. Ceylan, "Tedavisi olan bir hastalık. İlaçlar, damlalar kullanıyoruz eğer bu damlalarla sonuç elde edemezsek cerrahi yöntemlere başvuruyoruz ama tedavisinden önce tanısını koyma şeklimizden bahsetmek gerekiyor. Öncelikle göz tansiyonu olan hastamızın poliklinikte göz kornea kalınlığını ölçen cihazımızda, tonografi denilen cihazımızda göz tansiyonunu ölçüyoruz. Ölçümde sonra sinir kalınlıklarını ölçüyoruz ve görme alanıyla da ne kadar kaybı olduğunu saptıyoruz. Bunların hepsi devlet hastanemizde mevcut" diye konuştu.

'ÇOCUKLARDA ERKEN TANI KOYULABİLİYOR'

Göz tansiyonunun az da olsa çocuklarda da görülebildiğini kaydeden Ceylan, "Çocuklarda görülme oranı 1000'de bir şeklinde. Çocuklarda erken bulgu veriyor ve çocuklar erişkinlere oranla daha şanslılar çünkü çocuklar tanıyı erken alıyorlar. Onlarda medikal tedaviden daha çok cerrahi tedavi ön planda. Göz hemen büyümeye başlıyor ve aile bunu fark edip bize başvuruyor ama erişkinlerde kesinlikle bir belirti vermiyor göz tansiyonu, o nedenle 35 yaşından sonra bütün bireylerin göz tansiyonunu ölçtürmesi gerekiyor" dedi. Göz tansiyonu risk grubunda olan kişilerin; şeker hastaları, kortizon ilacı kullananlar ya da ailesinde bu öykü olan kişilerden oluştuğunu da belirten Ceylan, "Göz tansiyonu yediğimizle ya da diyetimizle ilgili bir hastalık değil. Bilinen 2 sebep var; bunlardan ilki sıkı boyun bağı yani kravatı çok sıkmak, fuları çok sıkmak. İkincisi üflemeli çalgılar. Bunların yaptığı baskılar nedeniyle riski arttırdığı söyleniyor. Bunların da yüzde 100 etkisi yok tabi ki" diye konuştu.

SIKI BOYUN BAĞI VE ÜFLEMELİ ÇALGI, GÖZ TANSİYONU SEBEBİ
Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel
title
Close