Serinlerken Hasta Olmayın
Bu yoğun sıcaklarda düğmesine bastığınız anda bir 'oh' dedirten klimalar, hatalı ve aşırı kullanıldığında ise solunum yolu hastalıklarından alerjilere kadar birçok soruna neden olabiliyor.
Bayındır Hastanesi İçerenköy'den Kulak Burun Boğaz Uzmanı Op. Dr. Ethem Şahin klima kullanımının faydalarını ve dikkat edilmesi gerekenleri anlattı.
Klima kullanımı hangi koşullarda avantaja dönüşüyor?
Bakımlı bir klima, sıcaklığın çok yüksek olduğu günlerde solunum yolu için bir avantaja dönüşüyor. Özellikle kalp damar ve yüksek tansiyon hastaları için, özellikle nemlendirici özelliği olan klimaları öneriyoruz. Ancak ciddi alerjik tablosu, sinüziti ya da yüz felci olanlarda ise klima çok sağlıklı bir serinleme seçeneği olmuyor. Alerjik hastalarda sadece polen filtreli klimaların kullanımını öneriyoruz. Herkes için ortak önerimiz ise klimayı sürekli serin konumda kullanmak yerine ortamın ısı-nem ayarını yapan konumda kullanılması. Bu konum hem nemi hem de ısıyı alıyor ve aşırı soğuk hava yaratmıyor. Ancak bakımı yapılmamış klimaların kullanımını kesinlikle önermiyoruz çünkü klimaların içinde zatürreye (pnömoni) neden olan mikroplar zaman içinde üreyerek risk yaratabiliyor.
Alerjenlerden kaçıp evine sığınanlar sıcaklara nasıl dayanacak?
Klimanın polen filtresi varsa, polen yükünü içeri ortama vermiyorsa kullanılabilir. Alerji hastalarının da nem modunu kullanmasını öneriyoruz çünkü nemli ortam alerjik reaksiyonu artırıyor. Nem, rutubet ve ev tozu özellikle sıkıntı yaratıyor. Klima nemi alıp içeriyi soğutmadığı zaman zaten mevcut ısı sizi rahatsız etmiyor.
Klima ile ilgili en sık görülen hastalıklar neler oluyor?
En sık görülen sinüzit vakaları oluyor. Ardından faranjit ve laranjit dediğimiz gırtlak iltihabı, şakaktan başlayan baş ağrıları, ense ağrıları ve bir sonraki seviyeye geçildiğinde akciğer iltihapları geliyor. Çok sık olmasa da bazı hastalarda yüz felcine neden olabiliyor. Ayar iyi yapılmadığında ve ortam çok kuruduğunda burun kanamalarının görüldüğüne dair yayınlar da var. Klimanın direkt vurması nedeniyle oluşan baş ya da boyun ağrıları ile hekime başvuranlar da olabiliyor. Özellikle ofis ortamında merkezi klimaların altında çalışanlar bu ağrılardan çok yakınıyor. Klimanın konumunun değiştirilemediği böyle durumlarda hastalarımızdan oturdukları yeri değiştirmelerini istiyoruz.
Klimadan en çok etkilenen gruplardan biri de alerjik nezlesi olan hastalar oluyor. Klimanın çalışması ile birlikte ortamın neminde ve ısısındaki değişiklik burun içindeki konkaların (burun eti) şişmesine ve bu da burun tıkanıklığına neden oluyor. Konkaların mikropların girişini engelleyici görevini yerine getirememesi ve burnun tıkanması üzerine ağzından nefes alınmaya başlanması ise baş ağrısı, ağız kuruluğu, akciğer enfeksiyonları ve viral hastalıklar gibi tabloların yolunu açıyor.
Her iki gruptaki hastalarda da klimanın oluşturduğu ani ısı ve nem değişikliği sıkıntılara neden oluyor. Alerjik saman nezlesi olan hastalarda burun tıkanıklığı ve akması ile gözlerde yanma, kaşıntı gibi şikayetler ortaya çıkabiliyor. Kronik sinüzit hastalarında da belirtiler artıyor, sinüs enfeksiyonları oluşuyor, geniz akıntısı ve buna bağlı akciğer enfeksiyonları ile geçemeyen öksürük oluşabiliyor. Op. Dr. Ethem Şahin, alerjik nezlesi olan hastaların mutlaka HEPA filtreli klimaları kullanmalarını öneriyor ve ekliyor: "Klimalara yerleşen akarlar alerjik reaksiyonları tetikliyor. Bu nedenle klimaların yıllık bakımlarının yapılması önem taşıyor."
Akciğerlerin iltihaplanmasını ifade eden zatürreenin havalandırma sistemleri yoluyla bulaşan şekline Lejyoner Pnömonisi deniliyor. Op. Dr. Ethem Şahin, hastalığın bu tipinin 1900'lü yılların başlarında lejyonerlerde görüldüğünü belirterek, "Hastalığa neden olan bakteri klimanın filtre sistemlerinde uygun nem ve ısıda yaşıyor ve klima çalışınca havaya karışıyor. Kişinin bağışıklık sistemi zayıf ise, başka hastalıklar nedeniyle tedavi görüyorsa ya da kronik hastalıkları varsa akciğere yerleşen mikrop zatürreeye neden olabiliyor. Hastalık kendini öksürük, ateş, halsizlik, terleme gibi belirtilerle gösteriyor. Hızla tanı konulup tedavinin başlatılması gerekiyor" diyor.
Yüze doğrudan vuran klima esintisi uzun süre devam ettiğinde yüz felcine neden olabiliyor. Yüz mimik kaslarının hareketlerini kontrol eden yüz sinirinin klimadan etkilenmesi sonucunda oluşan yüz felci, geçici olsa da görsel olarak kişiye çok rahatsızlık veriyor.
KLİMANIZI SAĞLIKLI KULLANMAK İÇİN
Nem ayar modu bulunan modelleri seçin.
Evde de otomobilinizde de polen filtresi bulunmasına dikkat edin.
Klimanıza yılda bir kez bakım yaptırın.
Özellikle ofiste klima doğrudan üstünüze vuruyorsa rüzgar panellerini ayarlayın, mümkün değilse yerinizi değiştirin.
Ortamın ısısını yazın da kışın da 20-24 derece arasında tutun.
Ortamın nemini yüzde 45-60 arasında tutun.
Klimaları ısıyı kademeli olarak artırarak ya da azaltarak kullanın.
Dışarıdan geldiğinizde ortamı aniden soğutmayın.