Selçuklu Eserlerine "Taş Kanseri" Tehdidi
BAYRAM BEDİR / ABDULLAH DOĞAN - Konya'da bulunan Anadolu Selçuklu dönemine ait eserlerden bazılarında "taş kanseri" adı verilen, rutubete bağlı erimelerin meydana geldiği bildirildi.
BAYRAM BEDİR / ABDULLAH DOĞAN - Konya'da bulunan Anadolu Selçuklu dönemine ait eserlerden bazılarında "taş kanseri" adı verilen, rutubete bağlı erimelerin meydana geldiği bildirildi.
KTO Karatay Üniversitesi Geleneksel Türk Sanatları Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Haşim Karpuz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Anadolu Selçuklu Devleti'ne yıllarca başkentlik yapan Konya'da, Selçuklulardan kalan bir çok ata yadigarı eser bulunduğunu söyledi. Kentin tarihi mekanlarının yerli ve yabancı ziyaretçilerin başlıca uğrak yerleri arasında bulunduğuna işaret eden Karpuz, son yıllarda bu eserlerin tamamına yakınının restorasyonunun gerçekleştirildiğini anlattı.
Karpuz, Konya'nın şehir merkezinde bulunan Sırçalı ve Karatay medreseleri ile Sahip Ata Külliyesi'nin en fazla bilinen Selçuklu eserleri olduğuna dikkati çekerek, bu eserlerdeki taş süslemeler ve ayetlerde bozulmalar görüldüğünü kaydetti.
Restorasyonu yakın zamanda yapılan eserlerde de rutubetlenmenin etkisinin görüldüğünü dile getiren Karpuz, şöyle konuştu:
"Temelden gelen nem, yapılan drenajlarla ya da restorasyonlarla çözülemedi. Bu, Selçuklu eserlerinin en büyük sorunlarından birisidir. Çatıdan, kubbelerden gelen yağmurun temele sızması, yahut zemindeki suyun yükselmesi gibi sebeplerden, bu sorunla karşı karşıyayız. Zemindeki nemli tabaka ve su, yapının temellerine sızarak duvarlara zarar veriyor. Rutubetin duvar boyu yükselmesiyle taş süslemeler eriyor. Buna taş kanseri deniliyor. İnce Minareli Medrese'deki süslemelerde ve kenar bordürlerinde kanseri görebiliyoruz. Bunun en önemli sebeplerinden birisi, zeminde betonlaşma ve asfalt. Toprak, suyu aşağıya doğru çekmiyor. Nefes alamayınca su yukarıya yükseliyor. Selçuklular döneminde bu böyle değildi. Su bir şekilde temellere zarar vermeden topraktan süzülüp gidiyordu."
Tarihi medresedeki süslemeler eridi
Karpuz, sorunun çözülmesi için eserlerin bulunduğu yerlerde zemin etüdü yapılarak, drenaj çalışmasının gerçekleştirilmesi gerektiğini bildirdi.
Bu konunun çok boyutlu olarak ele alınmasının şart olduğunu vurgulayan Karpuz, suyun uzaklaştırılması ve zemin suyunun kontrol edilmesinin hayati önem taşıdığının altını çizdi. Karpuz, İnce Minareli Medrese'nin taç kapısında yer alan süslemelerde bitkisel palmet ve rumilerden oluşan bordür ile ayetlerin zarar gördüğünü ifade etti.