Rektör Coşkun 8 Yılda Büyük İşler Yaptı
Rektör Prof. Dr. Coşkun, 8 yıllık hizmet dönemini anlattı, "Beynini kiraya verenlerin kimseye faydası olmaz" dedi
Mavera Kongre ve Sanat Merkezi'ndeki basın toplantısında görev yaptığı 8 yılda meydana gelen gelişmelerle ilgili bilgilendirmede bulunan GAÜN Rektörü Prof. Dr. Yavuz Coşkun, toplumla bütünleşen, yenilikçi bir bakış açısı ve vizyonla eğitime yenilikler getiren Gaziantep Üniversitesi'nin Türkiye'de bir parlayan yıldız haline geldiğini vurguladı. 15 Temmuz darbe girişiminden sonra Gaziantep Üniversitesi'nden ilişkisi kesilenlerin sayısının yüzü bulduğunu açıklayan Coşkun, "Mercek altına alının kişilerin sayısı 150 – 200 civarında. Kapatılan 15 vakıf üniversitesi FETÖ'nün kuluçka merkezi konumundaydı. Ama, şu kesinlikle unutulmamalıdır ki beynini kiraya verenlerin kimseye faydası olmaz" dedi.
98 ÜLKEDEN 3 BİN ULUSLAR ARASI ÖĞRENCİ
Rakamlara bakıldığında Gaziantep Üniversitesi'nde 8 yıllık görevi süresinde, fakülte sayısının 6'dan 16'ya, meslek yüksekokulu sayısının 7'den 9'a, Araştırma Merkezi sayısının 11'den 24'e, program sayısının 118'den 270'e, akademik personel sayısının bin 100'den, bin 600'e, öğrenci sayısının 11 binden, 44 bine yükseldiğini vurgulayan Prof. Dr, Coşkun, Gaziantep Üniversitesi'nin dünyanın 98 ülkesinden yaklaşık 3 bin uluslar arası öğrenciye ev sahipliği yaptığını da vurgularken, "Ayrıca, 25 ülkeden yabancı uyruklu öğretim elemanı öğrencilerimizin eğitiminde görev alıyor. Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültesi öğrencilerinin eğitiminde kullanacağımız üç uçağımız hava alanında bekliyor. Eğitimde ilk kez bizim uyguladığımız, daha sonra ise diğer üniversiteler tarafından taklit edilen İntörn Eğitim Modeli ile öğrencilerimizin yüzde 80'i daha diplomasını almadan teskere bırakıp işini bulmaktadır. Bu, müthiş başarı dünyanın hiçbir üniversitesinde mümkün değildir. Aynı uygulamayı artık diğer fakültelerde de hayata geçirdik" dedi.
TÜRKİYE'NİN İLK 15 ÜNİVERSİTESİNDEN BİRİYİZ
Gaziantep Üniversitesi'nin Türkiye'deki eğitim kalitesi kriterlerine göre yapılan değerlendirmelerde hep ilk 10-15 sıra arasında yer aldığına işaret eden Rektör Prof. Dr. Yavuz Coşkun, "Gaziantep Üniversitesi Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı'ndan Sanayi tezleri Programları bünyesinden en fazla destek alan üniversitedir. Gaziantep Devlet Tiyatrosu'nun yer sıkıntısını gidererek oyunların üniversitemizde sahnelenmesini sağladık. Toplumsal Duyarlılık Projeleri Merkezimiz ile öğrencilerimiz birinci sınıfta toplumla bütünleşmek adına sosyal sorumluluk projelerinde yer almalarını sağlıyoruz. 2009 yılından bu yana TDP projelerinde yer alan öğrenci sayımız 300 proje grubu ve yaklaşık 10 bin öğrenciyi buldu" diye konuştu.
ŞEHİRLE BULUŞTUK, İŞ DÜNYASIYLA KUCAKLAŞTIK
Gaziantep Üniversitesi'nin, başta belediyeler ve diğer sivil toplum kuruluşları olmak üzere birçok kurum ile topluma yararlı projelerde iş birliği yaptığını anlatan Prof. Dr. Coşkun sözlerini şöyle sürdürdü: "Gaziantep Büyükşehir Belediyesi ile 'Sürücülerin Akreditasyonu Sertifika Programını' yürütüyoruz. Bu sayede sürücüleri eğitiyoruz. İş dünyasıyla aramızdaki derin uçurumları köprüler kurarak kapattık. Teknoloji Transfer Ofisi, TARGET ile iş dünyasıyla kol kola çalışıyoruz. Bilgiyi ürünün içine gömen araştırma geliştirmelerde işbirlikleri yapıyoruz. Target, Teknoloji Transfer Ofisimizde eğitim verilen kişi sayısı 4 bine ulaştı. Gaziantep Üniversitesi Teknopark bünyesinde bu yıl 5 ülkeden 5 ortak ile birlikte Erasmus Plus Projesi yürüteceğiz. Projemizin konusu gençlerin girişimcilik farkındalığının arttırılmasıdır. Biz, bilgiyi ürünün içine gömen bir eğitim modeli yaşama geçirdik. Ve hep birlikte bunun meyvelerini de alıyoruz"
ÇOCUKLAR ÖLSÜN MÜ?
Gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını cevaplandırırken, önümüzdeki günlerde temeli atılacak Çocuk Hastanesi inşaat alanındaki fıstık ağaçlarının kesilmesiyle ilgili de açıklamalarda bulunan Coşkun, "Hastanenin yeri maalesef çok sıkışık bir yere yapılmış. Oradan öbür tarafa genişleyemiyoruz. 'Oradan bir arsa istimlak edelim' dedik. 10 dönüm yer 10 milyon lira para çıktı karşımıza. Otopark yerimiz var. Orayı da Onkoloji Hastanesi için düşünüyoruz. Buradaki ağaçların taşınması için gerekli çalışmaları yaptık. Ankara ve İstanbul'da ağaçların taşınmasıyla ilgili temaslarda bulunduk. Ancak, ağaçların tamamının kurtarılma şansı çok az. Yani, ağaçların yüzde 70'inin kurtarılabileceği ümidini taşıyoruz. Ben, Gaziantepliyim. Fıstık ağacının ne denli zor yetiştiğini en iyi bilenlerden biriyim. Ama, diğer yandan da çocuk hastanelerinde bir yatakta üç çocuk yatıyor, ölüyor. Çocuk Hastanesi kesinlikle ana gövdenin yanında olmalı. Çünkü, basit bir tetkik, röntgen, tomografi için çocukları taşımak gerekiyor. Onkoloji'de bu sıkıntıyı yaşadık. Peki çocuklar mı ölsün, birkaç ağaç mı kurusun? diye sorulursa vicdanların vereceği cevaplar bellidir diye düşünüyorum. Kaldı ki, biz çevreci bir üniversiteyiz. Yüz binlerce ağaç diktik. Dağ, taşı yeşillendirdik. Kampusumuzu gezenler de bizim ağaç sevgimizin farkına varır."
150 – 200 KİŞİ MERCEK ALTINDA
Gazetecilerin 15 Temmuz darbe girişimi ve bunun GAÜN'deki yankılarıyla ilgili sorusuna cevap verirken, son 11 günde Türkiye'nin müthiş bir karanlık geceden, apaydınlık bir güne, güneşe geçişi yaşadığını kaydeden GAÜN Rektörü Prof. Dr. Yavuz Coşkun, bu konuda ise şunları söyledi: " Türkiye'yi karanlık noktaya taşımak isteyen, darbe rejimlerinin altına sokmak isteyen başarısız bir darbe girişimi, başta Cumhurbaşkanımız, ama her türlü siyasi platformda olan insanların, yelpazenin her tarafındaki insanların, bu toplumun her bireyinin gönlüyle katkı verdiği bir süreçle durdurulmuştur. Biz gençlerimize 2011 yılından beri bu tehlikeyi işaret ediyoruz. Çünkü biz damdan düşmüştük. Beyinlerini kiraya veren insanların devleti ele geçirme çabasını, her kurumu ele geçirme çabasını 2012'de çok müşahhas bir şekilde tespit etmiştik. Bunların kimseye bir faydası olmaz. 2013'te bunların yargıdaki mensuplarıyla falan ölümüne savaşlar verdik. Bizi itibar suikastı, bizi hukuk cinayetleriyle suçlamaya çalıştılar, ölümüne karşı koyduk. Yılamazdık, yılmadık. Bu darbeyi yapmak isteyenler, demokrasi aşığı Türk Milleti'nin tankın altına yatamayacağını düşündü, hesap etti. Ama, farklı bir şey oldu. Herkes tankların üzerinde, herkes bugün meydanlarda. Her görüşten her siyaset adamının katılımıyla Türkiye yekpare yek vücut halinde 'Demokrasi' dedi. Ve inşallah da bu ülke Çanakkale ruhuyla yepyeni bir ufukla bir birliktelikle insanların birbirlerine olan bakışının yeniden değerlendirilmesi ve hiç kimsenin ötekileştirilmediği ama herkesin birbirini kucakladığı bir anlayışla inşallah bu ülke gelecekte yepyeni, ışıl ışıl bir ülke olacak. Kapatılan 15 vakıf üniversitesi FETÖ'nün kuluçka merkezi konumundaydı. Bu kapsamda, üniversitemizde de 100'e yakın kişinin görevine son verildi. Bunların yüzde 70'i akademisyen. Ancak, 150 – 200 çalışanımız mercek altında ve inceleniyor. Bu kişilerin incelemelerinin tamamlanmasının ardından hakkında gerekli işlemler, hukuk çerçevesinde yapılacak. Çünkü, Maide Suresi'nde insanlara düşman oldukları kavimlere adaletsizce davranılmaması gerektiğini emrediyor. Bunlar için de süreç, aynı emir doğrultusunda yürüyecek."