Putin'e Göre Rusya'daki Protestolar "Seçim Malzemesi"Olarak Kullanlıyor

MOSKOVA (AA) – Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, geçtiğimiz günlerde Rusya genelinde düzenlenen yolsuzluk karşıtı protestoların seçim malzemesi olarak kullanıldığını savunarak, "Hukuk dışına çıkan herkes Rusya kanunları doğrultusunda cezalandırılmalıdır." dedi.

Putin, Rusya'nın Arhangelsk kentinde düzenlenen "Kuzey Kutbu-Diyalog Bölgesi" adlı konferansta yaptığı konuşmada, Rusya'daki protesto gösterileri, Rusya – ABD ilişkileri ve Kuzey Kutbu'na yönelik değerlendirmelerde bulundu.

Yolsuzluğa karşı mücadeleyi her zaman savunduklarını belirten Putin, yapılan son anketlere göre halkın da Rusya'daki yolsuzluk miktarının azaldığı görüşünde olduğunu öne sürdü.

Putin, 26 Mart'ta Rusya genelinde düzenlenen yolsuzluk karşıtı protestoların seçim malzemesi olarak kullanıldığını savunarak, "Bu durumu seçim malzemesi olarak kullanmak doğru değil. Arap Baharı veya Ukrayna'daki olaylara bakıldığında bu tür hareketlerin verebileceği zararı görüyoruz. Bu nedenle hukuk dışına çıkan herkes Rusya kanunları doğrultusunda cezalandırılmalıdır." ifadelerini kullandı.

"ABD'nin askeri faaliyetleri Rusya için tehdit unsuru"

ABD ile Rusya arasındaki ilişkileri de değerlendiren Putin, ABD'nin Kuzey Kutbu'ndaki askeri faaliyetlerinin kendileri için tehdit unsuru oluşturduğunu belirterek, "Biz Kuzey Kutbu'ndaki askeri faaliyetlerimizi yerel boyutta yürütürken, ABD'nin örneğin Alaska'da geliştirdiği füze savunma sistemi küresel bir problemdir." dedi.

ABD'nin Alaska eyaletinde geliştirdiği füze savunma sisteminin, son dönemin en büyük küresel problemlerinden biri olduğunu savunan Putin, "Bu tür faaliyetlerin Rusya için tehdit unsuru olduğunu düşünüyoruz. Biz Kuzey Kutbu'ndaki askeri faaliyetlerimizi yerel boyutta yürütüyoruz ancak ABD'nin geliştirdiği yalnızca bir savunma sistemi değil, aynı zamanda nükleer bir tehlike." ifadelerini kullandı.

Putin, Rusya ve ABD arasındaki işbirliğinin Suriye gibi bazı hassas konularda ise söylenenlerin aksine daha iyiye gittiğini ifade ederek, "Bu iyi bir işaret ve bu durumun dünyanın diğer bölgelerine de yansımasını umuyoruz. Rusya, ABD'ye ortaklık kurmak istediği büyük bir güç olarak bakıyor ve bunun dışındaki iddialar ise gerçeği yansıtmıyor." şeklinde konuştu.

Rusya'nın Washington Büyükelçisi Sergey Kislyak'a yönelik "casusluk görüşmeleri" suçlamalarına da atıfta bulunan Putin, "Bu, saçmalık. ABD'nin Moskova Büyükelçisi bizlerle, Rus hükümetinden yetkililerle, Rus şirketlerinin temsilcileriyle devamlı görüşüyor ve biz bunu engellemekten ziyade teşvik ediyoruz. Diplomasi bunu gerektirir." şeklinde konuştu.

- "Kuzey Kutbu'nda çatışma fikrinden uzağız"

Rusya'nın, Kuzey Kutbu'nun sınırlarının belirlenmesi dahil, bu bölgeye yönelik bir çatışma potansiyeli fikrinden uzak durduğunu anlatan Devlet Başkanı Putin, uluslararası standartlar sayesinde, tüm devletlerin bölgedeki haklarının net bir şekilde belirlendiğini ifade etti.

Kuzey Kutbu'nun değerinin giderek arttığına işaret eden Putin, şu ifadeleri kullandı:

"Kuzey Kutbu'nda çok önemli ekonomik fırsatlar bulunuyor. Dünya ikliminin durumuna büyük oranda bağlı olan bölgenin tüm değerleri için yapıcı istişarelerin ve eşit işbirliğinin korunması gerekiyor. Rusya, Kuzey Kutbu'yla ilgili meselelere ve bölgenin etkin bir şekilde geliştirilmesine yönelik yapıcı işbirliğine hazır. Bölgenin ekonomik anlamda geliştirilmesine yönelik programımız uzun yılları, 150'den fazla projeyi ve trilyonlarca rubleyi kapsıyor."

- Kuzey Kutbu'nun enerji potansiyeli

Uluslararası Enerji Ajansı verilerine göre, Kuzey Kutbu'nda dünyadaki toplam keşfedilmemiş petrol rezervinin yüzde 13'ü ve doğalgaz rezervinin yüzde 30'u bulunuyor.

Rusya'nın, Yamalo-Nenets bölgesinde 1960'ların başlarında petrol üretimine başladığı bölgede ABD ise Alaska'daki Prudhoe Bay sahasında 1977'den beri üretim yapıyor. Prudhoe Bay sahasındaki petrol üretimi günlük yaklaşık 300 bin varil.

Rusya Enerji Bakanı Aleksandr Novak, bir süre önce yaptığı açıklamada, Kuzey Kutbu'ndaki petrol üretiminin Rusya'nın toplam üretimindeki payını 2035'e kadar yüzde 22'ye çıkarmayı amaçladıklarını söylemişti.