Haberler

Prof. Dr. Ayhan Çitil, çağdaş felsefenin krizini anlattı

Haberler
Güncelleme:
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Akademisyen Prof. Dr. Ayhan Çitil, "Kant'ın Kritik Projesi ve Çağdaş Felsefenin Krizi" başlıklı bir konuşma yaptı.

Akademisyen Prof. Dr. Ayhan Çitil, "Kant'ın Kritik Projesi ve Çağdaş Felsefenin Krizi" başlıklı bir konuşma yaptı.

Beyoğlu'ndaki Akbank Sanat'ta gerçekleşen ve moderatörlüğünü akademisyen Emre Şan'ın yaptığı söyleşide, felsefede "kritik" ve "kriz" kavramları ele alındı.

Felsefi açıdan kritik ile kriz kavramlarının beklentiyle birlikte ele alınması gerektiğini dile getiren Çitil, beklentinin insan hayatında son derece önemli olduğunu söyleyerek, "Beklenti merak duygusuyla ilişkilendiğinde, konu felsefeyle son derece ilişkili bir hale geliyor." diye konuştu.

Ayhan Çitil, krizlerin vaat edilen beklentilerin yerine getirilmemesinden ortaya çıktığına işaret ederek, şunları kaydetti:

"İnsanların beklentilerini karşılayıp, meraklarını ya da varsa menfaatlerini gidermek üzere her zaman birileri belli şeyler vaat eder. Kriz dediğimiz şey de bu vaadin artık karşılanmaması, beklentilerin bir şekilde yerine getirilmemesinin fark edilmesi oluyor. Bir başka deyişle vaat edilenin ya da vaadin içinde sunulduğu sistemin artık sorunlu olmaya başladığının düşünülmesiyle krizler başlıyor."

Felsefecilerin görevinin ise bu beklentileri, merak ve menfaatleri yönetmek ve onlara sınırlar çizerek insanlara yol göstermek olduğunu aktaran Çitil, Alman filozof Immanuel Kant'ı örnek verdi.

Prof. Dr. Çitil, Kant'ın Kritik Projesi ile bilgiye farklı sınırlar çekmeyi önerdiğini ve bu sınırlar dahilinde bilimlerin gelişimine önemli bir katkı sağladığını aktardı.

"Felsefi anlamda yeni bir krizin içerisindeyiz"

Kant sonrasında temel bilimler ve mantıkta yaşanan gelişmelerle günümüzde kriz ve kritik sorularına beklenmedik bir geri dönüş yaşandığının altını çizen Çitil, şöyle devam etti:

"İnsanlar bu günlerde yeniden 'Acaba bilincin gizemi çözülebilir mi? Evrenin tamamının senaryosunu yazabilir miyiz?' şeklinde sorular sormaya başladı. Bu soruların sorulması insanların beklentilerini yükseltiyor. Ama aslında bu soruları ele alabilecek nazari çerçeveye çok da sahip değilmişiz gibi görünüyor. Tam da bu anlamda yeni bir krizin içerisinde olduğumuzu düşünüyorum. İçerisinde bulunduğumuz krizde, metafizik alanın tekrar düşünülebileceğini gündeme getirenlerle, bunun olamayacağını savunanlar arasında süren çatışma aynı zamanda toplumda şizoit bir durum meydana getiriyor."

Ayhan Çitil, özellikle Türk toplumunun bu yarılmanın tam merkezinde olduğunu dile getirerek, "Hakikatle ilişkimizde kendindelikle içselliği düşünsel çerçevemizin içine bir nebze olsun alabildiğimiz yeni bir düşünüş biçimi geliştirebilir miyiz? Yani yeni kritik yazabilir miyiz ya da yeni bir sınır çizebilir miyiz? soruları önem kazanıyor. Bu sınırın yapay karşıtlıklar üzerinden birbirimizi bu kadar yormamıza da engel olacak ama aynı zamanda teorik problemlerimize de deva olacak bir sınır olması gerek diye düşünüyorum." diye konuştu.

İstanbul 29 Mayıs Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü'nde görev yapan Çitil, mantık, matematik felsefesi ve ontoloji alanlarıyla ahlak felsefesi alanlarında çalışmalarını sürdürüyor.

Çitil, nesne merkezli bir matematik felsefesi geliştirme projesine ilişkin çalışmalarının bir kısmını 'Matematik ve Metafizik, Birinci Kitap: Sayı ve Nesne' başlıklı bir kitap olarak yayımlamıştır.

Kaynak: AA / Güncel
title
Close