Pozitif Düşünce Platformu Aliyev'i Misafir Etti
Pozitif Düşünce Platformu "Nahçivan'a kimlikle gidilmeli pasaport ve vize kalkmalı" dedi.
Iğdır'da görev yapan kariyer sahibi aydın kişilerden oluşan Pozitif düşünce Platformunun Ocak ayı misafiri Azerbaycan Kars Başkonsolosluğuna bağlı olarak çalışan Iğdır konsolosu Asiman Aliyev oldu.
İş adamı Erdoğan Keskin'in eşinin açtığı Nar mutfağı ev yemekleri lokantasında Azerbaycan Kars Başkonsolosluğuna bağlı olarak çalışan Iğdır konsolosu Asiman Aliyev'in Iğdır'a yeni atanması nedeniyle verilen yöresel Bozbaş ve üzümlü pilav menülü yemekten sonra yapılan sohbette Azerbaycan-Nahçivan Iğdır ilişkileri ele alındı.
Platform sözcüsü Dr. Mehmet Kum ve diğer konuşmacılar Sınır kapılarının açılması ile başlayan sürece değinerek Iğdır ve Nahçivan'ın kalkınması için gereken çalışmalar üzerinde durarak, Iğdır'dan her yıl Gürcistan uzak olmasına rağmen binden fazla insan turistik gezi için Gürcistan'a gidiyor. Sebep vizenin olmaması. Kardeş dediğimiz ülke Azerbaycan bize vize uyguluyor. Azerbaycan olsun ama Nahçivan Özerk Cumhuriyeti ayrı bir statüye sahip olmalı aynı Gürcistan ve Kıbrıs Türk Cumhuriyeti gibi kimlikle gidilip gelinmelidir. Nahcivan'a kimlikle vizesiz gidip gelme ile Nahçivan'ın turizm geliri çok artacaktır. Bunun için vize ve pasaport kaldırılmalı Türk hükümeti ve Azerbaycan hükümeti bu konuda gerekeni yapmalıdırlar. Dediler.
Platform üyeleri daha sonra söz alarak şunları söylediler:" Türkiye'nin ve Iğdır'ın Ermenistan'la uzun ve kapalı sınırlara sahip olması en büyük sorunu oluşturmaktadır. Türkiye ile sınırın açık olmadığı dönemlerde, diğer komşusu olan İran ile ekonomik ve ticari ilişkilerin istenilen seviyede olmaması, Nahcivan'ı kapalı ekonomik şartların hüküm sürdüğü bir durumda bırakmıştır. Nahcivan'da hızlı sosyo-ekonomik gelişmeler görülmektedir. Ancak yine de genel olarak sosyal-ekonomik durum istenilen seviyede değildir.
Bu durumun oluşmasını sağlayan faktörler arasında ilk sırada; Azerbaycan ile doğrudan kara bağlantısının olmaması gelmektedir. Azerbaycan'ın diğer bölge ve şehirlerine gönderilen veya alınan ürünlerin ancak İran üzerinden aktarılması, Nahcivanlı üreticilere ve yerli sanayi kuruluşlarına çeşitli problemler çıkarmaktadır. Nahcivan'da sanayinin gelişmemesi, tarımsal üretimin de istenilen seviyede olmamasından dolayı burada üretilen ürünler İran ve Türkiye ile rekabet edememektedir. Bu durum kırsal nüfusun ekonomisini olumsuz etkilemektedir.
Bunun için Nahcivan'ın Türkiye'deki ekonomik sisteme dâhil edilmesi, sanayi ve tarımı başta olmak üzere diğer ekonomik sektörlerde Türkiye ile entegrasyonu sağlanması bölge insanı açısından olumlu sonuçlar verebilir. Nahcivan ve çevresi çok eski tarihi bir geçmişe sahip olduğu için bir çok tarihi yapı ve abideyi barındırmaktadır. Bu eserler restore edilmiş, çevre düzenlemeleri yapılmış ve ziyaretçiler için her türlü ortam hazırlanmıştır. Bunun yanında birçok doğal mirasa da sahip olan Nahcivan'da bu tarihi ve doğal miras her yönüyle tanıtılmalı ve komşu ülkelerden gelecek ziyaretçilere alternatif turistik aktivite olarak sunulmalı, böylece Nahcivan'ın turizm potansiyeli aktif olarak değerlendirilmelidir.
Nahcivan ile Türkiye'deki komşu iller arasında her seviyede okul ve okul öğrencileri arasında kardeş okul uygulaması yapılmalı, önemli gün ve tören programlarında karşılıklı ziyaretler gerçekleştirilmeli, öğrenciler arasında dostluk ve kardeşlik daha ileri seviyeye ulaştırılmalıdır.
Nahcivan'da eğitim seviyesi oldukça yüksektir. Ayrıca Nahcivan Devlet Üniversitesi kırk yıldan fazladır eğitim-öğretim hayatını sürdürmektedir. Nahcivan ile eğitim konusunda daha fazla işbirliği sağlanmalı ve Nahcivan Devlet Üniversitesi ile Türkiye'deki Üniversiteler arasında her konuda iş birliğine gidilmelidir. Tarım ve sanayideki istihdamın gelişmemesi işsizlik ve dolayısıyla yoksulluğu ortaya çıkarmaktadır. Bu sebeplerle insanlar iş bulmak amacıyla, başta Türkiye ve Rusya olmak üzere çeşitli ülkelere çalışmaya gitmektedirler. Çalışma özelliği taşıyan genç kesimin Nahcivan'dan göç ederek ayrılması sonucu birçok yerleşim yeri nüfusunun büyük bir kısmını yitirmiş geriye yaşlı, kadın ve küçük yaştaki tüketici nüfus kalmıştır. İstihdam alanları oluşturularak göçün olumsuz sonuçları önlenmelidir.
Nahcivanın en önemli bağlantısı, Türkiye ile arasında 1992 yılında açılan Hasret (Ümit) Köprüsü bağlantısıdır. Ancak birçok ülkeler arasında sınırlardaki gümrük işlemleri kaldırılırken Nahcivan ile Türkiye arasında vize ve uzun süren gümrük işlemleri, karşılıklı gidiş-gelişleri olumsuz etkilemektedir. Nahcivan ile Türkiye arasında vize, gümrük işlemleri ve pasaport uygulamasının kaldırılması veya Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile uygulanan gümrük uygulamalarının burada da uygulanması bölge insanı açısından olumlu sonuçlar doğurabilir.
Geçtiğimiz yüzyılda Aras üzerinden Culfa sınır kapısının açılmasıyla Nahcivan, Rusya imparatorluğunun İran'a açan önemli bir ulaşım şebekesinin merkezi olmuştur. Nahcivan eskiden hem Moskova-Tahran hem de Bakü-Erivan demiryolları üzerinde önemli bir bağlantı noktası idi. Kars-Tiflis-Bakü demiryoluna paralel olarak Kars-Iğdır-Nahcivan ve Culfa üzerinden İran'a uzanacak olan demiryolu, Nahcivanı tekrar demiryolu ulaşımında eski konumuna getirecek ve Türkiye demiryolu ulaşım sistemine bağlanmış olacaktır. Doğu-Batı ve Kuzey-Güney eksenlerindeki demiryollarının kavşağındaki Nahcivan Şark Kapısı özelliğini sürdürecektir.
Türkiye ile Nahcivan arasında (Dilucu-Sederek yöresinde) karayolu bağlantısı mevcut olup, her iki tarafta da iyi kalitede karayolu bulunmaktadır. Bu karayolu üzerindeki trafiğin daha da geliştirilerek, bu yolun Culfa üzerinden İran bağlantısı canlandırılmalıdır. Böylece Türkiye'nin Orta Asya Türk Cumhuriyetlerine, Gürbulak Sınır Kapısının yanı sıra karayolu bağlantısı için ikinci bir alternatifi olması açısından önemlidir. Ayrıca Nahcivan Havalimanı ile Türkiye'deki havalimanları arasındaki havayolu bağlantısı kurulmalı ve geliştirilmelidir.
Nahcivan muhafaza ettiği konum itibariyle Türkiye ve Türk dünyası için bir anahtardır. Nahcivan'ın sosyal-ekonomik yönden gelişmesi, güçlenmesi ve "Şarkın Kapısı" olma özelliği Türkiye ve Azerbaycan için çok önemlidir."
Azerbaycan Kars Başkonsolosluğuna bağlı olarak çalışan Iğdır konsolosu Asiman Aliyev'de konuşulanlar ve önerilerin bu isteklerin değerlendirilmesi için gerekli yerlere ileteceğini belirterek, güzel sohbet ve yemek için teşekkür ederim. Azerbaycan ve Türkiye kardeş bir ülkedir.Bu kardeşlik ebediyen sürecektir. Bizlere düşen görev bu kardeşliği daha ileri götürmektir ."dedi.