Özbekistan'dan Aral Gölü Havzası İçin 2,6 Milyar Dolarlık Kaynak
Özbekistan hükümeti, Aral Gölü havzasının kalkındırılması amacıyla 2017-2021 döneminde 2,6 milyar dolarlık kaynak sağlayacak.
Özbekistan hükümeti, Aral Gölü havzasının kalkındırılması amacıyla 2017-2021 döneminde 2,6 milyar dolarlık kaynak sağlayacak.
"2017-2021 Yıllarında Aral Gölü Havzasını Kalkındırma Devlet Programı", Özbekistan Cumhurbaşkanı Şavkat Mirziyoyev tarafından imzalandı.
Programa göre, Özbekistan hükümeti, Aral Gölü havzasının kalkındırılması ve desteklenmesi için 2017-2021 döneminde 2,6 milyar dolarlık kaynak ayıracak. Bu kapsamda Maliye Bakanlığı bünyesinde Aral Havzası'nı Kalkındırma Fonu'nun kurulması öngörülürken, söz konusu fon, bölgedeki yaşam seviyesi ve kalitesinin artırılması, havzanın geliştirilmesi ve bölgede gerçekleştirilecek yatırım projeleri için mali destek sağlayacak.
Bölgede gerçekleştirilecek 915 milyon dolarlık yatırım projeleri kapsamında 100 binden fazla kişiye istihdam sağlanacak. Program kapsamında ayrıca, bölgedeki altyapı sisteminin modernizasyonu çalışmaları için 670 milyon dolar, çölleşmenin önlenmesi ve su kaynaklarının verimli kullanımı için de 360 milyon dolar ayrılacak.
Programa göre, 1 Şubat itibarıyla Aral Gölü havzasındaki emekli, özürlü ve dar gelirli vatandaşlara 2 ila 5 asgari ücret kadar bir defalık sosyal yardım yapılacak. Bölgedeki kreş ve çocuk yuvalarının aylık ücretleri de 2 kat düşürülecek.
Aral Havzası'nı Kalkındırma Fonu'nun mali kaynakları Özbekistan İmar ve Kalkınma Fonu, devlet bütçesi, yerli ve yabancı kredi ve mali yardımları ile diğer mali kaynaklardan temin edilecek.
Sovyetler Birliği döneminde, Aral Gölü'nü besleyen Emuderya ve Sirderya ırmaklarının pamuk tarlalarına akıtılması sonucu dünyanın en büyük 4'üncü gölü olan Aral, 1960'lı yıllardan itibaren kurumaya başladı. Aral Gölü, yüzde 90 oranda küçülerek ikiye bölünmüş ve eski kıyılarından 170 kilometreye kadar geri çekilmiş durumda.
Dünyanın en büyük çevre felaketleri arasında gösterilen Aral Gölü'nün geri çekildiği 54 bin kilometrekare alanda oluşan tuzlu kum, rüzgarla birlikte bölgeyi büyük bir çevre felaketiyle karşı karşıya bırakırken, bölgede hastalıklar ve bebek ölümlerinde de artış görülmüştü.