Organ Bağışı İçin Diyaliz Merkezlerini Ziyaret Edin"

Ahi Evran Üniversitesi (AEÜ) Eğitim ve Araştırma Hastanesi Organ Nakli Koordinatörü Yrd. Doç. Dr. Aydın Güçlü, organ bağışı konusunda kararsız olanların, diyaliz merkezlerinde tedavi olmaya çalışan hastaların durumunu görünce düşüncelerini değiştirebileceklerini ifade etti.

Hastaneden yapılan açıklamaya göre Güçlü, hastane salonunda düzenlenen "Organ Bağışı ve Organ Nakli" konulu eğitim toplantısında yaptığı konuşmada, insanların hiç organ nakline ihtiyaç duyacağını aklına getirmek istemediğini, nakil bekleyen insan sayısının çok olduğunu, herkesin akrabalarında diyalize giren bir yakını olabileceğini belirtti.

Türkiye'de 60 bin hemodiyaliz hastasının böbrek nakli beklediğine dikkati çeken Aydın Güçlü, şöyle konuştu:

"Bunun yanında karaciğer, böbrek gibi birçok dokularda organ nakli bekleyen insanlar var. Herhalde insanlar böyle bir hastalıkla karşılaşmayacağını düşünüyor. Ama böyle bir hastalığa yakalandıktan sonrada bu olay hiç akıllarından çıkmıyor. Yani etrafında organ bağışında bulunabilecek insanlar arıyorlar. Bu konuda toplumsal bir bilince ulaşmamız gerekiyor. Son zamanlarda şampiyon boksörümüz organ nakli beklerken hayatını kaybetti. Belki bağış oranı yüksek olsaydı hayatta kalabilecekti. Burada insanlarda gördüğümüz sorun 'dinen bir engel var mı' diye düşünmeleri. Diyanet İşleri Başkanlığı, organ bağışına dinen herhangi bir engel olmadığını, hatta teşvik edilmesi gereken bir durum olduğunu belirtmekte. Bir başka husus da organ nakli bağışında bulunan kişilerin vücut bütünlüğü bozulmuyor."

18 yaşın üstündeki herkesin canlı verici olabildiğini, kadavradan nakilde ise yaş sınırı olmadığını bildiren Güçlü, hastanede bağışları kabul ettiklerini, isteyenlerin organ nakli koordinatörlüğüne müracaat edebileceğini kaydetti.

Organ nakli konusunda kararsız olanları diyaliz merkezlerinde tedavi olmaya çalışan hastaların durumunu görmeye çağıran Yrd. Doç. Dr. Güçlü, şunları kaydetti:

"İnsanların en azından bir kez diyaliz merkezlerinde diyalize giren hastaları ziyaret etmesini istiyorum. Çünkü buradaki insanların durumunu gördükten sonra organ bağışının artacağı inancındayım. Fedakar bir ülkeyiz ama bilinçlenmemiz ve insanlarımıza bunun önemini anlatmamız gerekiyor. Bu konuda mutlaka çevremizdeki insanları da organ bağışı konusunda bilgilendirmemiz lazım. Bir insan organ bağışında bulunsa bile, hayatını kaybettikten sonra zaten biz mutlaka aile bireylerinden de onay alıyoruz."