Nike Air Max 30. Yaşını İstanbul'da "Nike Air Quarters"da Kutladı
Gücünü sporun köklerinden alan ve yıllar içinde moda, sanat ve müzik alanında kültürel bir fenomene dönüşen Nike Air Max'in 30. yılı Sabancı Üniversitesi Sakıp Sabancı Müzesi'nde yaratılan "Nike Air Quarters"da kutlandı.
25 Mart Cumartesi günü Les Benjamins kreatif direktörü Bünyamin Aydın'ın küratörlüğünde gerçekleşleşen etkinlik, gün boyu süren "Koşu Kültürü", "Air"in Geleceği", "Glocalization", "Sneaker Kültürü" ve "Sokak Kültürü" başlıklı konuşmaların yanı sıra Sokak Fotoğrafçılığı atölyelerine ev sahipliği yaptı.
Nike Air Max'in 30. yılında Sabancı Üniversitesi Sakıp Sabancı Müzesi'nde yaratılan "Nike Air Quarters"da Nike Paris Koşu Kulübü'nün kurucu üyeleriyle "Koşu Kültürü", Bünyamin Aydın ile "Air'in Geleceği", Deniz Koşan, No Lab, Trashhand'ın katılımıyla "Glocalization", Can Cerci, Sarp Apak, Sinan Güler ile "Sneaker Kültürü", Canavar, Doozie Dozer, Rad Dar ile "Sokak Kültürü" üzerine konuşmalar gerçekleşti. Çeşitli servislerin de sunulduğu etkinliğe Da Poet ve Ahu'nun müzikleri eşlik etti.
Nike "Revolutionairs" tasarımcısı: Bünyamin Aydın
Air Max'ın geleceğini Nike Tasarım ekibiyle yan yana yeniden geliştirmek için seçilen 12 tasarımcıdan biri olan Les Benjamins markasının kreatif direktörü Bünyamın Aydın, Sakıp Sabancı Müzesi'nde düzenlenen Nike Air Quarters etkinliğinin küratörlüğünü yaptı.
Bünyamin Aydın, "Nike ile işbirliğim son iki senedir devam ediyor. Bunun devamı olarak benden bir Air Max tasarlamamı istediler. Sneaker tasarlama hayalimi hayranı olduğum marka ile birlikte gerçekleştirmek inanılmaz bir deneyimdi. Ayrıca bu proje sayesinde Türkiye'den Nike için tasarım yapan ilk kişi oldum." dedi. Hem Air Max'in 30. yaşını kutlandığı hem de Air VaporMax'in lansmanını gerçekleştiği etkinlikte Bünyamin Aydın, "Air'in Geleceği" başlıklı bir konuşma da yaptı.
Birlikte hareket etmenin gücü: Paris Koşu Kulübü
2008 yılında insanların koşu algısını değiştirmek ve bir kentsel koşu kültürü yaratmak için kurulan Paris Running Club, Nike Air Quarters için İstanbul'a geldi. Koşu kültürü üzerine bir konuşma gerçekleştiren Paris Running Club'ın üyeleri koşu kültürünün son yıllardaki evriminden bahsetti. Paris Running Club üyeleri koşunun daha önce bireyselken, gruplar halinde yapılan bir topluluk sporuna dönüştüğünü vurgulayarak Nike'ın koşudaki rolünün insanlara cesaret vererek onlara farklı deneyim fırsatları yaratmak olduğuna değindi. Takım olarak bütün enerjilerini müzik, sanat, performans ve tasarımdan aldıklarını söyleyen Paris Koşu Kulübü, konuşmasını "Nerede koştuğun önemli değil amaç birlikte hareket etmek." sözleriyle sonlandırdı.