Haberler
İstanbul'daki aile katliamında 3 kişinin daha cansız bedeni bulundu

Aile katliamında 3 kişinin daha cansız bedenine ulaşıldı

Olay iddia: 7 kişiyi öldürüp intihar eden cani 'Karım beni aldatıyor' demiş

7 kişiyi öldüren cani tek bir cümle sarf edip silahına sarılmış

CHP'li Karabat'tan gündem yaratacak iddia: 200 TL'ye tüm kimlik bilgileriniz satılık

CHP'li isim video paylaşıp skandal bir iddiada bulundu

Görüntü Türkiye'den! Yolun ortasında donan at, kaskatı kesildi

At donduran soğuk

Muhit Dergisi'nin 57. Sayısında İsmail Haniye ve D. Mehmet Doğan'a Özel Dosyalar

Muhit Dergisi'nin 57. Sayısında İsmail Haniye ve D. Mehmet Doğan'a Özel Dosyalar
Haberler
Güncelleme:
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

İbrahim Tenekeci'nin genel yayın yönetmenliğini üstlendiği, edebiyat ve fikir dergisi Muhit, 57. sayısında suikasta uğrayan Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Haniye ve Türkiye Yazarlar Birliği (TYB) Kurucu ve Şeref Başkanı D. Mehmet Doğan'ı dosya konusu olarak okurlarına sundu.

İbrahim Tenekeci'nin genel yayın yönetmenliğini üstlendiği, edebiyat ve fikir dergisi Muhit, 57. sayısında suikasta uğrayan Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Haniye ve Türkiye Yazarlar Birliği (TYB) Kurucu ve Şeref Başkanı D. Mehmet Doğan'ı dosya konusu olarak okurlarına sundu.

"İlahi rızanın peşinde bir şehit: İsmail Haniye" başlıklı dosyada Adem Özköse, Kemal Öztürk ve Samet Doğan şahitliklerini, Bekir Salih Yaman ise biyografisini kaleme aldı.

Mustafa Özel, Halil İbrahim İzgi, İsmail Halis, Turan Kışlakçı ve Süleyman Ceran da yazılarıyla dosyaya katkıda bulundu.

"Hakikatin peşindeydi, hikmet ehliydi"

"Edebiyata ve Fikriyata Adanmış Bir Ömür D. Mehmet Doğan'ın Ardından" başlıklı dosyada, "Filozofça bir hayat: D. Mehmet Doğan" başlıklı yazıyı kaleme alan TYB Genel Başkanı Prof. Dr. Musa Kazım Arıcan, Doğan'ın filozofça hayata sahip bir mütefekkir, muharrir, müverrih ve münevver olduğunu belirterek, "Filozofça bir hayat sürdü. İnsani tüm erdem ve faziletleri taşımaktaydı. Mütevazı, müsamahakar ve mütehammildi, bunun şahitleriyiz. Mütefekkir ve münevverliğin tüm şartlarına haizdi. Yeri geldiğinde istişare edilen aziz bir ağabey, yeri geldiğinde dertleşilen, herkesin mahremiyetini koruyan vefalı bir dost, yeri geldiğinde çalışma konularında başvurulan, yol gösterici bir üstat idi. O, hem felsefi bakış açısına sahip hem de bu bakış açısıyla yaşayan erdem ve fazilet sahibi bir kimseydi." ifadelerini kullandı.

Doğan'ın araştırmadan, incelemeden bir konuda düşünce beyan etmediğine işaret eden Arıcan, şunları kaydetti:

"Çok çalışır, çok okur, çok araştırırdı. Sorgulayıcıydı, eleştirel bakardı, eleştiriye açıktı, özgür düşünceliydi. Her konuyu kanıt ve gerekçeler sunmak kaydıyla tartışır, aklın ışığıyla ve kılavuzluğuyla hareket eder; sezgi ve vicdanla düşünür, kalp ve gönülle tartar, adalet ve merhametle yazardı. Filozofça bir hayat, fikirler ile fiillerin uyumlu olduğu bir hayattır. D. Mehmet Doğan'ın hayatı tanımlanmak istense tam anlamıyla böyleydi. Hakikatin peşindeydi, hikmet ehliydi. Bilgeydi."

"Hayatını hakka uydurmayı tercih eden bir mesuliyet adamıydı"

TYB İstanbul Şube Başkanı Mahmut Bıyıklı da "Bir Kültür Savaşçısı Olarak D. Mehmet Doğan" yazısında, "Davasını hayata uydurmak yerine hayatını hakka uydurmayı tercih eden bir mesuliyet adamıydı." dedi.

Doğan'ın bugün fark edilen bazı meseleleri TYB aracılığıyla yıllardır dile getirdiğini aktaran Bıyıklı, "(Doğan) 'siyasette, ekonomide iktidar olunabilir ama kültürde yoksanız bütün kazanımlarınız bir anda kaybolur' hakikatini daima dillendirdi. Kültürel birikimin hayatı baştan sona şekillendirdiğini ve kültür altyapısı olmadan siyaset ile ekonominin eksik kalacağını her daim hatırlattı." değerlendirmesini yaptı.

Bıyıklı, yayıncı olarak da Mehmet Doğan'ın birlik kavramına hayat veren bir şahsiyet olduğunun altını çizerek, yazıda şu bilgileri verdi:

"Yazarlar Birliğinin kurucularının ve üyelerinin kitaplarını yayınlamak amacıyla Birlik Yayınlarının kurulmasına öncülük etmiştir. Birlik kavramı, dernekte olduğu kadar burada da ön plandadır. Çünkü her türlü bölücülüğe karşı olan Doğan'ın fıtratında dağıtma yoktur, toparlayıcılık vardır. Bölmek yoktur, birleştirmek vardır. D. Mehmet Doğan, kurduğu yayınevinde 20'ye yakın derinlikli eser yayınlayarak yayıncılık tarihine de adını yazdırdı. Titizlikle hazırladığı 'Türkçe Sözlük', ilk defa bu yayınevinden yayınlandı. Yayınlanan kitaplar arasında Beşir Ayvazoğlu'nun çok ses getiren 'Aşk Estetiği' kitabı da vardır. Ayvazoğlu, o yıllarda Bursa'ya öğretmen olarak atanmıştır. Taşınma, kira ve benzeri sebeplerden paraya ihtiyacının olması ve telif ücretinin hesabına yatmasından çok mutlu olduğunu bir konuşmasında anlatmıştır. Telifi yatıran, yazarların yazdıklarının karşılığını muhakkak alması gerektiğini savunan D. Mehmet Doğan'dır."

"Türkçe konusunda yüksek hassasiyeti vardı"

Yazar Murat Erol ise "D. Mehmet Doğan'ın Ardından" başlıklı yazısında "D. Mehmet Doğan, vicdan ile samimiyeti düşüncesinin ve çalışmalarının temeline koyan neslin devamcısıydı." dedi.

Doç. Dr. Muhammet Enes Kala, "Milli Varoluşun ve İstikrarın Müdafi: D. Mehmet Doğan" yazısında, "Doğan'ın milletinin derdiyle dertlenen, değerlerini mihmandar kılarak Türkçeyi meselesi haline getiren şair ve yazarları bir çatı altında toplamak için kurulan Türkiye Yazarlar Birliğine öncülük etmesi son derece önemlidir." görüşünü paylaştı.

İbrahim Tenekeci ise "Türk Milleti Hayırlı Bir Evladını Kaybetti" başlıklı yazısında, "D. Mehmet Doğan'ın öne çıkan hususiyetlerinden biri de dilimize olan candan sadakati ve hakimiyetiydi. Türkçe konusunda yüksek hassasiyeti vardı. Milli şairimiz Mehmed Akif'e kalbi muhabbet duyuyordu. 'Safahat' ve 'İstiklal Marşı', onun hususi ilgi sahasına giriyordu." ifadelerini kullandı.

Dosyada ayrıca yazar Kamil Yeşil "D. Mehmet Doğan Batılılaşmaya Neden İhanet Dedi?" değerlendirme yazısında, "Bir yazar ilk eserinde neyin peşinde ise son eserinde aynı izi sürer. Gerçekten D. Mehmet Doğan için de bu böyle oldu. Onun bütün eserleri Batılılaşma ihanetinin tefsiri, genişletilmesi, daha çok belge ve güncel misallerle zenginleştirilmiş halidir." yorumunda bulundu.

Muhit'in bu ayki sayısında aynı zamanda geçen ay vefat eden Prof. Dr. Ersin Nazif Gürdoğan hakkında da Mehmet Nuri Yardım'ın yazısına yer verildi.

Sosyal Medya dijital faşizm, sömürgecilik ve Filistin davasına uygulanan sansürle ilgili dosyada Said Ercan ve Metin Erol'un değerlendirmelerine yer verilen dergide ayrıca Hasan Aycın'ın çizgisi, Cevdet Karal, Arif Ay, Emel Özkan, Seyyid Ensar, Nurullah Genç, Adem Turan, Mehmet Tepe, Mustafa Özçelik, Nurettin Durman, Mehmet Fatih Öz, Cengizhan Konuş, Muhammed Said Çimen'in şiirleri, Ayşegül Genç, Meral Afacan Bayrak'ın öyküleri, Mustafa Çiftçi, Erol Göka, Dilara Ayşe Akdeniz, Hüsrev Hatemi, Dursun Çiçek, Mehmet Narlı, Ahmet Edip Başaran, Muhsin Macit, Gökhan Ergür, Vahdettin Oktay Beyazlı ve Yağız Gönüler'in yazıları yer aldı.

title