Milli ve Yerli Kavramlarının İçini Dolduran Yazar Yahya Kemal Beyatlı"
Türkiye Yazarlar Birliği (TYB) tarafından, Bahçelievler Belediyesi'nin destekleriyle düzenlenen "Uluslararası Yahya Kemal Sempozyumu" kapsamında "Yahya Kemal'i Anlama Biçimleri" başlıklı oturum gerçekleştirildi.
Türkiye Yazarlar Birliği (TYB) tarafından, Bahçelievler Belediyesi'nin destekleriyle düzenlenen "Uluslararası Yahya Kemal Sempozyumu" kapsamında "Yahya Kemal'i Anlama Biçimleri" başlıklı oturum gerçekleştirildi.
Bahçelievler Nurettin Topçu Kültür Merkezi'nde yapılan etkinliğin oturum başkanlığını Prof. Dr. Abdulkadir Emeksiz üstlendi.
Yazar Ercan Yıldırım, "I·mparatorluktan Ulus Devlete Tu¨rkiye'nin Ruhunu Arayan Aydın" başlıklı konuşmasında, milli ve yerli dönem içerisinde özellikle 2015'ten sonra çok farklı yönelimlerin gündeme gelmiş olmasına rağmen Yahya Kemal'in pek gündem olmadığını söyledi.
Yahya Kemal Beyatlı'nın fikirlerinin "milli ve yerli" kavramlarının içini doldurduğuna işaret eden Yıldırım, "Yahya Kemal, milliyet kavramını Fransa'da daha yerli yerine oturtmuş bir isim. Geçiş dönemi kuşağı aydınlarından olan Yahya Kemal, saltanat rüyasından millet kavramına geçiş, yani 'Osmanlı klasik sistemiyle mi devam edelim?' veya 'Yeni doğan siyasal organizasyonlar içerisinde mi yer alalım?' tartışmaları içerisinde, hem saltanat hem ulus devlet olsun görüşlerinde bir taraf olarak yer alır ve artık ulus devletin kendi kaideleri içerisinde olması gerektiğini de dile getirir." diye konuştu.
"Yahya Kemal'deki Türk kimliği dediğimiz şey İstanbul'dur"
Yıldırım, Malazgirt Savaşı'ndan sonra Anadolu'da yeni bir ontoloji doğduğunu belirterek, şunları kaydetti:
"Yahya Kemal'deki vatan kavramı Anadolu'dur fakat Yahya Kemal'de bir Orta Asya fikri yoktur. İslam havzası, Osmanlı havzasından ziyade Yahya Kemal'deki vatan Anadolu, hatta ulus devleti de belirleyecek olan temel ruh ve genel kaideler İstanbul'la oluşturulmuştur. Yani Yahya Kemal'deki Türk medeniyeti, Türk kimliği dediğimiz şey İstanbul'dur. Dolayısıyla İstanbul'un Fethi Malazgirt'ten sonra ikinci büyük olaydır."
Yahya Kemal açısından ontolojiye açılacak üçüncü büyük olayın da İstiklal Harbi olduğuna işaret eden Yıldırım, "Yahya Kemal, 'Türkler sadece musiki geliştirmekle, bir dil, bir yazı, mimari, Süleymaniye ve Selimiye gibi harikalar geliştirmekle kalmamış, aynı zamanda teşkilatlanma uzmanıdır.' der. İstiklal Harbi'nde kısa bir sürede toparlanıp, savaşa hazırlanıp, buradan tekrar millet gerçeğini kurabildiğimizi söyler. Yahya Kemal, ulus devletin genel ilkelerini, ruh ve zihniyet dünyasını çok iyi belirlemiştir yazılarında. Fransız İhtilali'ni Fransızlardan daha iyi bilebilen bir aydından bahsediyoruz." ifadelerini kullandı.
Sempozyum bugün sora erecek
"U¨lku¨cu¨ Camianın Yahya Kemal Algısı" başlıklı bir konuşma yapan Dr. Lu¨tfu¨ S¸ahsuvarogˆlu da Yahya Kamal'in bir vatan telakkisi olduğuna dikkati çekerek, şöyle konuştu:
"Şu anda bizim Türkçemiz 250 bin kelimeye erişti, dünyanın en büyük dillerinden biri. Hiçbir çağda, Yunus Emre, Şeyh Galip, Fuzuli zamanı, Kazakistan, Kırgızistan, Orta Asya, Eski Anadolu Türkçesi dahil, şu anki gençliğin sahip olduğu hazine kadar hiçbir hazineye sahip olamadılar ama bu zamanda bir Şeyh Galip, Yunus Emre, Fuzuli, Yahya Kemal ne yazık ki çıkmıyor."
Sempozyumun 4. oturumunda ayrıca Asım O¨z, "Duygulardan Eles¸tiriye: Varlık Dergisinde Yahya Kemal", Kamil Bu¨yu¨ker de "Yahya Kemal Hangi Mecmua ve Gazetelerde Hangi Eserleriyle Yer Aldı?" başlıklı konuşmalarını gerçekleştirdi.
"60 Yıl Sonra Yahya Kemal" temasıyla gerçekleştirilen ve dün başlayan sempozyum, toplamda 30'a yakın bildiri sunularak 7. oturumun ardından bugün sona erecek.