MHP'li Yalçın: Erdoğan'ın Sistemi Tıkamaya Hakkı ve Yetkisi Yoktur
MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, halkın AK Partiyle Anayasa'yı değiştirecek veya başkanlık sistemini getirecek yetkiyi vermediğini ifade ederek, "Erdoğan'ın, icranın işlerine burnunu sokması demek rejim krizi ve siyasi buhran demektir.
MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, halkın AK Partiyle Anayasa'yı değiştirecek veya başkanlık sistemini getirecek yetkiyi vermediğini ifade ederek, "Erdoğan'ın, icranın işlerine burnunu sokması demek rejim krizi ve siyasi buhran demektir. Yetkilerini aştığı takdirde cumhurbaşkanlığı makamı devlet ve rejim krizinin kaynağı olacaktır. Erdoğan'ın, devletin en yüksek makamında devletin işleyişini çıkmaza sokup siyasi buhrana yol açmaya, sistemi tıkamaya hakkı ve yetkisi yoktur" dedi.
MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, cumhurbaşkanı seçimi sonrasında medyanın tutumuna yaptığı yazılı açıklama ile eleştirdi. Cumhurbaşkanlığı seçim sonuçları belli olduktan sonra bazı medya organlarının, zafer sarhoşluğu içinde MHP'ye ve diğer muhalefet partilerine saldırdığını, suçlama ve karalamaların dozunu artırıldığını iddia eden Yalçın, bazı medya organlarının Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatıyla MHP ve CHP'yi hedef gösterdiğini öne sürdü. Erdoğan'ı tarafsız olması gereken cumhurbaşkanlığı pozisyonunu Köşke çıkmadan kaybetmekle suçlayan Yalçın, "Ortada özellikle MHP tarafından işlenmiş Anayasa ve yasa suçu, MHP tarafından yaratılmış bir siyasi bunalım varmışçasına şiddetli ve suçlayıcı üslupla 4 gündür partimize saldırılması dikkat çekicidir. Anlaşılmaktadır ki Erdoğan havuz medyasına 2015 genel seçimleri için startı erken vermiş, muhalefeti yıpratma ve linç kampanyasını şimdiden başlatmıştır. Malum kadro kin, garez, nefret ve ötekileştirme edebiyatına kaldığı yerden devam etmektedir" dedi. Erdoğan'ın işlediği her türlü hukuksuzluğun alkışlandığını, muhalefetin en küçük kusurunun ise acımasızca, ölçüsüzce eleştirildiğini ileri süren Yalçın, muhalefetin düşman olarak gösterildiğini, sindirme odaklı sistem yürütüldüğünü savundu.
-MEDYAYA SERT ELEŞTİRİ-
Medyanın kendilerine yönelik tutumunu siyasi sadizm, düzenbazlık ve hilekârlık olarak nitelendiren Yalçın, MHP'ye ömür biçilmesine ve muhalefetin tasfiye olacağına yönelik haberleri sert bir dille eleştirdi. AK Partinin MHP'siz bir siyaset istediğini iddia eden Yalçın, Erdoğan'ın seçimler öncesindeki son mitingini yaptığı Konya'da gazetelerin Ankara temsilcilerini ve köşe yazarlarını kürsüye çıkartarak vatandaşlara alkışlatmasını eleştirdi. Yalçın, şu değerlendirmede bulundu:
"Siyasetçiye bağımlılık, gücün emrine girip güce tapınma; medyayı asıl görev ve fonksiyonundan uzaklaştırmış, iktidarın emir eri hâline getirmiştir. Bütün bunlar halkın gözü önünde yaşanmaktadır.
Havuz medyasına mensup medya yöneticileri ve bir takım yandaş yazarlar, Erdoğan'ın etrafında pervaneler misali fırıl fırıl dönmektedirler. Hepsinin yüzünde sahte bir gülümseme, çekim alanına girmenin verdiği heyecan ve sultandan iltifat görme beklentisi sırıtmaktadır. Gazetecilik mesleğini ifa etme; bunlar tarafından Erdoğan'dan ulufe ve dünyalık kapma, önümüzdeki seçimlerde AKP'nin milletvekilli adayı listesine girme uğruna şaklabanlık, dalkavukluk yarışına dönüşmüştür. Gazetecilik bunlar tarafından iğdişleştirilmiş, basın ahlakı ayağa, sokağa düşürülmüştür."
-YETKİLER AŞILIRSA CUMHURBAŞKANLIĞI DEV REJİM KRİZİNİN KAYNAĞI OLUR-
Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Sadi Güven'in tüm sandıkların sonuçları netleşmeden açıklama yapmasını da eleştiren MHP'li Yalçın, "Erdoğan, Sayın Ekmeleddin İhsanoğlu'nun aldığı yüzde 38,5 oyu ve bütün muhalefet partilerini şimdiden yok sayarak sadece AKP'nin cumhurbaşkanı olacağının işaretlerini vermiştir. Medyanın asıl üzerinde durması gereken konu, Tayyip Erdoğan'ın her an kriz çıkarmaya hazır bir siyasi bomba olarak ortalıkta dolaşmasıdır. Hâlâ başbakan ve AKP genel başkanı gibi davranan Erdoğan, ne Anayasa dinlemektedir ne de yasa. Şurası bir hakikattir ki yarın mazbatasını alsa da Köşk'e çıksa da yine aynı tutumu sürdürecek Anayasa ve yasaları çiğnemeye, hiçe saymaya devam edecektir" dedi. Halkın AK Partiyle Anayasa'yı değiştirecek veya başkanlık sistemini getirecek yetkiyi vermediğini ifade eden Yalçın, "Erdoğan'ın, icranın işlerine burnunu sokması demek rejim krizi ve siyasi buhran demektir. Yetkilerini aştığı takdirde cumhurbaşkanlığı makamı devlet ve rejim krizinin kaynağı olacaktır. Erdoğan'ın, devletin en yüksek makamında devletin işleyişini çıkmaza sokup siyasi buhrana yol açmaya, sistemi tıkamaya hakkı ve yetkisi yoktur" dedi.