Haberler

Memurların İş Güvencesi Memur-sen ve Eğitim Bir-sen'in Kırmızı Çizgisidir"

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Eğitim Bir-Sen Tekirdağ Şubesi Divan Kurulu Toplantısı yapıldı.

Eğitim Bir-Sen Tekirdağ Şubesi Divan Kurulu Toplantısı yapıldı. Toplantıya katılan Eğitim Bir-Sen Genel Başkan Yardımcısı Hasan Yalçın Yayla, iş güvencesinin kırmızı çizgileri olduğunu söyledi.

Tekirdağ Uygulamalı Oteli Toplantı Salonu'nda gerçekleştirilen ve önemli konuların görüşüldüğü Divan Kurulu Toplantısı'na Eğitim Bir-Sen Genel Başkan Yardımcısı Hasan Yalçın Yayla, Genç Memur-Sen Genel Başkanı Eyüp Beyhan, Memur-Sen Tekirdağ İl Temsilcisi Ferruh Topuz ile Sivil Toplum Kuruluşlarının il ve ilçe yöneticileri katıldı.

Divan kurulu toplantısında konuşan Memur-Sen Tekirdağ İl Temsilcisi ve Eğitim Bir-Sen Şube Başkanı Ferruh Topuz, sorumluluklarının Anadolu'dan daha hassas olduğunu belirterek, "Bu yılki ilk divanımızı Genel Merkezimizin katkılarıyla icra ediyoruz. Hepinizi, Allah'ın selamıyla selamlıyorum, hoş geldiniz diyorum. Osmanlı, Rumeli'ye Tekirdağ bölgesinden girdi. Osmanlı, Avrupa'daki macerasına buradan başlangıç yaptı. Biz de şu anda Türkiye'nin öncü bir birliği olarak buralarda görev yapıyoruz. Bizler birer nefer olarak, sizler en ücra köşelerde; köyde, kasabada, ilçede hep beraber görev yapan insanlarsınız. Sevgili dostlar, bizim yükümüz Anadolu'daki gibi değil. Bizim sorumluluğumuz Anadolu'dan daha da hassas. Yıl 1995 merhum Mehmet Akif İnan'ın emriyle, Fuat Asım Arvas hocamız, tek kişiyle burada bu sendikayı kurdu. Ben 1997'de bu bölgeye geldim. O dönemde, burada toplamda 20-25 kişiydik. Türkiye'nin şartları malumunuz. Ancak bizim azim, gayretimiz ve tabi ki de Allah'ın yardımıyla, bugün Memur-Sen olarak 6 bin küsur üyeye, Eğitim Bir-Sen olarak 2 bin 700'lü sayılara geldik. Burada hepimizin, can-ı gönülden gayreti fedakarlığı var" dedi.

"BÜTÜN DEVRİMLER, BÜTÜN DEĞİŞİMLER, BÜTÜN MÜHENDİSLİKLER HEP GENÇLERİN ÜZERİNE OLMUŞTUR. GENÇLERİ KULLANMIŞLARDIR"

Genç Memur-Sen Kurucu Genel Başkanı Eyüp Beyhan, bütün devrimlerin, bütün değişimlerin, bütün mühendisliklerin gençlerin üzerine olduğunu, gençlerin kullanıldığını ileri sürdü.

"Bir ülkenin asıl gücü tankı, tüfeği, topu değildir diyordu savunan adam" diyen Beyhan, "Kanaatimce en büyük örgütün en önemli ve en büyük gücü nedir diye sorarsanız; yine gençliktir derim. Çünkü gençlik, Farsça'da hazine manasındadır. İçinde cevherler barındıran bir hazine. İşte bizim sendikalarımıza bağlı tüm kuruluşların da en büyük hazinesi de gençliğimizdir. Çünkü geleceğimizdir gençlik. Bu bağlamda Eğitim Bir-Sen'imizin Memur- Sen'imizin en çok önemsediği oluşumlardan birisi gençlik teşkilatımızdır. Bu bağlamda, Türkiye'nin 81 ilinde elhamdülillah gençlik teşkilatlarımızı kurduk ve çalışmalarımızı gerçekleştiriyoruz. Kamunun tamamında temsilci boyutunda gençlik teşkilatlarımız var olmuş durumdadır. Medeniyet değerleri kuşanmış sosyal ve kültürel faaliyetler yapmak üzere çalışmalarını gerçekleştiriyorlar. Sizden istediğimiz, siz büyüklerimizden istediğimiz bu genç arkadaşlar çalışmalarını gerçekleştirirken sizler de katkı sunmanız, onlara destek olmanız. Genç arkadaşlarımızı onlarla buluşturmanız, onların faaliyetlerine katkı sunmanızı istiyoruz. Çünkü Mevlana 'Genç su gibidir eğer neyin içine koyuyorsanız onun şeklini alır' der. Burada siz değerli büyüklerime, hocalarıma başkanlarımıza açık bir çağrıda bulunmak istiyorum. Eğer tasvip etmediğiniz, sizin onaylamadığınız, sizin istemediğiniz bir şekli almasını istemiyorsanız gençlerin o zaman topyekün bir gençlik seferberliği yapmamız gerekiyor. Gençliğe eğitmemiz gerekiyor. Eğer Gezi'yi istemiyorsanız, Kobani'yi istemiyorsanız, Suruç'tan rahatsızsanız, onaylamıyorsanız buraya yönelmemiz gerekiyor. Çünkü bütün devrimler, bütün değişimler ve mühendislikler hep gençler üzerine olmuştur. Gençleri kullanmışlardır" ifadelerini kaydetti.

Tekirdağ'ın da gençleri eğilmesi gerektiğinin altını çizen Topuz, "Öyleyse Tekirdağ teşkilatımızın da bu bağlamda gençlere eğilmesi gerekiyor diye düşünüyorum. Bu bağlamda iyilikleri çoğaltarak kötülükleri önleyerek geleceğin gençliğini, geleceğin neslini inşa ve ihya etmeye çalışıyoruz. Gayret ediyoruz. Bu bağlamda yeni bir dünya, yeni bir Türkiye'nin inşasını gençlerin omzunda, gençlerle birlikte yürüyebileceğine kalkınabileceğine inanıyoruz. Birleştiren, kardeşlik unsurunu pekiştirerek başta büyük Memur- Sen ailemizi, Genç Bir-Sen'imizin ve genç Memur-Sen'imizi de iyi faaliyetler ile geleceğe taşımak dileğiyle ve duasıyla diyor buradaki genç arkadaşlarımızı sizlere sizleri de Allah'a emanet ediyorum. Bu toplantıların da hayırlara vesile olması dileğiyle" dedi.

"SİYASİ İKTİDAR, MEMUR-SEN VE EĞİTİM BİR-SEN'İN İŞ GÜVENCESİNİN, KIRMIZI ÇİZGİSİ OLDUĞUNU BİLMEK ZORUNDA"

Türkiye'nin büyümesinde kamu çalışanlarının emeğinin yadsınamayacağını dile getiren Eğitim Bir-Sen Genel Başkan Yardımcısı Hasan Yalçın Yayla, "Biz iktidarı takip edeceğiz. Bu süreçte STK olarak her türlü eleştirimizi yapacağız. Eğer doğru işler yaparsa teşekkür etmesini bileceğiz. Ancak seçim biter bitmez hükümetin vaatlerinden ya da taahhütlerinden olmayan birtakım vekiller aracılığıyla basın ve medya kuruluşlarında iş güvencesinin gündeme getirilmesi hepimizin en büyük rahatsızlığıdır. 657'nin değiştiriliyor olması veya onun üzerinden bir takım cümleler kurulması bizim ciddi rahatsızlığımızdır. Bugün Türkiye, 600 milyar TL büyüdüyse burada kamu çalışanlarının emeği yadsınamaz" dedi.

İş güvencesinin kırmızı çizgileri olduğuna dikkat çeken Yayla, "Eğer siyasi iktidar, paralel yapıyla mücadele etmek için hepimizin iş güvencesini dokunacaksa Memur-Sen ve Eğitim Bir-Sen'in iş güvencesinin, kırmızı çizgisi olduğunu bilmek zorunda. Siyasi irade kimin olduğunu çok iyi biliyor. Devletin birçok güvenlik birimi var. Bu mücadele sonuna kadar yapılmalı. Devletin içindeki paralel yapılar, terör unsurları sonuna kadar temizlenmeli. Biz bu konuda Memur-Sen olarak elimizden geleni zaten yapıyoruz. Ama bunu yaparken bunun tüm sorumluluk devlet memurlarının ya da kamu çalışanlarının tamamı olmadığını da siyasi irade bilmek durumunda. Değerli dostlar, terör sadece bizim değil, son günlerde dünyanın da başına bela olmuş durumda" ifadelerini kaydetti.

"BİZİ EN ÇOK ZEDELEYEN TERÖR KELİMESİNİN BAŞINA EKLENEN İSLAM KELİMESİDİR"

"Ama bizi en çok zedeleyen ve üzen terör kelimesinin başına eklenen İslam kelimesidir" diyen Yayla, "Biz, İslam'la terörün asla yan yana gelmesinin doğru olmadığını defalarca ifade ettik. Bu terörün kaynağının neresi olduğunu biz çok iyi biliyoruz. 11 Eylül saldırılarından sonra Afganistan'da, Irak'ta, Libya'da, Mısır'da emperyal güçlerin bu terörün sonuçlarından neler kazandığına çok iyi biliyoruz. Bugün Avrupa'daki terör olaylarından sonra cami kapatmalara varan, mültecilerin çadırlarını yakmaya varan saldırıların batının insanlık anlayışının ne olduğunu bize çok iyi gösteriyor. Onlar için terör, kendi coğrafyasında olduğu zaman terördür. Ama çok ilginçtir terörden muzdarip olan Fransa, daha dün Türkiye'nin başına bela olan PKK teröründen dolayı Silvan'da hendek kazıp PKK'lıların arkasından ajanslarından fotoğraf paylaşıyorlar ve bunlar gerilla olarak tanıtılıyor, Fransa basınında ve dünyasında. Öyleyse bakın bunu unutmamalı ektiği tohumlar ürettiği kan bir gün gelip kendilerini de vurduğunu unutmamalı. IŞİD terörünün, DEAŞ terörünün nereden çıktığını, nasıl üretildiğini bizler çok iyi biliyoruz. Batı iki yüzlülükten vazgeçmek durumunda. Terörün arkasına sığınarak tekrar emperyal güçlerle Müslüman coğrafyada kan akıtmamalı. Öğretim sınıfı içerisinde sadece öğretmenlerimiz yok akademisyen arkadaşlarımız var yine üniversitede çalışan idari personel var onlar için de kazanımlar elde edilmiş oldu. Sendikamızın öncülüğünü ettiği, YÖK ile iki tane çalıştay yaptığı ve en son Başbakan Ahmet Davutoğlu, geldiğinde bizim ilan ettiğimiz yaklaşık 850 TL'lik bir akademik zam, sendikamızın çalışmalarıyla kazanılmış oldu" dedi.

Toplantı, basına kapalı olarak soru cevap şeklinde devam etti. - TEKİRDAĞ

Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Güncel
Ankara'nın ardından İBB'nin konser harcamalarına da soruşturma başlatıldı

Başsavcılık etkinlik ve konserleri mercek altına aldı

Ankara Büyükşehir Belediyesinin konser skandalına ilişkin inceleme başlatıldı

Ankara Büyükşehir'in konser skandalına inceleme

AK Parti kurucusu Hüseyin Çelik'ten Atatürk için skandal 'diktatör' çıkışı

AK Parti kurucusundan canlı yayında skandal Atatürk çıkışı

Cinsel istismara uğrayan 13 yaşındaki çocuk AIDS nedeniyle hayatını kaybetti

Cinsel istismara uğrayan 13 yaşındaki çocuk AIDS nedeniyle hayatını kaybetti

title