Mavi Kuş'ta Kırmızı Alarm, Sosyal Medyada Tuzak
Pornografi, fuhuş çeteleri ve sapıklar... Hepsi sosyal paylaşım sitelerinde cirit atıyor.
Hayatımızda giderek daha fazla yer alan, iyi yönde kullanıldığında büyük fayda sağlayan sosyal medya, kirli amacı bulunanların da işini kolaylaştırdı. Artık en mahrem bilgiler ve görseller, bir çoğu sahte hesaplar üzerinden olmak üzere, kolayca paylaşılabiliyor. Bu kontrolsüz mecra, en çok da çocukları tehdit ediyor. Twitter'a üyelik için yaş sınırı bulunmazken, Facebook, çocukların korunması için, 13 yaşından küçüklerin hesap açmasına izin vermiyor. Fakat yaşı küçük olanlar da bu engeli kolayca aşabiliyor. Yapılan araştırmalara göre Türkiye'de 9-16 yaş grubundaki çocukların yarısından fazlası Facebook hesabına sahip. Twitter ise yayımladığı kurallarda, "Profil fotoğrafınızda, başlık fotoğrafınızda veya kullanıcı arka planınızda müstehcen veya pornografik resimler kullanamazsınız" uyarısı yapıyor, ancak birçok profilde buna uyulmadığı görülüyor. Çünkü bu hesapların kapatılması için başvurulan tek yöntem kullanıcıların şikayet etmeleri. Twitter, bunun dışında, doğrudan denetim ve engelleme yapmıyor.Facebook ve Twitter gibi sosyal ağlara giren küçüklerin, bu sitelerde çok sayıda hesap açan fuhuş çeteleri, eskortlar ve 'pedofili' hastası sapıklarla karşılaşması ise işten bile değil. 18 yaş altındakiler, fiziksel, zihinsel ve ahlaki gelişimlerini zedeleyebilecek yayın ve paylaşımlara hiçbir engel olmadan ulaşabiliyor.
Uzmanlar ise çağımızın en büyük tehdidi olan 'internetteki korkunç tuzağa' karşı anne-babalara dikkatli olmaları uyarısında bulunuyor. Sosyal medyayı sapıkların ve suçluların da kullandığına dikkati çeken Fatih Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Yakup Çetin, artık bilişim suçları ile ilgili daha ciddi denetim ve çalışmalar yürütülmesi gerektiğini vurguluyor. Çetin, "Dünyada internet kullanımında 8. sıradayız. Fakat sosyal medya araçlarının ve paylaşım sitelerinin 'kırmızı çizgisi' belirlenmeli" diyor.
KULLANICILAR BİLİNÇ KAZANMALI
Çocukları nasıl korumalıyız?
Çocuklar sosyal çevresini internetten seçmemeli.
Çocuklar ve gençler için sınırlı kullanım sağlanmalı.
Evde, okulda internet kotalı hale getirilmeli.
Mobil internetle "Kullan Çık" prensip haline getirilmeli.
Emniyet birimleri "bilişim suçları" ile daha organize mücadele etmeli.
İnternet için "ihbar hatları" kurulmalı.
Gençler ne diyor
Arzu Güngör:
Kesinlikle bağımlıyım. Çünkü evde, cep telefonumda takipteyim. Ödevlerim, çalışmalarım ve eğlence anlayışım internet üzerinde. Neden bilmiyorum ama internetten ayrılamıyorum. Arkadaşlarımla dahi internetten görüşüyorum. İnternetteki saçma sayfaları ben de beğenmiyorum.
Büşra Sadıkoğlu:
Çağımızda gençler bağımlıdan da öte internete bağlı. İş çığırından çıktı. Özel hayat diye bir şey kalmadı. Artık evlilikler bile internet üzerinden oluyor. Kültür, gelenek kalmadı. Dünya fazla küçüldü.
Kasım Ocak:
Bir sosyal medya bağımlısıydım. Bu konuda manevi destekle ve kendi çabamla kurtuldum. Gerçekte çok farklı kimliğe sahip olanlar, sosyal medyayı kullandığında inanılmaz değişiyor.
Damla Uzunaslan:
Lise yıllarında interneti ölçüsüz bir şekilde kullanıyordum. Ancak yaşım ilerledikçe ve çevremi inceleme fırsatı buldukça, geçmişte internette paylaştığım her şey için pişman oldum.
Cansu Çabalar:
Ben günümün 4 saatini internette geçiriyorum. Bu bir bağımlılıksa bağımlıyım. Ama bana göre değilim. Çünkü her şey artık internet üzerinden gerçekleştiriliyor. İnsan ilişkileri dahi internete dayalı.
ESKORT HATTINA DÖNDÜ
Facebook ve Twitter gibi sosyal medya araçları, özgür dolaşım sebebiyle fuhuş çeteleri ve adi suçluların uğrak yeri oldu. Eskortlar ve müşteri arayan 'muhabbet tellalları', sosyal medyayı aktif fuhuş pazarına çevirdi. Fotoğraflar, telefon numaraları ve iletişim bilgileri açık açık yayınlanıyor.
Kayseri'deki sapığın Facebook listesi!
Fatih Üniversitesi Öğretim Görevlisi Pedagog Adem Güneş, Kayseri'de 2009 yılının Ramazan ayında şeker toplamak için evine gelen üç çocuğu öldürüp tecavüz eden Uğur Veli G.'ye ilişkin çarpıcı detayı gözler önüne serdi: "Sapığın Facebook'ta 'derbeder' lakabıyla açtığı sayfada onlarca küçük çocuk bulunuyordu. Bu kişi, 'arkadaş listesindekilerin' çocuklarının fotoğraflarının altına yorum yazıp; o çocukları da takip ediyordu."
EBEVEYNLER DİKKAT!
Yıkıcı etkisini gösteriyor
Sosyal medyanın yıkıcı etkisinin açıkça ortaya çıktığını belirten Pedagog Adem Güneş, şunları dile getirdi: "Sosyal medya bir haberleşme aracından çıkarak; toplumları ve bireyleri ahlaki ve siyasi olarak parçalayan bir meta haline geldi. İnternet bu şekilde var olduğu sürece internetin içerisinde pornografi olacak. Bunu önlememiz mümkün değildir. Ancak tedbir alabiliriz. Anneler babalar dikkat etmeli. Çocukların ve gençlerin pornografik içeriklere ulaşmaması ve fuhuş çetelerinin eline düşüp mağdur olmaması için gereken özeni göstermeli."
M. SIRRI ÖNÜR