Haberler
İsrail ve Hizbullah ateşkese çok yakın: 36 saat içinde ilan edecekler

Savaşın bitmesine saatler kaldı! Ateşkes artık çok yakın

Kreş tartışmasında CHP'li Başarır ağzını fena bozdu: Tweet bu kadar, geri zekalı

CHP'li Başarır ağzını fena bozdu! Varank'ın yanıtı ise daha bomba

Naci Görür'den Malatya'daki depremden sonra korkutan açıklama: Sonuncusu 2 bin 500 yıl önceydi

Malatya'daki depremden sonra korkutan açıklama: Sonuncusu 2 bin 500 yıl önceydi

İşte kokoreçcide ölen gencin son videosu: Ölürsem bunu paylaşın

İşte kokoreçcide ölen gencin son videosu: Ölürsem bunu paylaşın

Malatya'daki Darbe Girişimi Davası

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Malatya'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine ilişkin, dönemin 2. Ordu Komutanı Adem Huduti'nin de aralarında yer aldığı 24'ü tutuklu 76 sanığın yargılanmasına devam edildi.

Malatya'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine ilişkin, dönemin 2. Ordu Komutanı Adem Huduti'nin de aralarında yer aldığı 24'ü tutuklu 76 sanığın yargılanmasına devam edildi.

1. Ağır Ceza Mahkemesince, Yakınca Spor Salonu'nda görülen davanın, onuncu duruşmasının ikinci oturumunda, dönemin Muhabere Elektronik Bilgi Sistemler Okulu (MEBS) Alay Komutanı Albay Mehmet Ergün, 2. Ordu Harekat Başkanı Albay Erkan Varol, 7. Ana Jet Üs Komutanlığında uçak bakım subayı tutuksuz sanık binbaşı M.Ö, esas hakkındaki savunmasını yaptı.

Sanık Ergün, tutuklu bulunduğu Rize E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumundan Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla yaptığı savunmasında, birliklerine "Kolluk Kuvvetlerinin Toplumsal Olaylarda Desteklenmesi" (KOKTOD) yönünde emir vermediğini iddia etti.

Darbe girişimi sırasında kışlaya kimseyi çağırmadığını savunan Ergün, gündüz yapılan devir teslim töreninden sonra o gece alayda yeni komutandan tekrar emir komutayı da almadığını kaydetti.

Hakkındaki suçlamaları reddeden Ergün, şunları kaydetti:

"22.40'ta sözde sıkıyönetim mesajı geldi. Mesajın çok gizli olmasından farklı olarak harekat yıldırımlı olması önemlidir. 'Böyle bir mesajı 'bildirmeme gerek yok.' desem, komik duruma düşerim. Kısa bir incelemeden sonra, yanımdaki kışla nöbetçi amiri yarbay Sinan Babaçoğlu, 'Alay komutanını arayalım.' dedi. Ben de 'Arayalım, çok önemli bir mesaj.' dedim. Telefonla bir görüşme yaptı ve 'Komutanım hemen alaya gelin.' dedi ama mesajdan ayrıntılı bahsetmedi. Beni günah keçisi yaptılar. Sinan Babaçoğlu, savunmasında benim 'Ara' dediğimi söylemiyor."

Dönemin 2. Ordu Harekat Başkanı Albay Erkan Varol ise tutuklu bulunduğu Tokat T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumundan SEGBİS aracılığıyla yaptığı savunmada, hakkındaki iddiaları kabul etmeyerek, sözde sıkı yönetim mesajı emrinden haberinin olmadığını iddia etti.

Sözde sıkı yönetim emrinin saat 23.00'ten sonra geldiğini savunan Varol, mesajın çıktısının alınıp kedisine ulaştırılmasının ardından, amiri olan sanık tuğgeneral Mustafa Serdar Sevgili'ye verdiğini anlattı.

"Darbeyle ilgili hiçbir emir vermedim"

Varol, saat 22.00 sıralarında sanık kurmay başkanı Avni Angun'un kendisini aradığını ve durumu sorduğunu anlatarak, "Angun'a Malatya'da bir şey olmadığını söyledim. Beni aradığı saatte hiçbir mesaj gelmemiş, hareketlilik de yoktu. Gelen mesajları teknik olarak görmeme imkanım yok. O gece amirim olan Mustafa Serdar Sevgili ve Avni Angun'dan emir almadım, kendi astlarıma da darbeyle ilgili hiçbir emir vermedim." savunmasını yaptı.

"Sıkı yönetim evrakıyla hiçbir alakam yok"

"Darbe girişiminden önceden haberi olduğu" iddiasını reddeden Varol, şöyle devam etti:

"Bu tür mesajlarda olağanüstü terör saldırılarında alınacak tedbirler olduğu için Serdar Sevgili'ye verdim. Bir ast olarak amirime mesajı verdim. Sıkı yönetim evrakıyla hiçbir alakam yok. 2. Ordu Harekat Başkanı olarak üzerimde bir tuğgeneral, tümgeneral ve orgeneral var. Emir verecek konumda olmadığım açıktır. Ayrıca orduevi önünde toplanan vatandaşlara ateş açılması yönüne emir verdiğim iddiaları da asılsızdır. 15 Temmuz akşamında harekat merkezinde bulunduğum sırada, orduevinin nöbetçi subayı A.Ş. telefonla arayarak, takviye birlik istedi, 'Halkın kendilerini linç edeceğini, kameraları kırdıklarını' ağlamaklı bir şekilde söyledi. Ben de sakin olmasını, askerleri kışkırtmamasını istedim. Olay bundan ibarettir. Nöbetçi subay A.Ş'nin harekat merkezini araması da tuhaftır."

Sanık avukatlarını da dinleyen mahkeme heyeti, duruşmaya yarına kadar ara verdi.

Kaynak: AA / Güncel
title