Kuryelik Yaparken Trafik Kazası Geçiren Yunus Emre Güneş: "İnsanların Ümidini Kullanarak Ceplerini Zengin Ettiler.
Üniversite mezunu Yunus Emre Güneş, Kadın Ustalar Proje Yönetimi Şirketi’nin imzaladığı protokol kapsamında bir dağıtım şirketinde taşeron olarak kuryelik yaparken geçirdiği trafik kazası sonrası, sigorta primlerinin yatırılmadığını öğrendi. Çalıştığı süre boyunca haklarının gasp edildiğinden öne süren Güneş, “Üniversite mezunları şu an iş bulamadığı için böyle firmalar yüzünden hayatları mahvoluyor. Bu sistem yüzünden çok kurye heba oluyor. Birçok gencin hayatı kararıyor… Vaatleri o kadar büyüktü ki mecburiyetten çalışıyorduk açıkçası. Çünkü iş bulamıyorduk. İnsanların ümidini kullanarak ceplerini zengin ettiler. O yüzden hiçbir zaman hakkımı helal etmeyeceğim” dedi.
CEYLAN SAĞLAM
Üniversite mezunu Yunus Emre Güneş, Kadın Ustalar Proje Yönetimi Şirketi'nin imzaladığı protokol kapsamında bir dağıtım şirketinde taşeron olarak kuryelik yaparken geçirdiği trafik kazası sonrası, sigorta primlerinin yatırılmadığını öğrendi. Çalıştığı süre boyunca haklarının gasp edildiğinden öne süren Güneş, "Üniversite mezunları şu an iş bulamadığı için böyle firmalar yüzünden hayatları mahvoluyor. Bu sistem yüzünden çok kurye heba oluyor. Birçok gencin hayatı kararıyor… Vaatleri o kadar büyüktü ki mecburiyetten çalışıyorduk açıkçası. Çünkü iş bulamıyorduk. İnsanların ümidini kullanarak ceplerini zengin ettiler. O yüzden hiçbir zaman hakkımı helal etmeyeceğim" dedi.
Kadın istihdamını artırma iddiasıyla 2018 yılında kurulan Kadın Ustalar Proje Yönetimi Şirketi'nin imzaladığı protokol kapsamında, Kargo Plus isimli şirketin çatısı altında bir dağıtım firmasına taşeron olarak motokuryelik hizmeti veren üniversite mezunu Yunus Emre Güneş, geçen yıl bir müşteriye paket götürürken trafik kazası geçirdi. Güneş, kaza sonrası yaşadıklarını ANKA Haber Ajansı'na şöyle anlattı:
"BENİM İŞ KAZASI BİLDİRİMİMİ YAPMADILAR VE BEN HAKLARIMDAN MAHRUM KALDIM"
" Kargo Plus altında, Kadın Ustalar Şirketi'nde Hepsiexpress adına kuryelik yapmaktaydım 2021 yılında. 28 Mart 2021 yılında, çalışırken trafik kazası geçirdim ve bu trafik kazası sonucunda beş günlük bir rapor sürecim oldu. Bu rapor sürecimde iş yerim bildirim yapmadı. Kadın Ustalar taşeron firması ve Hepsiexpress olarak benim iş kazası bildirimimi yapmadılar ve ben haklarımdan mahrum kaldım. İş yerime raporlarımı, kendim hastane polisinden alıp kendim gönderiyorum. Aynı şekilde şirket bildirim yapmıyor ve öğreniyorum ki aslında sigortamı yapmamışlar. O yüzden bildirim yapamıyorlarmış ve ben bütün haklarımdan mahrum kaldım. O rapor sürecindeki ücretimi alamadım. Keza, motorun masraflarını bana yıkmaya çalıştılar ama ben bunu kabul etmedim. Çünkü benim hiçbir suçum yoktu. Bana çarpan karşı taraf alkollüydü. Bana yıkmaya çalıştılar, hakkımı gasp etmeye çalıştılar. Ben bunun peşini bırakmadım. Zaten dava sürecindeyim, davayı açtım. Tüm haklarımı istiyorum.
"BİR SAAT YEMEK HAKKIMIZI BİLE KULLANAMIYORDUK"
Sadece bu olay değil, benim gibi bir sürü kurye trafik kazası geçirdi. Yakın bir arkadaşım, bu kazalarda sakat kaldı ve ayağına platin takıldı. O da aynı şekilde hiçbir hakkını alamadı, o da dava sürecinde. Sadece bu kazalar değil olaylar. Bizim maddi, manevi tüm haklarımızı gasp ettiler. Yemek saatlerimiz vardı; bir saat yemek hakkımızı bile kullanamıyorduk. Biz, şundan da şikayetçiydik; motorlar kışlık değildi. Ben, kış döneminde girdim işe. Lastikler dört mevsim lastikleriydi ve kış şartları için uygun değildi. Bizim bunu söylememize rağmen birçok kurye arkadaşlarımız kazalarda yaralandı, düştü. Manevi olarak, maddi olarak yaralar aldılar. O halde bizi o yağmurlu havalarda… Motorlar o kadar kötüydü ki manevra kabiliyetleri çok düşüktü. Bunları belirtmemize rağmen, keza Hepsiexpress'e bunu söylemimize rağmen bu taşeron firmayı uyarmıyorlardı. İlk ay bize, 'Paket başına 3,75 lira ücret alacaksınız, daha fazla paket taşıdıkça daha fazla ücret alacaksınız' diye vaatlerde bulundular. Bunların fişlerini bile saklıyorum. O ay, günde 30-40 paket atmama rağmen benim prim haklarım ödenmedi, haklarım gasp edildi, maaşlarımız eksik yattı. Bireysel Emeklilik Sistemi adı altında bizden para kesip Bireysel Emeklilik Sistemi'ne bizi dahil etmediler. Bütün haklarımızı gasp ettiler. Bunun için dava sürecine de gittim.
"BİZE GÜNDE 10 LİRA YEMEK ÜCRETİ YATIRIYORLARDI"
Birçok arkadaşımıza, kendi hataları olmamasına rağmen, motor teknik hata vermesine rağmen herkesten bunların ücretlerini kestiler, gasp ettiler. Lastik patlıyor, bizden kesiliyor. Yoldaki çivinin suçu biz değiliz, yoldaki çiviyi biz oraya koymadık, lastiği bilerek biz patlatmadık. Multinet'te, şu an bir kanun var, asgari 36 lira yemek ücreti; ama bize günde 10 lira yemek ücreti yatırıyorlardı. 300 lirayı bir günde harcıyoruz artık. Dışarıda her şey o kadar pahalılaştı ki 300 lira, yemek paramıza yetmeyebiliyor. Bize 300 lira verip 'doyun' diyorlardı, 'ne yaparsanız yapın' diyorlardı.
"TEKNİK HATALARI DA BİZDEN KESİTİLER AMA PAKET ATMAMIZA RAĞMEN BİZE PRİMİMİZİ VERMEDİLER"
Sistemsel olarak çok saçmaydı; ürünleri topluyoruz, ürünlerin ödemesi gerçekleşmiyor ve bundan dolayı müşteriye geç götürüyoruz. Bunları da bizden kestiler, teknik hataları da bizden kesitiler ama paket atmamıza rağmen bize primimizi vermediler. Tamam kesebilirsiniz, geç götürmüş olabiliriz paketi ama bize hakkımızı da verin. Zamanında götürdüğümüz paketlerin haklarını verseydiniz. Böyle çok problem yaşadık, birçok arkadaşımızın maaşı yatmadı. Aynı şekilde bize 300 liralık yakıt dolum kartı veriyorlardı ama bizim günde yaptığımız kilometre belki 100 kilometreyi geçiyordu ve yakıtımız yetmiyordu. Bize diyorlardı ki 'Cebinizden alın, fişlerini saklayın, biz size onun ödemesini yapacağız'. Bir ay oldu yapmadılar, ikinci ayda da aynısını yaptılar. Her ay yenilenmesi gereken kartları yenilenmedi. Biz de çalışanız, biz de evimize ekmek götürüyoruz. Bizim de cebimizde para olması gerekiyor. Biz niye şirketin motoruna yakıt koyalım? Ben, onlar için çalışıyorum ama keyfime çalışmıyorum.
"MOTORUMUZ ARIZA YAPTIĞI ZAMAN BANA 'YÜRÜYEREK GÖTÜR' DEDİLER"
Maaşlar yatmadığı için kredilerini ödeyemeyen arkadaşlarımı biliyorum. O yüzden, keza kendi adıma, keza Kadın Ustalar'da çalışan emekçiler adına destek veriyorum, her zaman arkalarındayım. Haklarımızı yiyemeyecekler. Motorumuz arıza yaptığı zaman bana 'Yürüyerek götür' dediler, söyleyecek söz bulamıyorum.
"ÜNİVERSİTE MEZUNLARI İŞ BULAMADIĞI İÇİN BÖYLE FİRMALAR YÜZÜNDEN HAYATLARI MAHVOLUYOR"
Ben, bir üniversite mezunuyum. Zaten üniversite mezunları şu an iş bulamadığı için böyle firmalar yüzünden hayatları mahvoluyor. Bu sistem yüzünden çok kurye heba oluyor. Çok kurye, birçok gencin hayatı kararıyor. Üniversite mezunu birçok genç, bu firmalara yönelmek zorunda kalıyordu, işsizlik sorunu yüzünden. Vaatleri o kadar büyüktü ki mecburiyetten çalışıyorduk açıkçası. Çünkü iş bulamıyorduk. İnsanların ümidini kullanarak ceplerini zengin ettiler. O yüzden hiçbir zaman hakkımı helal etmeyeceğim. Birlikte olduktan sonra, birbirimizin arkasında durduktan sonra bizi hiçbir güç deviremez ve yıkamaz."
Kadın Ustalar Proje Yönetimi Şirketi ise avukatı aracılığıyla Yunus Emre Güneş'in iddialarına yanıt vermeyeceğini bildirdi.