Koah Hastası Ilgaz Dağı Eteğinde Sağlığına Kavuştu
Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı (KOAH) teşhisi ile tedavi gören ve kimsesi olmadığı için doktorların yönlendirmesiyle Ilgaz'da huzurevine yerleştirilen 61 yaşındaki Halil İbrahim Erol, huzurevinde sağlığına kavuşmanın mutluluğunu yaşıyor.
ÖZGÜR ALANTOR - Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı ( Koah ) teşhisi ile tedavi gören ve kimsesi olmadığı için doktorların yönlendirmesiyle Ilgaz'da huzurevine yerleştirilen 61 yaşındaki Halil İbrahim Erol, huzurevinde sağlığına kavuşmanın mutluluğunu yaşıyor.
Erol, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yaklaşık 5 yıl önce KOAH teşhisi ile tedaviye başladığını, 7 ay boyunca Çorum Devlet Hastanesinde yatarak tedavi gördüğünü, ardından 3,5 yıl boyunca Turhal Devlet Hastanesinde tedavi gördüğünü anlattı.
Tokat'ın Turhal ilçesinde çobanlık yaparak büyüdüğünü, sonrasında da birçok işte çalıştığını ifade eden Erol, 9 ay önce hastanede tanıştığı doktorların yönlendirmesiyle Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğüne bağlı Ilgaz Hacı Mustafa Akbak Huzurevine yerleştiğini belirtti.
Tedavisine huzurevinde de devam edildiğini belirten Erol, şunları söyledi:
"Devamlı hastaneye gidip gelirken doktorlarla tanıştım. Bakacak kimsem olmadığı için beni huzurevine yerleştirmeyi teklif ettiler. Ben de çok mutlu odum. Sonrasında Ilgaz'da bulunan huzurevine gönderdiler. Hastalığım burada da devam ediyordu. Akşam 8'den gece 12'ye kadar, sabah 8'den rahatlayana kadar makineye bağlı olarak nefes alıyordum. Gece nefes almakta zorlanıyordum. Daralarak, bunalarak uyanıyordum. Uyandığımda öksürük, balgam sabaha kadar uyutmuyordu beni. Solunum makinesini burada da yaklaşık 7 ay kullandım. Yemekhaneye bile gitmekte zorlanıyordum, yemek ayağıma geliyordu. Burada yavaş yavaş düzelmeye başladım."
"Ilgaz'ın havası ve tuz odası iyi geldi"
Ilgaz'da kaldığı 7 ayın sonunda oksijen makinesine bağlanmayı bıraktığını belirten Erol, şöyle dedi:
"İki aydır makineyi kullanmıyorum. Çok rahat uyuyorum. Eskiden yemeğimi alamazdım ayağıma gelirdi, şimdi yemekhaneye gidiyorum. İstediğim yere yürüyerek gidiyorum. Artık makine de kullanmıyorum. Ilgaz'a geldikten sonra hastalığımda iyileşme olduğunu hissettim. Eskiden hiç yürüyemezken, yürümeye başlamıştım. Orman içinde, dağ havasında yürüyüşler yapmaya başladım. Ilgaz'ın havası çok güzel. Bu güzel hava iyileşmemde etkili oldu diye düşünüyorum. İkinci olarak da huzurevine tuz odası yapıldı. Odanın her tarafı tuz. Her gün yarım saat bu odada oturuyorum. Tuzun astım gibi hastalıklara iyi geldiği söyleniyor. Tuz odası ve Ilgaz'ın havası sayesinde iyileştiğimi düşünüyorum."
Huzurevinde yaşam kalitesinin arttığını ve çok mutlu olduğunu dile getiren Erol, "Normal hayatta hastaydım, huzurevinde huzura kavuştum, bir şeyim kalmadı. Arkadaşlarla iyi bir dostluğumuz var" dedi.
Halil İbrahim Erol'un doktoru olan Çankırı Devlet Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Esra Büyük ise Erol'un KOAH hastası olarak kendisine geldiğini dile getirdi.
Eski yaşamına göre Erol'un huzurevinde daha iyi şartlarda yaşadığını anlatan Büyük, "Huzurevi ortamı ve bakımı eski hayatına göre daha iyi diye düşünüyorum. Amcanın kimsesi olmadığı için buraya yerleşmiş. Burada ilaçlarını düzenli alıyor, bakımını daha iyi şartlarda yapıyor" diye konuştu.
Ilgaz'ın havasının da iyi olduğunu belirten Erol, "Huzurevi, Ilgaz dağının eteğinde, ormanlık bir alanda, bölgenin havasının tedavide etkili olduğunu düşünüyorum" dedi.