Kıbrıs Vakıflar İdaresi 448 Yaşında
- Kıbrıs Vakıflar İdaresi 448 yaşındaLEFKOŞA - Kıbrıs Vakıflar İdaresinin 448. kuruluş ve Kıbrıs Türk idaresine geri alınışının 63. yıl dönümü, düzenlenen programla kutlandı.
- Kıbrıs Vakıflar İdaresi 448 yaşında
LEFKOŞA - Kıbrıs Vakıflar İdaresinin 448. kuruluş ve Kıbrıs Türk idaresine geri alınışının 63. yıl dönümü, düzenlenen programla kutlandı.
Kıbrıs Vakıflar İdaresinin 448. kuruluş ve Kıbrıs Türk idaresine geri alınışının 63. yıl dönümünde Vakıflar Haftası dolayısıyla bir program düzenlendi. Lefkoşa AKM'de düzenlenen programa KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Başbakan Tufan Erhürman, Türkiye'nin Lefkoşa Büyükelçisi Ali Murat Başçeri, Sağlık Bakanı Filiz Besim, Ombudsman Emine Dizdarlı, Vakıflar İdaresi Genel Müdürü İbrahim Benter ile bazı milletvekilleri katıldı. Yapılan açılış konuşmalarının ardından LAÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Çağlar "Kıbrıs'ta Vakıflar ve Değerler Eğitimi", T.C. Vakıflar Genel Müdürlüğü Kültür ve Tescil Daire Başkanı Mevlüt Çam da "Vakıflar ve Eğitim" isimli birer konuşma yaptı. Ardından Arabahmet İyilik Evi Çocuk Korosu şarkı söyledi ve sel felaketinde zarar gören evler için yardımda bulunan şirket direktörüne teşekkür plaketi takdim edildi. Vakıflar İdaresinin Milli Eğitim Bakanlığı iş birliğinde düzenlediği "Çocukluğuma Nasihatlarım" isimli kompozisyon yarışmasında dereceye girenlere ödüllerinin verilmesinin ardından Vakıflar İdaresi ve K.T. Fotoğraf Derneği tarafından düzenlenen ilkokul, ortaokul ve lise öğrencilerine yönelik "İyilik" temalı fotoğraf yarışmasında dereceye girenler ödüllendirildi. Yarışmaların jüri üyeleri ve "İyilik" temalı festivale katkı sağlayan Yurtdışı Türkler ve Akrabalar Topluluğu Başkanı Abdullah Eren'e plaketlerinin takdiminin ardından resim sergisine geçildi.
Kıbrıs Vakıflar İdaresi Genel Müdürü İbrahim Benter, yaptığı konuşmada 15 Nisan 1956'da Vakıflar İdaresinin Türk idaresine geçtiğini hatırlatarak, bunun için yıllarca mücadele verildiğini, bu mücadeleyi veren Dr. Fazıl Küçük ve arkadaşlarını saygı ve rahmetle andığını belirtti. Değerli mallarını vakfeden büyükleri saygı ve minnetle andığını belirten Benter, Kıbrıs genelinde kurulan 2 bin 200'ü aşkın vakfın iyilik yapmanın ne kadar önemsendiğini gösterdiğini ifade ederek, "Atalarımız bu mallarını vakfederken hiçbir zaman ayrım yapmamışlar ve herkese yardım için uğraşmışlardır" dedi.
Benter, ayrıca vakıf değerlerini ve geleneğini öğrenmek için herkesin elinden geleni yapması gerektiğini belirtti.
Türkiye'nin Lefkoşa Büyükelçisi Ali Murat Başçeri de, vakıf kültürünün Selçuklu ve Osmanlı medeniyetlerinin oluşmasında rol oynadığını, Kıbrıs'ın en eski ve en köklü varlığı olan vakıfları korumanın bir görev ve sorumluluk olduğunu belirtti. Başçeri, Lefkoşa Büyükelçiliği olarak Vakıfar İdaresiyle birçok proje yürüttüklerini ve yürütmeye devam edeceklerini bildirerek, tarihi Türk okullarının, mescit, han ve müzelerin restorasyonunu üstlendiklerini, vakıf turizmi için seyahat acenteleriyle ve rehberlerle "Vakıf İçin Lefkoşa" gezisinin gerçekleştirildiğini, ilk etabı 2016, ikinci etabı 2018'de tamamlanan "Arabahmet İyilik Evi"nden 18 bini aşkın öğrencinin yararlandığını anlattı. Bunların yanında iftar yemekleri ve gıda yardımlarını da üstlendiklerini belirten Başçeri, projeleri sürdürme kararlılığının devam edeceğini, başta Osmanlı hanedanından gelen paşalar olmak üzere vakıf geleneğinin sürdürülmesinde katkısı bulunanları andığını belirtti.
Cumhurbaşkanı Akıncı, vakfeden ve gelirini toplumuna bağışlayan insanları, ayrıca vakıfları Kıbrıs Türk toplumuna yeniden kazandıran Dr. Fazıl Küçük ve arkadaşlarını rahmetle andığını söyledi. Akıncı, vakıfların kuruluşundaki çeşitliliğe bakıldığı zaman sadece Müslüman topluluğa hitap eden değil, onun dışında da insanlığa hizmet eden kuruluşlar görüldüğünü ifade ederek, bunların sağlık, temizlik, eğitim ve çevre sorunları gibi konularda Kıbrıslı Türklerin atalarının uğraşıp kafa yorduğunu kaydetti. Cumhurbaşkanı Akıncı, "Karşılık beklemeden iyilik yapmak" temasına da atıfta bulunarak, bu güzel sloganı yerine getirmenin gerçek hayatta zor olduğunu, bunu bir yaşam biçimi olarak benimsemek ve yapılan iyiliği başa kakmamak, takdiri başka şekilde beklemenin önemli olduğunu vurguladı. Akıncı, bireylerin toplum içerisinde bu şekilde davrandığı zaman bunun vereceği huzurun başka hiçbir şeyle ölçülemeyeceğini de sözlerine ekledi.