Kayseri Fanatik Fenerbahçeli Erken Yaşlılık Hastası Gamze'nin Ölümü Kayseri'de Üzüntü Yarattı
Fanatik Fenerbahçeli erken yaşlılık hastası Gamze'nin ölümü Kayseri'de üzüntü yarattıALMANYA'nın Baden- Württemberg eyaletindeki Hemmingen kentinde yaşayan ve erken yaşlanma hastalığı (progeria) nedeniyle çok yaşlı görünen 17 yaşındaki Gamze Yağar'ın ölümü, baba ocağı Kayseri'deki yakınlarını üzdü.
Fanatik Fenerbahçeli erken yaşlılık hastası Gamze'nin ölümü Kayseri'de üzüntü yarattı
ALMANYA'nın Baden- Württemberg eyaletindeki Hemmingen kentinde yaşayan ve erken yaşlanma hastalığı (progeria) nedeniyle çok yaşlı görünen 17 yaşındaki Gamze Yağar'ın ölümü, baba ocağı Kayseri'deki yakınlarını üzdü.
Aslen Kayserili olan bir ailenin lösemi ve erken yaşlanma hastası olan kızı Gamze Yağar'ın cenazesi yarın uçakla Kayseri'ye getirilerek, buradaki aile mezarlığında toprağa verilecek. Bundan 4 yıl önce nisan ayında Fenerbahçe kulübünün davetlisi olarak İstanbul'a gelen, sarı lacivertli oyunculardan Cristian Baroni'nin kucağında sahaya çıkan Gamze Yağar, annesi Fatma ile birlikte, 30 Nisan 2013'de de baba ocağı Kayseri'ye gelmişti.
Burada, anneannesi Hatice Korkmaz aile yakınlarını ziyaret eden Gamze, Türkiye'de olmaktan çok mutlu olduğunu söylerken; Kayseri'de DHA'nın sorularını yanıtlayan anne Fatma Yağar, " Almanya'da oturuyoruz. Gamze'nin twitter hesabından paylaştığı isteğini, Fenerbahçe'nin kalecisi Volkan Demirel görmüş ve bizi Kayserispor maçına davet etti. Benim bu isteği yerine getirme imkanım yoktu. Volkan'a, eşine ve Fenerbahçe kulübüne teşekkür ediyoruz. Almanya'da çok rahatız. Kızım orada rahatça dışarı çıkabiliyor. Ama kendi memleketimizde bu ortamı bulamıyoruz. Oysa bu rahatsızlık herkesin başına gelebilirö demişti.
Fatma Yağar, Gamze'nin 3 çocuğunun en küçüğü olduğunu belirtti. Gamze ise, "Volkan Demirel ve eşine teşekkür ediyorum. Daha önce bir kez Almanya'da bir kez maça gitmiştim. Bu kez de, Cristian'ın kucağında maça çıktım, Volkan ve Fenerbahçeli futbolcularla sohbet ettim, çok mutlu oldum, çok güzel bir duyguyduö diye konuşmuştu.