Kayseri'deki Fetö/pdy Davası
Kayseri'de Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) ilişkin davada, aralarında iş adamları Hacı, Memduh ve Şükrü Boydak, Hamdi Kınaş, Halit Gazezoğlu ve eski ÖSYM Başkanı Ali Demir ile örgütün sözde "il imamı" Sıtkı Baş'ın da yer aldığı 68 sanığın yargılanmasına devam edildi.
Kayseri'de Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) ilişkin davada, aralarında iş adamları Hacı, Memduh ve Şükrü Boydak, Hamdi Kınaş, Halit Gazezoğlu ve eski ÖSYM Başkanı Ali Demir ile örgütün sözde "il imamı" Sıtkı Baş'ın da yer aldığı 68 sanığın yargılanmasına devam edildi.
Kayseri 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki 4. duruşmanın 4. celsesine, aralarında eski Boydak Holding yöneticileri Memduh ve Şükrü Boydak'ın da yer aldığı, 5'i başka suçlardan olmak üzere 11'i tutuklu 57 sanık ile avukatları ve müştekiler katıldı. Bekir Boydak İstanbul, Hacı Boydak ise Ankara'dan Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile duruşmaya katıldı.
Mahkeme başkanının ilk olarak söz verdiği savcı, tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devam etmesi yönünde mütalaada bulundu.
Savcının mütalaasının ardından söz verilen sanıklardan Hacı Boydak, "Herhangi bir talebim yok. Tahliye talebim de yok" dedi.
Tutuklu sanık Memduh Boydak da 3 gün boyunca tanıkların dinlendiğini belirterek, tanık ifadelerinde kendisiyle ilgili olan kısımlarına cevap verdi.
26 yıldır ticaret yaptığını ve ülkeye katkı sağladığını, bu süreçte hiç kimseye zararının dokunmadığından emin olduğunu dile getiren Boydak, "Dinlenen tanıklar aslında her şeyi itiraf etti. Bana atılan fiillerin hepsini yaptıklarını söylüyorlar. Kabul edip sonra da suçu bana atıyorlar. Ben bu fiilleri kabul etmediğim halde onlar yaptıklarını kabul ettiği halde ben tutukluyum onlar serbest." diye konuştu.
Hayatının hiçbir döneminde terörle alakasının olmadığını ve her zaman terörün karşısında durduğunu aktaran Boydak, şunları kaydetti:
"18 aydır tutukluyum. Şirketlerimize kayyum atandı ve o bizim adımıza yönetiyor. Devletim için malım, mülküm feda olsun. AİHM'e gitmeyeceğim, ülkemin adaletine güvendiğim için sonuna kadar da gitmeyi düşünmüyorum. Bizim hakkımızda çok şey söylendi 'serbest kalırlarsa kaçarlar' gibisinden. Ben bu memleketten bir adım dahi bir yere adımımı atmam. 26 yıllık emeğimin peşindeyim. 60 yıllık ailemin emeğini kimseye bırakmam. Her şeyden önemlisi ailemin onurunu bırakıp kaçmam. Kaçsaydım önceden kaçardım. Bize operasyon yapılacağı belli olduğu halde kaçmadım. Benim kaçma şüphem de yok, bundan dolayı tutuksuz yargılanmayı talep ediyorum."
Mahkeme başkanının "17-25 Aralık öncesinde yaptıklarını anlattın. Biz de dinledik. O süreçten sonra FETÖ kırmızı kitaba girdi. Sonuçta siz iş adamısınız neyin ne olduğunu bilirsiniz. O süreçten sonra sen ne yaptın?" sorusuna Boydak, "17-25 Aralık sonrası tepkimizi koyduk. Ailemiz adına Mustafa Boydak açıklama yaptı." ifadelerini kullandı.
Bank Asya'ya destek amaçlı sosyal medyadaki paylaşımları konusunda da Boydak, kendilerinin de Bank Asya'ya benzer bir katılım bankasında hisselerinin olduğunu, Bank Asya'nın batmasının kendi bankalarının da değer kaybına uğrayacağını düşündüğü için işine gelmediğini belirtti.
Tutuklu sanık Şükrü Boydak ise cezaevi şartlarının olumsuzluklarından bahsederek geçirdiği hastalıkların sağlığını olumsuz etkilendiğini öne sürerek tutuksuz yargılanma talebinde bulundu.
Tutuksuz sanık Mustafa Boydak ise 17-25 Aralık sonrası örgütün medya kuruluşları tarafından Boydak ailesine yönelik bir algı operasyonu başlatıldığını ve ailelerinin örgüte yakın gösterilmeye çalışıldığını söyledi.
O süreçte devletin yanında olduklarını çok kez beyan ettiklerini savunan Boydak, holdingin basın sözcüsü olarak o süreçte aile adına açıklamalarda bulunarak 17-25 Aralık'ta yapılanlara tepkilerini kamuoyuna duyurduklarını kaydetti.
Mahkemeden bazı taleplerde bulunana Boydak, "Kendimin ve tutuklu kardeşlerimin işlerini ben takip ediyorum. Elimizde bulunan bazı yabancı ortaklı şirketlerimizin işlerini yürütmekte zorlanıyorum. Bunun sebebi de bana getirilen yurt dışı yasağıdır. Sizden talebim bu yasağın kaldırılmasıdır. Bir de üzerimize konulan ticaret yapma engelinin de kaldırılmasını talep ediyorum." şeklinde konuştu.
Ara verilen duruşma, sanık ve tanıkların dinlenmesiyle devam ediyor.