Haberler

Kartal Belediye Meclisinde sendika ile yaşanan anlaşmazlık tartışıldı

Kartal Belediye Meclisinde sendika ile yaşanan anlaşmazlık tartışıldı
Haberler
Güncelleme:
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Kartal Belediye Meclisinde, ilçede yaşanan grev süreci ile Ahmet Özer'in tutuklanarak Esenyurt Belediye Başkanlığı görevinden uzaklaştırılması tartışıldı.

Kartal Belediye Meclisinde, ilçede yaşanan grev süreci ile Ahmet Özer'in tutuklanarak Esenyurt Belediye Başkanlığı görevinden uzaklaştırılması tartışıldı.

Toplantı, Belediye Başkanı Gökhan Yüksel'in başkanlığında belediye binasında yapıldı.

Burada konuşan Yüksel, Esenyurt Belediyesinde yaşanan süreci üzülerek takip ettiklerini, bu süreçlerin devlete, yargıya ve siyasete zarar verdiğini söyledi.

Seçme seçilme hakkının Cumhuriyet'in en büyük kazanımı olduğunu belirten Yüksel, "Bu kazanımın temel ilkesi 'Egemenlik, kayıtsız şartsız milletindir.' ifadesidir. Demokrasi olmazsa ülkeye olan güven, günden güne erozyona uğrar ve hepimizin istemediği olaylarla karşı karşıya kalırız. Bu anlamda her yeni güne tatsız bir haber ve kaosla başlamak hiç kimsenin istediği bir şey değil ama keyfiyetle alınan kararlar maalesef hepimizi üzdüğü gibi insanların devlete, yargıya ve siyasete güveninin azalmasına sebep oluyor." dedi.

Sağduyulu şekilde hareket etmenin önemli olduğunu ifade eden Yüksel, ayrım yapmadan herkesi kucaklayan ve vatandaşı için hizmet etmeye gayret gösteren anlayışla, çalışmalarına devam ederek herkesi sağduyuya davet etmekten başka bir çareleri ve söylemleri olmadığını dile getirdi.

Belediye işçileriyle yapılan toplu iş sözleşmesine değinerek Kartal Belediyesi olarak da toplu iş sözleşmesini tamamladıklarını belirten Yüksel, şunları söyledi:

"Hizmetlerimiz birkaç gün aksadı. Çalışma programını devam ettirip Kartal'daki hizmetlerimizi en yoğun şekilde ilerletiyoruz. Yasal süreç tamamlandıktan sonra, yasal olmayan bazı süreçler de yaşandı. Dolayısıyla bunlar bizi üzmüştür. Bunlarla ilgili yasal işlemler devam ediyor, atacağımız adımlar olacak ama işlemler devam ederken sizlerle bilgi paylaşmamayı, kendi çalışma arkadaşlarımızı kimseye şikayet etmemek adına sakin kaldığımızı tekrar hatırlatmak isteriz. O gün söylemiş olduğumuz toplu iş sözleşmesindeki en düşük maaşı alan ikinci skaladaki arkadaşımızın yaklaşık 46 bin 931 lira aldığını hatırlatmak isterim. Bütün hakların içerisinde olduğu bir rakam. Önümüzdeki ocak ayında bu rakamın 53-54 bin liralara çıkacağını, bir yüzde 18'lik zam daha olduğunu söyleyebilirim. Gönül ister ki daha iyi sözleşmeler olsun, daha iyi ücretler olsun. Fakat ülke gerçeğini, koşulunu hepiniz biliyorsunuz."

"Kartal'da toplanmayan çöplerden, çöp dağları oluştu"

AK Parti Meclis Üyesi Adem Yıldız, günlerdir Kartal'da toplanmayan çöplerden, çöp dağları oluştuğunu ifade etti.

CHP'li belediyenin toplu iş sözleşmesi sürecini yürütemediğini ve işçilerin taleplerini yerine getirmeyerek Kartal halkını mağdur ettiğini vurgulayan Yıldız, şöyle devam etti:

"Çöp toplama işini bile ellerine yüzlerine bulaştırarak Kartal halkının sağlığını tehlikeye soktular. Kartal'ın 20 mahallesinde, 113 caddesinde, 2209 sokağında günlerdir, 90'lardan kalma filmi izliyoruz. İnsan sağlığını tehlikeye sokacak düzeyde çöp dağları ve pis kokular mevcut. Masada kendi işçisinden kaçıp, haklarını gasbeden CHP'li Kartal Belediye Başkanı ve yönetiminin bundan sonra işçi hakları ile söyleyecekleri her şey takiyedir ve itibarı yoktur. Biz şaşırmadık bu zihniyete, söylemde her zaman varlar ama eylemde yoklar."

Yıldız, toplu iş sözleşmesini kabul etmeyerek greve devam eden temizlik işçilerini ziyaret edip dinlediklerini ifade ederek "İşçi kardeşlerimiz gözlerinin içine bakarak ellerini sıkacak bir başkan istemişler masada. Ücret olarak istedikleri, verilen yüzlerce konserden, üçünün bedeli. İşçilere aba altından sopa gösterilmiş, 'İşe gelmezseniz, iş sözleşmesine göre işinize son veririz.' şeklinde mesajlar atılmış. Hani sizin sosyal demokrat belediyeciliğiniz, ölümü gösterip sıtmaya razımı ediyorsunuz? Kartal Belediyesine bu ayıp yeter." diye konuştu.

Bunun üzerine Başkan Yüksel, "Eğer takiyeci diye bize laf söyleniyorsa biz aslında bu söylemin tam bir takiye olduğunu hatırlatırız. Az evvel ifade ettim. Bu konu, üzerinde siyaset yapılacak bir konu değil. Asgari ücretin 17 bin lira olduğu bir dönemde, ülkeyi yöneten bir partinin mensubu olarak ülkedeki sefaletle ilgili bir cümle söylemeyen, 46-47 bin liraya gelen ve şartlarımızı zorlayan, olanı bölüştüğümüz bu dönemde, böyle bir nasihat dinleyecek değiliz." şeklinde cevap verdi.

"Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir ve hukukun gerektirdiği her şey yapılır"

AK Parti Grup Başkanvekili Muammer Bektaş ise Esenyurt Belediyesine görevlendirme yapılmasına ilişkin yapılan konuşmalarda süreçle ilgili doğru bilgiler verilmediğini belirtti.

Seçilen bir kişinin kim olursa olsun, bu kimliği kullanarak suç işleyemeyeceğini vurgulayan Bektaş, şöyle konuştu:

"Türkiye Cumhuriyeti, anayasal bir devlet, hukuk devletine göre bu ülke yönetiliyor. Parti devletiymiş gibi veya AK Parti'nin ve hükümetin isteğiyle olayların gerçekleştiğini anlatmak doğru değildir. Şahsen kayyum atanması benim de istediğim bir şey değil. Bu durum, 'Ben seçildim, istediğimi yaparım ve istediğim suçu işlerim, istediğimle konuşurum.' durumuyla savunulacak bir durum değildir. Devlet, hukuk mevzuatına uygun olarak gerekenleri yapmıştır. Biz bir parti devleti değiliz. Parti devleti olsaydık, seçimler olmazdı. Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir ve hukukun gerektirdiği her şey yapılır. Bu duruma herkes saygı duymalıdır. Hukuki bir eksiklik varsa, bu tartışılabilir. Ancak yargılamanın sonucunu belirlemek yargının görevindedir ve yargı bu kararı verecektir."

Bektaş'ın konuşması sırasında toplantıyı izlemeye gelen vatandaşların laf atması üzerine Belediye Başkan Yüksel, olaya müdahale ederek izleyicileri sessizliğe davet etti. Yüksel, sessizlik sağlanmadığı takdirde konuşmaya devam edenleri güvenlik zoruyla dışarı çıkarılacakları konusunda uyardı.

Kaynak: AA / Şükrü Gündüz - Güncel
title
Close