Kardeşliğe Evet Yürüyüşü"

Ankara'dan 22 Şubat'ta "Kardeşliğe Evet Yürüyüşü" başlatan Serüven Derneği üyeleri, Kocaeli'nin İzmit ilçesine ulaştı.

Dernek başkanı Salim Gören, AA muhabirine yaptığı açıklamada, referandum sürecinde arkadaşlarıyla bin 71 kilometrelik bir rota belirlediklerini söyledi.

İnsanın huzuruyla doğanın huzurunun eş anlamlı olduğunu ifade eden Gören, dernek olarak 16 Nisan'daki referandumu insan ve doğanın daha huzurlu, daha kardeşçe yaşayabilmesi için bir fırsat olarak gördüklerini ve 'Evet' diyerek bir bildiri yayımladıklarını anımsattı.

Gören, 15 Temmuz'u "dehşet gecesi" olarak hatırladıklarını belirterek, Ankara'da o geceyi yaşayan dernek üyeleriyle bomba atılan Cumhurbaşkanlığı Külliyesi yanındaki alana şehitler adına karanfiller bırakarak yola çıktıklarını kaydetti.

Yürüyüşün ilk etabını gerçekleştirdiklerini dile getiren Gören, Osmangazi Köprüsü'nden yaya olarak geçerek kardeşlik mesajı verdiklerini hatırlatarak, "400-500 kilometrelik dönüş yolunun 100 kilometresini geride bıraktık. İzmit'e geldik. Burada birkaç gün kaldıktan sonra yola devam edeceğiz. Bir metre dahi hiçbir araca binmedik. Hastaneye gittiğimizde sedyeye dahi binmedik." şeklinde konuştu.

Gören, yeminlerini tuttuklarını belirterek, şöyle devam etti:

"Bu ülkede ekmek kadar muhtaç olduğumuz bir gerçek var, o da kardeşlik. Siyasetçilerimiz bu süreçte siyaset yaparlar, hakarete varan üslupları kabul etmiyoruz. Hele ki yurt dışından gelen etki ve manşetleri hiç kabul etmiyoruz. Hangi düşünceden olursa olsun, ister 'Evet', ister 'Hayır', en önemli zorunluluğumuz kardeşlik ve birliğimizdir."

"Kimse kimseyi kırmasın"

Salim Gören, sağlık kontrolü ve dinlenmenin ardından Ankara'ya doğru yola çıkacaklarını anlatarak, "16 Nisan'la ilgili vatandaşlarımıza şunu vurguluyoruz. Biz kardeşiz, bu süreci aşacağız, gönlümüz 'Evet'ten yana ama 'Hayır' diyen de 'Evet' diyen de bu ülkenin vatandaşı, kimse kimseyi kırmasın diyoruz. Kardeşliğe 'Evet' diyoruz." ifadelerini kullandı.

Dernek başkan yardımcısı Fatih Sarıkaya da yolculuğun zorlu geçtiğini ancak bunları aştıklarını kaydederek, şunları söyledi:

"Serüven Derneği üyeleri doğanın içinde, ortasında. Hem doğa, hem de doğayla bütünleşmiş insanlıkla beraber ilerliyoruz. Yıllardır doğa söylemi üzerine siyaset yapmış derneklerin ve sivil toplum kuruluşlarının söylemlerini dinledik. Ülke gündemini meşgul eden, onların siyasete ideolojik anlamda argüman üreten, kamplaşmayı sağlayan bir yapının sürekli takipçisi olduk, onları değerlendirip eleştirdik. Bizler doğaya siyasal bakmamaya çalışıyoruz. Çünkü doğa siyasetin üstündedir. Doğada kardeşlik var."