Haberler

Karaciğer Nakli Konuşuldu

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

OMÜ Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof.Dr.Ahmet Bektaş, "Karaciğer, hayati bir organımız olup ve maalesef yedeği yoktur" dedi."Doç.Dr.Bekir Şişman ile Akademik Bakış" programında bu hafta, karaciğer hastalıkları ve karaciğer nakli konuşuldu.

OMÜ Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Bektaş, "Karaciğer, hayati bir organımız olup ve maalesef yedeği yoktur" dedi.

"Doç. Dr. Bekir Şişman ile Akademik Bakış" programında bu hafta, karaciğer hastalıkları ve karaciğer nakli konuşuldu. Programa OMÜ Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı, Gastroenteroloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Bektaş ve Genel Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi, aynı zamanda OMÜ Karaciğer Nakli Merkezi Sorumlusu Doç. Dr. İlhan Karabıçak konuk oldular. Programda özellikle son günlerde OMÜ Tıp Fakültesi'nde başarıyla gerçekleştirilen Karaciğer nakilleri ele alındı.

Prof. Dr. Ahmet Bektaş, "Karaciğer karın bölgesinin sağ üst kısmında, kaburgamızın altında bulunan yaklaşık 1,5 kg. ağırlığında olan bir organdır. Vücudumuzdaki kanın büyük kısmı bu organa gelmektedir. Vücudun fabrikası gibidir. Vücuda giren maddelerin işlenmesini, yararlı hale getirilmesini ve zararlı maddelerin dışarı atılmasını sağlar. Aldığımız ilaçların metabolize edilmesini ve etkin hale getirilmesini sağlar. Alınan ilaçlar bu organa gelir. Bu nedenledir ki bilinçsizce alınan ilaçlar da bu organa zarar verebilmektedir. Hayati bir organımız olup ve maalesef yedeği yoktur" dedi.

Belli başlı karaciğer hastalıklarının hepatit çeşitleri A,B,C ve buna bağlı gelişen sirozun, alkole bağlı gelişen sirozun, karaciğer kanseri olduğunu söyleyen Prof. Dr. Bektaş, ayrıca zehirli mantarların akut karaciğer yetmezliğine sebep olabildiğini ve ani ölümlere de yol açabildiğini belirterek; "Karaciğer rahatsızlığı olanlar rutin kontrollerini yaptırmaları gerekmektedir. Bu hastalar ilaçla kontrol altında tutulmaya çalışılıyor. Tedavileri çoğu zaman mümkün olabilmektedir. Ancak tedavi edilemeyenlerde Karaciğer yetmezliği söz konusu olabilmekte, bu durumda da Karaciğer nakli zorunlu hale gelmektedir" diye konuştu.

Doç. Dr. İlhan Karabıçak ise konuşmasında, "Karaciğerin bütün ya da parça olarak bir vücuttan başka vücuda aktarılmasına karaciğer 'nakli' diyoruz. Nakil daha çok ileri siroz hastalarına ve karaciğer kanseri olan hastalara ve fonksiyonunu yitiren karaciğer hastalarına yapılmaktadır. Ancak buna kurul karar vermektedir. Karaciğer dünyada daha çok kadavradan yapılmakta iken ülkemizde yüzde 80-90 oranında canlıdan yapılmaktadır. Nakil bazen parça alınarak da yapılabilmektedir. Zira karaciğer daha sonra da kendisini onarabilen, yenileyebilen bir organdır. Karaciğer naklinde vericilerin 18 yaşından büyük, akil baliğ ve sağlıklı olmaları gerekmektedir" şeklinde konuştu.

Dr. Bektaş ve Dr. Karabıçak konuşmaları esnasında, organ nakli konusunda toplumun duyarlı hale getirilmesi gerektiğini belirttikten sonra, OMÜ Tıp Fakültesi Hastanesi'nde bu tetkiklerin en iyi biçimde yapılabildiğini de ifade ettiler. Uzman doktorlar ayrıca siroz hastalığının hayatın sonu olmadığını, bu hastaların doktor kontrolünde ilaç tedavisiyle çok rahat hayatlarını devam ettirebileceklerini; eğer alkole bağlı siroz gelişmişse de öncelikle alkol bağımlılığından kurtulmaları gerektiğini; naklin ancak son çare olduğunu belirttiler. - SAMSUN

Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Güncel
title
Close