Kadın Kansere Karşı Projesi" Tanıtıldı
Türk Kanser Derneği Başkanı Burak Duruman, sağlıklı kadın popülasyonunun, ülke geleceği için son derece önemli olduğunu belirterek, "Sağlıklı kadınlar, hem fiziksel hem ruhsal yönden sağlıklı nesiller yetiştirebilir.
Türk Kanser Derneği Başkanı Burak Duruman, sağlıklı kadın popülasyonunun, ülke geleceği için son derece önemli olduğunu belirterek, "Sağlıklı kadınlar, hem fiziksel hem ruhsal yönden sağlıklı nesiller yetiştirebilir. Kadınlarımızı erken tanı yöntemlerinin etkin kullanımı ve bilimselliği kanıtlanmış tedaviler konusunda bilinçlendirmek amacıyla bir araya geldik." dedi.
Pembe İzler Derneği, Türk Kanser Derneği iş birliğiyle kadın kanserlerinde farkındalık oluşturmak amacıyla başlatılan "Kadın Kansere Karşı" kampanyası basın toplantısıyla tanıtıldı.
Duruman, toplantıda yaptığı konuşmada, projenin kadın kanserleri konusunda ülke genelinde bilinci artırmak ve tedavinin tarama kadar önemli olduğunu kamuoyu nezdinde kabul ettirmek amacıyla gerçekleştirildiğini aktardı.
Türk Kanser Derneği olarak 52 yıldan beri kanserin erken tanı ve tedavi yöntemleri konusunda toplumu ve özellikle kadınları bilinçlendirmeyi hedeflediklerine işaret eden Duruman, şu değerlendirmede bulundu:
"Kadınlar dünya nüfusunun yarısını oluşturmaktadır. Cinsiyetlerinden dolayı maalesef şiddet, aşırı toplumsal yük gibi zorlayıcı ve olumsuz etkilere maruz kalmaktadırlar. Bununla birlikte anne, eş, iş kadını gibi kendilerine yüklenen sorumluluklardan dolayı kadınlar, en önce kendi sağlıklarından fedakarlık etmektedirler. Oysaki, sağlıklı kadın popülasyonu, ülke geleceği için son derece önemli. Sağlıklı kadınlar, hem fiziksel hem ruhsal yönden sağlıklı nesiller yetiştirebilir. Bu projede kadınlarımızı erken tanı yöntemlerinin etkin kullanımı ve bilimselliği kanıtlanmış tedaviler konusunda bilinçlendirmek amacıyla bir araya geldik."
"Koruyucu cerrahi ile doğurganlığı koruyarak tedavi etme şansımız var"
Acıbadem Üniversitesi Tıp Fakültesi Doğum Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mete Güngör, rahim ağzı, rahim ve yumurtalık kanserlerinin kadınlarda en sık görülen kanserler olduğunu vurgulayarak, rahim ağzı kanserinin rutin kontrollerle önlenebildiğini söyledi.
Yumurtalık kanserinin tedavisinde zorlandıklarını dile getiren Güngör, erken tanının önemine işaret ederek, şunları kaydetti:
"Kanser cerrahisinde değişiklikler var. Eskiden yapılan açık kesi yerine bugün kapalı ameliyat yapabiliyoruz. Böylece hastalar çok daha erken ayağa kalkabiliyorlar ve görmeleri gereken radyoterapi ve kemoterapi tedavisini daha erken alabiliyorlar. Bu da tedavilerdeki başarıyı artırıyor. Rahim ağzı ve yumurtalık kanser türlerinde erken yaştaki hastalara standart bir tedavi uyguladığımızda bu hastaları menopoza sokacağız. Dolayısıyla doğurganlık potansiyellerini ortadan kaldıracağız. Koruyucu cerrahi ile doğurganlığı koruyarak tedavi etme şansımız var."
Acıbadem Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gökhan Demir, en önemli mesajın bilgi olduğunu ifade ederek, "Bilgi korkuyu yener. Biz bilgi sahibi oldukça korkmaktan vazgeçeriz. Yapmamız gereken şey bilgiyi artırmak." diye konuştu.
Kanserin coğrafi farklılıklar gösterdiğini belirten Demir, şöyle devam etti:
"Bizde genç kanser sıklığı daha fazla. 40 yaş altı meme kanseri sıklığı Batı'ya oranla yüzde 8-10 daha fazla. Bu bize genç kadınlarda kendi kendilerine meme kontrollerinin yaygınlaştırılması ve bilinçlendirilmesi, düzenli taramaların yapılması konusunda uyarılması mesajını veriyor. Rahim ağzı kanserinde de düzenli jinekolojik tarama yaptırmak hastalığı ortaya çıkmadan yok etmemizi sağlıyor. Hasta kanser olmuş, en önemli şey hayatta kalması. Ancak ameliyat sonrası psikolojisi de önemli. Burada biz cerrahlara büyük görev düşüyor. Meme kanserinde cerrahide hastanın tüm organı alınıyordu. Şimdi plastik cerrahiyle birlikte memenin tamamı alınsa dahi hastanın rahatsız olmayacağı bir görünüm vermek önemli. Doktorlar olarak artık hastanın aynanın karşısına geçtiğinde rahatsız olmayacağı bir cerrahi operasyon yapıyoruz."
"Kadınların erken tanı farkındalığını artırmak çok önemli"
Pembe İzler Derneği Başkanı Arzu Karataş da kadının hasta olmasının sadece tek bir bireyi değil, tüm aileyi ve çevresini de yakından ilgilendiren bir sorun olduğunu ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Kadına destek olmak gerçekten çok önemli. Kadın hastalanınca yakın çevresi ve özellikle ailesi de çok etkileniyor. Hastanın yanı sıra, ailesi ve çevresi de çok etkilendiği için tedavi sürecinde pek çok sıkıntı yaşanıyor. Biz dernek olarak iki hedef üzerine çalışıyoruz. Kadınların erken tanı yöntemleri konusundaki bilincinin artırılması ve hastalığa yakalanan kadınların bu süreci daha kolay atlatması. Biz dernek olarak, tüm bu süreçlerde kadınlarımızın yanında olarak omuzlarına dokunan el olmayı amaçlıyoruz. Kadın Kansere Karşı Projesi'ni de pek çok kadına ulaşacağımız bir proje olması nedeniyle çok önemsiyoruz."
Acıbadem Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Cihan Uras, sanatçı İpek Açar'ın da aralarında bulunduğu isimlerin katıldığı toplantı, toplu fotoğraf çekiminin ardından sona erdi.
Proje kapsamında, sosyal medyadan "#KadınKansereKarşı" hesabından düzenli olarak bilgilendirme yapılırken, İstanbul, Bursa ve Aydın'da düzenlenecek etkinliklerde, uzmanlar kadınlarda sık görülen meme, rahim, rahim ağzı ve yumurtalık kanserlerinin tanı ve tedavisi hakkında bilgi verecek.