İznik'ten Dünyaya Kayıp Çiniler Sergisi İstanbul'da Açıldı
Osmanlı Saray Çinileri projesi kapsamında hazırlanan 'İznik'ten Dünyaya Kayıp Çiniler' sergisi, İstanbul Beylerbeyi Sabancı Olgunlaştırma Enstitüsü'nde ziyarete açıldı. Sergide, çini ve seramik sanatçılarının geleneksel modelleme, kalıplama ve bezeme yöntemleriyle orijinallerine sadık kalarak, Hatayi, Baba Nakkaş, Natüralist, Şam İşi ve Rumi üsluplarında hazırladığı eserlere yer verildi.
"Osmanlı Saray Çinileri" projesi kapsamında hazırlanan " İznik'ten Dünyaya Kayıp Çiniler" sergisi, İstanbul Beylerbeyi Sabancı Olgunlaştırma Enstitüsü'nde ziyarete açıldı.
Kültürel mirası koruyarak geleceğe aktarmak misyonuyla hayata geçirilen proje çerçevesinde açılan sergi, 15-17. yüzyılları yansıtan çiniler sanatseverlerin beğenisine sunuldu.
Açılışa Üsküdar Kaymakamı Adem Yazıcı ile sanatseverler katıldı.
Sergide, çini ve seramik sanatçılarının geleneksel modelleme, kalıplama ve bezeme yöntemleriyle orijinallerine sadık kalarak, Hatayi, Baba Nakkaş, Natüralist, Şam İşi ve Rumi üsluplarında hazırladığı eserlere yer verildi.
Enstitü başkanı Çiğdem Yıldız, sergiye ilişkin AA muhabirine yaptığı açıklamada, çini sanatının kültürel mirasın önemli bir parçası olduğunu belirterek "Orta Asya Türk kültürüne ait eserlerle başlayarak Anadolu Selçuklu, Beylikler ve Osmanlı devrinde İznik çinileri ile zirveye ulaşmış, dünyada hayranlık uyandıran eşsiz eserler günümüze miras kalmıştır. Çeşitli nedenlerle ülkemizden ayrılan bu nadide eserleri, yeniden kültürümüze kazandırmak amacıyla özel bir koleksiyonla bir araya getirdik." dedi.
Proje ekibinde yer alan akademisyen Emre Atırcıoğlu ise Türkiye'de örnekleri olmayan İznik çinilerinin reprodüksiyonlarını üreterek Türkiye'ye kazandırmayı hedeflediklerini aktararak, şunları kaydetti:
"Bu eserlerin bazısı gönüllü, bazısı gönülsüz şekilde bizden koparılmış. O yüzden kayıp çiniler diyoruz. Kültür ve Turizm Bakanlığının bu konuda çok kıymetli girişimleri var ama şu an orijinallerini elde edemediğimiz için en azından form, bezeme ve süsleme olarak aynılarını üretmeye çalıştık."
Sergide yaklaşık 50 parça çininin reprodüksiyonu olduğunu söyleyen Atırcıoğlu "Eserlerin hiçbirinde otomasyon veya kalıplama yöntemi yok. Hepsi İznik'teki geleneksel yöntemlerle çömlekçi çarkında üretilerek, fırınlanarak ve el dekorları yapılarak üretildi. Aynı zamanda bu eserleri oluştururken kullandığımız kobalt, demir oksit gibi mineral oksitler de sergide yer alıyor." ifadelerini kullandı.
Gazze'de yaşanan olaylara dikkati çekmek için hazırlanan "Barışa Çağrı: Kuşlar Sınır Tanımaz" enstalasyonunun da enstitü bahçesinde görülebildiği sergi, 27 Eylül'e kadar ziyaret edilebilecek.