İzmir'deki Fetö/pdy'ye "Finansal Destek" Davası
İzmir'de Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) finansal destek sağladıkları iddiasıyla Küçükbay Holdingin eski Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Küçükbay, kapatılan Gediz Üniversitesinin kurucu üyesi Abdullah Kavuk, oğlu Metehan Kavuk ve kuyumcu Şeref Sipahi'nin...
İzmir'de Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) finansal destek sağladıkları iddiasıyla Küçükbay Holdingin eski Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Küçükbay, kapatılan Gediz Üniversitesinin kurucu üyesi Abdullah Kavuk, oğlu Metehan Kavuk ve kuyumcu Şeref Sipahi'nin yargılanmasına devam edildi.
İzmir 13. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya tutuklu sanıklar Küçükbay, Kavuk ve Sipahi ile tutuksuz yargılanan Metehan Kavuk ve avukatları katıldı.
Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile kayda alınan duruşmaya, başka bir ortamdan bağlanan "Bulut" kod adlı gizli tanık, sanıklar Abdullah Kavuk, Ahmet Küçükbay ve Şeref Sipahi'nin kapatılan Gediz Üniversitesinin Seyrek yerleşkesindeki binasının en üst katında özel bir odada düzenlenen sohbet toplantılarına katıldıklarını ileri sürdü.
Gizli tanık, toplantıların yapıldığı odanın kartlı sistemle girilen bir oda olduğunu ve tutuklu sanıkların toplantılara birden fazla kere katıldığını iddia ederek üniversite çalışanlarının da bu durumu gördüğünü ifade etti.
Gizli tanık, "17/25 Aralık sürecine kadar göğsünü gere gere toplantıları yaptıklarını söylüyorlardı. Bu süreçten sonra oda Yüksek Öğretim Kurumu (YÖK) tarafından yıkıldı." dedi.
Tanık Ö.M.K, kapatılan Gediz Üniversitesinde basın danışmanlığını yaptığını belirterek üniversitenin FETÖ/PDY ile bağlantılı olduğu suçlamasının ardından FETÖ'yle bağlantılı çalışanların temizlenmesi için rektörle mücadeleye başladıklarını kaydetti.
Üniversite vakfını FETÖ'den temizleyerek öğrencilerin üzerindeki yükü kaldırılmayı amaçladıklarını dile getiren tanık Ö.M.K, üniversite içerisindeki en kilit yapılanmayı sağladığı iddia edilen Adnan Yeşildal'ın sanıklardan Abdullah Kavuk'un şirketinde işe başlamasıyla mücadelelerinin olumsuz etkilendiğini ve örgüt elemanları tarafından tehdit ve hakarete maruz kaldıklarını söyledi.
"Sanıklar önemli finansörlerdi"
Ö.M.K, "Bekir Baz FETÖ'nün Ege Bölge imamıymış. Okulda Bekir Baz'ın hocalar üzerinde etkisi vardı. Baz, 'Abdullah Kavuk'a herkes hürmet göstersin' demiş. Abdullah Kavuk ve Ahmet Küçükbay Bekir Baz'a çok saygı gösterirdi. Önemli finansörlerdi." dedi.
Savcı, sanıklar Abdullah Kavuk ile Metehan Kavuk'la ilgili gelen bilirkişi raporunun eksik ve yetersiz olduğunu belirterek Abdullah Kavuk ve Ahmet Küçükbay ile ilgili olarak söz konusu şirketlerin kuruluş tarihleri itibarıyla incelemesinin yapılarak terör örgütü parası ile kurulup kurulmadığının, terör örgütünce finans edilip edilmediğini gösteren rapor istenmesi yönünde mütalaa verdi.
Savcı ayrıca sanık Ahmet Küçükbay'ın ifadesinin etkin pişmanlık kapsamında olup olmadığı, ifadesinde geçen kişilerle ilgili verilen bilgilerin aydınlatıcı olup olmadığı, soruşturmalarının ne aşamada olduğunun belirtilmesi için İzmir Cumhuriyet Başsavcılığına müzekkere yazılmasını talep etti.
Mütalaadan sonra söz alan tutuklu sanık Şeref Sipahi, gizli tanık "Bulut"un söylediği toplantı yerine hiç gitmediğini ileri sürerek tanık ifadelerinin doğru olmadığını iddia etti.
Sipahi, şahitlerin iftiraları nedeniyle yargılandığını belirterek, ByLock kullanmadığına dair savcılıkça rapor tanzim edildiğini ileri sürdü.
Tutuklu sanık Küçükbay da örgütle bağlantılı derneklerden 2015'te istifa ettiğini belirterek, "TUSKON'dan istifamdan sonra Emniyet Müdürü tarafından davet edildim. Emniyet Müdürü ve şube müdürleriyle görüştüm. Bu konularla ilgili bilgileri verdim. Bu yapıdan ayrıldığımızı kamuoyuna duyurduk. Herkese ilan ettim. Örgüt adına kimseden talebim olmadı. ByLock'u hapishanede öğrendim. Gazete ve televizyonlara verdiğimiz reklamları 17/25 Aralık'tan sonra kestik." diye konuştu.
Tutuklu sanık Abdullah Kavuk da örgüt üyesi olmadığını ve ByLock kullanmadığını savunarak tahliyesini talep etti.
Mahkeme heyeti sanık Ahmet Küçükbay'ın ifadesinin etkin pişmanlık kapsamında olup olmadığını değerlendiren raporun detaylandırılması için İzmir Cumhuriyet Başsavcılığına müzekkere yazılmasına, sanık Küçükbay'ın savunmasında belirttiği "Emniyet Müdürü ve şube müdürleri beni makamında dinledi" ifadeleri için dönemin Emniyet Müdürü Celal Uzunkaya ile dönemin şube müdürlerinin tanık olarak dinlenilmesine ve tutuklu sanıkların mevcut durumlarının devamına karar vererek, duruşmayı erteledi.
Operasyon
İzmir Cumhuriyet Başsavcıvekili Okan Bato'nun yürüttüğü soruşturma kapsamında, İl Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlarla Mücadele Şubesi ekiplerince, 6 ve 8 Ağustos'ta örgüte finans sağladıkları iddia edilen iş adamlarına yönelik operasyonlarda aralarında TMSF'ye devredilen Küçükbay Şirketler Grubu sahibi Ahmet Küçükbay ile gayrimenkul, otomotiv, akaryakıt sektöründeki yatırımlarıyla tanınan FETÖ soruşturması kapsamında kapatılan Gediz Üniversitesinin kurucu üyelerinden Abdullah Kavuk'un da aralarında bulunduğu 24 kişi gözaltına alınmıştı.
İzmir'de, FETÖ'nün darbe girişimine ilişkin soruşturma kapsamında, 30 Temmuz'da düzenlenen operasyonda da FETÖ/PDY'nin Ege Bölgesi'ndeki para trafiğini yürüttükleri, iş adamlarından topladıkları yüklü miktarda bağışı örgüte aktardıkları iddia edilen kuyumcu Şeref Sipahi yakalanmıştı.
Sipahi'nin de Küçükbay ve Kavuk gibi kapatılan Gediz Üniversitesinin kurucularından olduğu iddia edilmişti.
İzmir Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, Küçükbay, Abdullah Kavuk ve Sipahi'nin "Terörizmin Finansmanın Önlenmesi Kanunu'na muhalefet, silahlı terör örgütüne üye olmak ve yönetme", Metehan Kavuk'un ise "Terörizmin Finansmanın Önlenmesi Kanunu'na muhalefet, silahlı terör örgütüne üye olmak" suçlarından cezalandırılmaları talep edilmişti.