Iuc Başkanı Azizoğlu: "Küresel Barış Küresel Kültürel İş Birliği ile Kalıcı Olur"
Uluslararası Üniversiteler Konseyi (IUC) Kurucu Başkanı Orhan Hikmet Azizoğlu, “Küresel barışı, gezegenimizin ortağı ve paydaşı olan tüm toplumların ulusal inanç, kültür, değer ve kavramları ile birlikte milli hassasiyetlerine saygı gösterilmesi ile birlikte kalıcı yapabiliriz” dedi.
Uluslararası Üniversiteler Konseyi (IUC) Kurucu Başkanı Orhan Hikmet Azizoğlu, "Küresel barışı, gezegenimizin ortağı ve paydaşı olan tüm toplumların ulusal inanç, kültür, değer ve kavramları ile birlikte milli hassasiyetlerine saygı gösterilmesi ile birlikte kalıcı yapabiliriz" dedi.
IUC Kurucu Başkanı Orhan Hikmet Azizoğlu, Slovenya Dışişleri Bakanı Karl Erjavec'in resmi davetlisi olarak birçok devlet başkanı, başbakan, dışişleri bakanı, bakanlar, bilim adamları, akademisyenler ve ekonomistlerin katılımıyla her yıl Eylül ayı başında gerçekleşen Uluslararası Bled Stratejik Forumu'na katıldı. Forum ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Azizoğlu, Slovenya gibi Avrupa'nın küçük bir ülkesinin küresel yüksek elit katılımla böylesine etkili bir organizasyonu gerçekleştirdiğini ve dünyanın akademik, politik, ekonomik ve diplomatik sorunlarını tartışma ve sorun çözücü imkanları oluşturacak stratejiler üretmek için organizasyonu düzenleyen başta Dışişleri Bakanı Karl Erjavec olmak üzere tüm ekibi kutladığını ifade etti. Azizoğlu, "Güçlünün zayıfı asimilasyona zorladığı ve kazanımlarını gasp ettiği günümüzde bu tür çalıştay ve konferanslar aydın, entelektüel insanların fikir ve çözüm üreterek dünyamızın küresel barış ve hoşgörü kültürüne alışmasını ve uygulama zeminini hazırlamaktadır. Kıtalar arası coğrafi uzaklık doğal olarak kültürel farklılıklar da oluşturmaktadır. Aslında doğu ile batı arasında özellikle de İslam coğrafyasını ele aldığımızda kültür, inanç, değer, kavram veya yaşam biçiminde hemen hemen hiçbir ortak alan yoktur. Bunu zorlamanın anlam ve kazanımı sadece doğunun batıya asimile olması anlamını getirir. Bu çağdaş, medeni veya uygarlıkla bir bağlantı kurulamayacak bir projeden başka bir anlam ve neden teşkil edemez ve gerçekleşmesi hayalden öteye gidemez" dedi.
Batı deyince kayıtsız şartsız uygarlık anlayanlar, onunla birlikte her şeyin sona ereceğine ya da her şeyin başlangıcı olduğuna inananlar olduğunu ifade eden Azizoğlu, "Ama bu geçici bir süre için üstünlük sağlamış olan karışıklığa ve belirsizliğe boyun eğmek anlamına gelmektedir. Bu yüzden boyun eğmek şöyle dursun, bu zorba çağdan kurtulabilmek ve küresel barış ile birlikte yaşama kültürünü kalıcı kılmak için bütün gücümüzle savaşmamız gerekir. Denge dediğimiz şey iki karşıt eğilimin aynı anda hareket etmesinden doğduğuna göre, bu sonuç düzenle de uyum halinde demektir. Bu iki karşıt eğilimden biri büsbütün devreden çıkarsa denge bir daha hiç sağlanmaz. Dünyanın kendisi ortadan kalkar ama böyle bir varsayımın gerçekleşmesi imkansızdır. Çünkü bir karşıtlığın uçları ancak birbirleriyle anlam kazanırlar. Bu yüzden dış görünüşler ne olursa olsun kısmi ve geçici dengesizliklerin de eninde sonunda evrensel değerler, hak, hukuk ve insani normlara geleceğinden hiç kimsenin kuşkusu olmamalıdır. Küresel barışı gezegenimizin ortağı ve paydaşı olan tüm toplumların ulusal inanç, kültür, değer ve kavramları ile birlikte milli hassasiyetlerine saygı gösterilmesi ile birlikte kalıcı yapabiliriz" dedi.
Azizoğlu şunları söyledi:
"Sonuç olarak yaşadığımız gezegen üzerinde yaşayan herkes ırkı, dini, mezhebi, rengi, ulusu ne olursa olsun tam ve eşit oranda gezegenin ortağıdır. Gezegenin diğer ortakları olan hayvan, bitki ve doğanın tüm değer ile varlıkları bizlere sadece geçici bir süre için emanet olarak teslim edildiği gerçektir. Bu gerçekle bat, doğu, kuzey, güney ayrışması yapmadan tüm gezegenimizin kültür, değer, inanç, kavramlarını sinsice asimile etmeye projeler üretmeden toplumların uluslaşmasını sağlamak, uluslararasılaşan toplumların mutlaka ulusal değer, kavram, inanç ve kültürlerini korumalarına izin vermek gezegenimizin huzur, barış ve yaşanabilir dünya olmasını sağlayacaktır." - ANKARA