İstiklal Marşı'nın Kabulünün 97. Yılı

İstiklal Marşı'nın Kabulü ve Mehmet Akif Ersoy'u Anma Günü dolayısıyla İstanbul Müftülüğü'nce "İslam Şairi Mehmet Akif Ersoy" konulu konferans gerçekleştirildi.

Fatih'teki Ali Emiri Kültür Merkezi'nde düzenlenen konferansta konuşan Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi emekli öğretim üyesi Prof. Dr. Mustafa Uzun, Mehmet Akif Ersoy'un yaşarken "İslam şairi" unvanı kazandığını söyledi.

Ersoy'un kazandığı unvanın hakkını veren bir şair olduğunu belirten Uzun, "Onun için belki bir şairimiz demek bile yetersizdir. Mümin, iman adamı, sanat adamı, fikir adamı, ilim adamı, gazetecidir. Devrin en mühim iki yayın organını senelerce idare etmiş ve bu yayın organlarıyla, yazıları ve fikirleriyle bütün İslam alemine yol göstermiştir." diye konuştu.

Uzun, Mehmet Akif Ersoy'un fikirlerinin herkes tarafından kabul gördüğünü dile getirerek, şöyle devam etti:

"Bu herkesin içine devrin ulemasını, şuarasını, devrin her fedakarlığa katlanmayı öne alan siyasetçilerini katabiliriz. Yakın arkadaşı Mithat Cemal onun için, 'Akif bir dağ silsilesi gibi her zaman bir başka zirvesi görünen ve insanı hayretler içinde bırakan bir kimsedir' diyor.

Akif, İstiklal Marşı'nı yazmak için Ankara'ya gitti. İkinci konu da Akif, milli mücadelemizin bildiğimiz manevi mimarıdır. Akif'in yaptığı işlerin en mühimi, Anadolu'yu karış karış dolaşarak İstiklal Savaşı'nın bir ittihatçı hareketi olmadığını, memleketi kurtarmak için yapılmış bir hareket olduğunu anlatmaktır. Nerede bir isyan çıkıyor, Mehmet Akif oraya isyanın yanlış olduğunu anlatmaya gidiyor. O sebeple Akif, İstiklal Marşı'nı yazmak ve milli mücadelenin manevi mimarı olmak gibi iki vazifeyle Ankara'ya gitmiştir."

Konferansa, İstanbul Müftü yardımcıları Veysel Işıldar, Mustafa Yavuz ve Muteber Gülsefa Uygur ile çok sayıda kişi katıldı.