İstanbul'daki "Kck" Davası
83'ü tutuklu 204 sanığın yargılandığı davada, sanık savunmalarının alınmasına devam edildi.
Terör örgütü PKK'nın üst yapılanması KCK'ya yönelik yürütülen soruşturma kapsamında 83'ü tutuklu 204 sanık hakkında açılan davada, sanık savunmalarının alınmasına devam edildi.
İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesince, Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi dışında oluşturulan büyük salonda görülen duruşmada Kürtçe tercüman aracılığıyla savunmasını yapan tutuklu sanık Meryem Yiğit, savcının, "kaçma şüphesi var" diye kendisini tutukladığını, oysa kendisinin operasyon yapıldıktan bir yıl sonra tutuklandığını belirtti.
Yiğit, tutuklandığı süreye kadar günlük yaşamına devam ettiğini anlatarak, "Partim BDP'deki çalışmalarımı sürdürdüm. BDP'nin yaptığı birçok basın açıklamasına katıldım. Bu dava başladığı günden bu yana sürekli gelip davayı takip ediyorum. Kimi zaman salon izleyicilere yetmediği için dışardaydım. Ama 8 Mart 2012'de görülen duruşmada salondaydım. Görüntülere bakılırsa anlaşılacaktır. Dolayısıyla savcının dediği gibi benim herhangi bir kaçma şüphem yoktur" diye konuştu.
Kürtçe savunma yapan tutuklu sanık Mehmet Emin Öztürk de tutuklanmadan önce kuru temizlemecilik yaptığını, işinden dolayı çok kişiyi tanıdığını söyledi. Telefon konuşmalarının dosyaya delil olarak konulduğunu ifade eden Öztürk, bunların günlük hayatta yaptığı konuşmalardan oluştuğunu ve bir kısmının işiyle ilgili, bir kısmının da BDP'li yöneticilerle olduğunu kaydetti.
Sanık Öztürk, telefon konuşmalarında suç teşkil edecek herhangi bir şey olmadığını savunarak, "Hiçbir şiddet eylemine karışmamış seçilmiş kişilerin tutuklanmasına anlam veremiyorum. 'KCK' adı altında yürütülen davada, siyasi faaliyet dışında hiçbir iddia kanıtlanamadığı için bu dava kriminalize edilerek, şiddet ile bağlantılandırılmaya çalışılıyor" dedi.
Öztürk, BDP'nin bütün il ile ilçe binalarının yasa dışı örgüt yeri, BDP yöneticilerinin de örgüt üyesi gibi gösterilmeye çalışıldığını öne sürdü.
Duruşma, 16 Aralık Pazartesi gününe ertelendi. - İstanbul