İsrail'in Gazze'ye Saldırıları
İsrail'in 7 Temmuz'dan bu yana düzenlediği saldırılarda 8 Filistinli gazeteci öldü, 13 gazeteci yaralandı, gazetecilere ait 13 ev bombalandı, basın mensuplarının araçları ve 14 basın merkezi hedef alındı Filistinli Gazeteciler Sendikası Başkan Yardımcısı Astal: "İsrail'in, basın mensupları ve basın merkezlerine yönelik saldırıları kasıtlı. İsrail'in hedefi, gerçekleri gizlemek ve gazetecileri korkutup görevlerini yapmalarına engel olmak" Bağımsız İnsan Hakları Komisyonu araştırmacısı İbrahim: "İsrail'in uluslararası topluma medya öyküleri aracılığıyla aktardığı yalanları çürütmekteki gücü nedeniyle Gazze'deki gazeteciler hedef alınıyor.
İnsan hakları aktivistleri ve gazeteciler, İsrail ordusunun "suçlarını örtmek" ve "gerçeklerin" dış dünyaya ulaşmasını engellemek için Filistinli gazetecileri ve Gazze'deki basın merkezlerini kasten hedef aldığı görüşünde birleşiyor.
Filistin Enformasyon Bakanlığı verilerine göre, İsrail'in 7 Temmuz'dan bu yana Gazze'yi hedef alan saldırılarında 8 Filistinli gazeteci öldü, 13 gazeteci yaralandı. Gazetecilere ait 13 ev bombalandı, basın mensuplarının araçları ve 14 basın merkezi saldırıların hedefi oldu.
Saldırılarda basın mensuplarının hedef alınmasını AA muhabirine değerlendiren insan hakları aktivistleri ve gazeteciler, İsrail'in, işlediği suçları örtmek istediğini savundu.
Filistinli Gazeteciler Sendikası Başkan Yardımcısı Tahsin el-Astal, İsrail'in basın mensuplarını hedef almasının sebebini, "Gazze'de suç işlediği gerçeğini dış dünyadan gizlemek" olarak değerlendirdi.
"Filistinli gazeteciler ayna işlevi görüyor"
"Gazze'deki gazetecilerin, İsrail'in, yabancı basın mensuplarına bölgeyi terk etmeleri uyarısının ardından, doğrudan hedef alınmayı beklediklerini" ifade eden Astal, "İsrail, Filistinli gazetecilere yapılan saldırıları gizleyebilmek için yabancı gazetecilerin bölgeyi terk etmesini istedi" dedi.
Filistinli gazetecilerin dünyanın ulaşma imkanı bulamadığı suç olaylarını sesli ve görüntülü olarak küçük detaylarla aktaran ayna işlevi gördüğünü belirten Astal, İsrail'in bu aynayı kırmak ve suçlalarını insanlığın gözlerinden uzak tutmayı sürdürmek istediğini dile getirdi.
Gazze'de Bağımsız İnsan Hakları Komisyonu araştırmacısı, hukukçu Mustafa İbrahim de İsrail'in Filistinli gazetecileri ve çalışma merkezlerini bilerek hedef aldığını savundu.
"İsrail, gerçeklerin dış dünyaya ulaşmasını engellemek istiyor" diyen İbrahim, "İsrail, Şucaiyye Mahallesi ve Huzaa beldesindeki katliamlar gibi Gazze'de işlediği suçların fotoğraflarının dış dünyaya çıkarılmasını istemiyor" ifadesini kullandı.
Gazze'de basının gücüne dikkati çeken İbrahim, şunları kaydetti:
"İsrail'in uluslararası topluma medya öyküleri aracılığıyla aktardığı yalanları çürütmekteki gücü nedeniyle Gazze'deki gazeteciler hedef alınıyor. Basın mensuplarının savaş sırasında korunması özellikle Cenevre Anlaşması'nda olduğu gibi uluslararası belgelerle sabitken, buradaki gazetecilerın hayatı hala tehdit altında."
"Gazetecilerin hedef alınması bilgi eksikliğine yol açar"
Gazze İslam Üniversitesi Gazetecilik Bölümü Öğretim Görevlisi Eymen Ebu Nakira ise İsrail'in işlediği suçların uluslararası kamuoyu tarafından bilinmemesi için basının susturulduğunu ifade etti.
Basının, sivillerin morallerinin yükseltilmesi ve direniş hareketlerinin operasyonlarının duyurulması noktasında rol üstlendiğini söyleyen Ebu Nakira, "Gazetecilerin hedef alınması, bilgi eksikliğine, bu da sivillerin psikolojisinin olumsuz etkilenmesine yol açar" ifadesini kullandı.
Ebu Nakira, bu çerçevede İsrail'in ordusunun, halkının moralini yüksek tutmak için Filistinli direnişçilerle girilen çatışmalarla ilgili gerçek bilgileri paylaşmadığını söyledi.
İsrail ordusunun aralıksız bir şekilde Gazze'ye düzenlediği saldırılarda, yaşamını yitirenlerin sayısı bin 390'a, yaralı sayısı ise 8 bine yükseldi. - Gazze