İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu'nu Sahiplenen Az"

İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdür Yardımcısı Burhanettin Kurt, 2012 yılında İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ile tüm çalışanların iş güvenliği kapsamına alındığını vurgulayarak, "Bu kanunun Avrupa Birliği ülkelerinde uygulanan kanunlardan bile önde olduğu ifade ediliyor. Ama uygulamada istediğimiz sonuçları alamıyoruz. Bu sonuçları alamamamızın en büyük nedenlerinden bir tanesi toplumun tüm katmanları tarafından bu kanunun sahiplenilmemesidir." dedi.

Kurt, Kastamonu Orman Bölge Müdürlüğünde düzenlenen Tarım ve Ormancılık Sektöründe İş Sağlığı ve Güvenliği Sempozyumu'nda yaptığı konuşmada, verilecek eğitimlerin iş sağlığı açısından önemli olduğuna işaret etti.

İş kazalarının ciddi bir sorun olduğunu vurgulayan Kurt, "Hem bizde hem de batılı toplumlarda çalışma hayatının en büyük problemlerinden bir tanesi iş kazaları ve meslek hastalıklarıdır. İş kazaları ve meslek hastalıkları ile mücadelede en önemli şeylerden biri iş güvenliğini artırmak ve farkındalık oluşturmaktır. Güvenlik kültürünü oluşturabilmek için yasal düzenlemelerin ona uygun olması gerekiyor." diye konuştu.

Toplum tarafından kanunun sahiplenilmesi gerektiğini dile getiren Kurt, şöyle devam etti:

"2012 yılında yayınlanan kanun ile tüm çalışanlar iş güvenliği kapsamına alındı. Bu kanunun Avrupa Birliği ülkelerinde uygulanan kanunlardan bile önde olduğu ifade ediliyor. Ama uygulamada istediğimiz sonuçları alamıyoruz. Bu sonuçları alamamamızın en büyük nedenlerinden bir tanesi toplumun tüm katmanları tarafından bu kanunun sahiplenilmemesidir."

Kurt, bu konuda eğitimin önemli olduğunun altını çizerek şunları kaydetti:

"Bu konuda Milli Eğitim Bakanlığı ile bir protokol imzaladık. Biz, ağaç yaş iken eğilir mantığı ile geçen yıl başlattığımız proje kapsamında ilköğretim ve anaokullarında eğitim gören öğrencilerimize dağıttığımız materyal ile 10 ilde yaklaşık 2 bin 500 öğrencimize ulaştık. Bu yıl da bu proje kapsamında daha fazla öğrencimize ulaşarak öğrencilerimizde iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili farkındalık oluşmasını sağlamak istiyoruz. Üniversitelerde de bu konu ile ilgili çalışmalar yürüttük. Bu çalışmalar kapsamında teknik bölümlerde iş sağlığı ve güvenliği dersini zorunlu hale getirttik. İş sağlığı ile ilgili olarak farkındalık çalışmalarının yanında sektörel çalışmalarımız da var. Bu sektörlerin en önemlilerinden bir tanesi de orman ve tarım gibi tehlikeli ve çok tehlikeli grup da dahil. Yapılan çalışmalardan sonuç alınmasında birliktelik ve ortak hareket edilmenin öneminin farkındayız. Birlikte hareket edersek başarılı olacağız diye düşünüyorum."

İş güvenliği açısından önemli adımlar atıldığını söyleyen Kurt, "İLO'nun verilerine baktığımızda dünyada 195 ülke varken, güvenli veri veren sadece 77 ülke. Geri kalan 117 ülke veri vermiyor. İLO'ya veri veren ülkeler arasında iş sağlığı ve güvenliği anlamında 7. sıradayız. Bu çok mu iyi? Değil. Daha iyi olmasını temenni ediyoruz. Avrupa Birliği ülkelerinde istatistik toplama yöntemiyle bizdeki çok farklı. Biz de parmağı kesilse gitse iş kazası olarak geçiyor ama İngiltere'de 4 gün iş göremezlik olsun iş kazası olarak geçmiyor." ifadesinde bulundu.

Kastamonu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Seyit Aydın ise teknolojiyle birlikte kolaylıkların yanı sıra zorlukların da geldiğini belirtti.

İş güvenliğinin önemine işaret eden Aydın, "Gelişen teknolojiye paralel olarak makineleşme ile birlikte çalışanlar için iş güvenliği daha fazla ehemmiyet arz ediyor. Zira işçilerin, çalışanların sağlığına ve hayatına verilen ehemmiyet, yüksek medeniyetin de bir göstergesidir. Bu sempozyumun iş sağlığı ve güvenliği şuurunun arttırılmasına vesile olacağına, iş kazaları ve meslek hastalıklarını en aza indirmek hususunda yapılması gerekenleri ortaya koyacağına inanıyorum." diye konuştu.

Konuşmaların ardından katılımcılara sertifika verildi.

Sempozyuma, Kastamonu Orman Bölge Müdürü Hayati Özgür, Öz-Orman İş Sendikası Genel Mali Sekreteri Ali Bilgin, Orman Mühendisleri Odası Genel Başkanı Hasan Türkyılmaz katıldı.