İran'da Cumhurbaşkanlığı Seçimlerine Doğru
İran'da 19 Mayıs'ta düzenlenecek cumhurbaşkanlığı seçimleri için son 10 güne girilirken adaylar arasındaki propaganda yarışı ve vaatleri dikkati çekiyor.
MUSTAFA MELİH AHISHALI - İran'da 19 Mayıs'ta düzenlenecek cumhurbaşkanlığı seçimleri için son 10 güne girilirken adaylar arasındaki propaganda yarışı ve vaatleri dikkati çekiyor.
Ülkede Lider Ali Hamaney'in makamından sonra ikinci en yüksek makam olarak kabul edilen cumhurbaşkanlığı makamı önümüzdeki günlerde düzenlenecek seçimle sahibini bulacak.
Devrim (1979) sonrası 12'incisi düzenlenecek seçimlerin en önemli gündem maddesi, ekonomi.
Balistik füze ve nükleer faaliyetleri gerekçe gösterilerek uzun yıllardır Batılı ülkeler tarafından ekonomik yaptırımların kıskacında olan İran'da işsizlik, yüksek faiz uygulaması, küçük ve orta ölçekli iş yerlerinin art arda kapanması, petrol dışı ihracattaki düşüklük, kalitesiz üretim sebebiyle iç piyasada yerli üretim yerine ihraç mallarına rağbet edilmesi ve kaçakçılık gibi bir takım sorunlar Tahran yönetiminin önünde duruyor.
Ekonominin büyük bir bölümünün petrol gelirine bağlı olduğu ülkede, düzenli vergi alınamaması ve kaçakçılığın önlenememesi devleti yöneten cumhurbaşkanı ve hükümetini zora sokuyor.
Hamaney'e bağlı İran Ordusu ve Devrim Muhafızları'nın Irak, Suriye, Yemen gibi ülkelerde doğrudan ve dolaylı askeri müdahalelerde bulunması bütçedeki açığı büyütüyor.
-Nükleer anlaşma beklenen faydayı sağlamadı
Hasan Ruhani 2013 yılı seçimlerini kazanmasının ardından Batılı ülkelerle yaşadıkları gerilimi düşürmeye çalışmış, ekonomik yaptırımların gerekçelerinden biri olan nükleer faaliyetler konusunda aralarında ABD'nin de bulunduğu ülkelerle müzakereleri başlatmıştı.
Bu süreçte, Ruhani karşıtı muhafazakarlar ve Devrim Muhafızları komutanlarının yaptıkları açıklamalar ve ve füze denemeleri süreci baltalamaya yönelik girişimler olarak değerlendirildi.
Ruhani, nükleer müzakerelerde anlaşmaya varmış olsa da ABD'nin bankacılık alanındaki yaptırımları kalkmadı. Bu durum, İran'ın ihtiyacı olan yabancı sermaye girişini de zora soktu.
Cumhurbaşkanı Ruhani, ekonomik durgunluğun sona ermesi için yüzde 8 büyüme hızına ulaşmayı, bunun için de yabancı sermayeden yıllık 50 milyar dolar girdi sağlamayı planlıyordu.
Nükleer anlaşmadan aradığını bulamayan Ruhani, ülkede ekonomik bir gelişmeye imza atmayı düşünürken yaklaşık yüzde 10'luk gerilemeye engel olamadı.
Bu durum, "Cumhurbaşkanlığı makamı, ülke ekonomisini düzeltebilecek yetkiye sahip değil mi?" sorularını beraberinde getirdi.
Demokrasinin gereğince uygulanmadığı ülkede halkın seçimlere olan güveni zedelenirken, rejim muhalifleri bu durumu seçimleri protesto etme çağrılarına kadar taşıdı.
-Seçim vaatleri
Cumhurbaşkanlığı seçimlerine katılacak adaylardan Ruhani'nin en güçlü rakipleri muhafazakar kanattan İbrahim Reisi ve Muhammed Bakır Galibaf, seçim vaatlerini ekonomi üzerine bina ediyor.
Meşhed kentindeki İmam Rıza Türbe ve Külliyesi Vakfı Başkanı İbrahim Reisi, ekonominin şeffaflaşacağı vaadinde bulunurken, Tahran belediye Başkanı Galibaf, 5 milyon kişiye istihdam sağlayacağını iddia etti.
Lider Hamaney'in Meşhed kentindeki temsilcisi ve Cuma namazı imamı Ayetullah Alemelhuda'nın damadı Reisi, Alemelhuda'nın Meşhed'teki özgürlükleri kısıtlayan aşırı baskıcı uygulamaları ve kentin sorunlarını çözmeye yönelik adımlar atmaması nedeniyle eleştiriliyor.
Ruhani'nin başkent Tahran'dan sonra ülkenin 2'inci büyük kenti Meşhed'de daha fazla oy alacağı değerlendirmeleri yapılırken, bir çok siyasi idam kararının altında imzası bulunan eski Başsavcı Reisi'nin ülkenin kırsal bölgelerinden oy devşirmesi bekleniyor.
Tahran Belediye Başkanı Galibaf, başkentte iyi belediyecilik yapmamakla suçlanıyor. Ocak ayında 17 katlı Plasko İş Merkezi'nin yanarak yıkılması konusunda da eleştirilen Galibaf, dile getirdiği vaatlerle popülist siyasetçi olarak değerlendiriliyor.
Galibaf'ın kırsaldan oy alması bekleniyor
Eski Devrim Muhafızları komutanlarından Galibaf'ın seçilmesi durumunda özgürlüklerin kısıtlanacağı değerlendirmesinde bulunan Tahranlılar, Galibaf'a oy vermeyi düşünmüyor.
Her ne kadar Galibaf'ın da merkez şehirlerden ziyade kırsal kesimden oy alması beklense de, büyük şehirlerde ekonomik sıkıntı çeken dar gelirli kesimin Ruhani'ye oy vermesi beklenmiyor.
İran'ın önde gelen ekonomi uzmanlarından Dr. Said Leylaz, AA muhabirine yaptığı açıklamada İran ekonomisinin en az yüzde 30'unun şeffaf olmadığını belirtmişti.
Öte yandan Tahran Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Sadık Zibakelam yaptığı bir konuşmada devrim ihracı projesinin önemli ayaklarından biri olan Tebliğat Kurumu'na ayrılan bütçenin Çevre bakanlığına ayrılan bütçeden 6 kat fazla olduğunu açıklamıştı.