İngiltere Kraliçesi Hükümet Programını Açıkladı

İngiltere Kraliçesi 2. Elizabeth, Başbakan May'in Brexit planlarını anlattığı konuşmada bu yıl geleneğin dışına çıkarak taç ve pelerin takmadı. Kraliçe Elizabeth'in AB bayrağını andıran şapkasıysa ülkede gündem konusu haline geldi.

İngiltere Kraliçesi 2. Elizabeth, Manchester ve Londra'daki terör saldırıları nedeniyle "hükümetin terörle mücadele stratejisinin gözden geçirileceğini" söyledi.

Kraliçe 2. Elizabeth, bu ay başında yapılan erken genel seçimin ardından kurulan Muhafazakar Parti azınlık hükümetinin 2 yıllık yasama dönemi programını açıkladı.

Kraliçe Elizabeth, yeni yasama yılının açılışında, İngiltere Başbakanı Theresa May'in lideri olduğu Muhafazakar Partinin önümüzdeki 2 yıl içerisinde yasalaştırmayı amaçladığı tasarıları okudu.

Konuşmasına, "Hükümetimin önceliği, ülke Avrupa Birliği'nden ayrılırken mümkün olan en iyi anlaşmayı sağlamaktır." diyerek başlayan Kraliçe Elizabeth, bu kapsamda İngiltere'nin Avrupa Birliği'nden (AB) çıkışıyla (Brexit) ilgili hazırlanan 8 tasarıyı sıraladı.

Brexit çerçevesinde hükümetin Avrupa'daki müttefikleriyle özel ve derin ortaklığını sürdürmeye devam edeceğini, aynı zamanda küresel anlamda da yeni ticari ilişkiler kuracağını ifade eden Kraliçe, bakanların AB mevzuatının İngiltere'nin iç hukukuna aktarmasını sağlayacak "Büyük İptal Yasa Tasarısı" başta olmak üzere, gümrük, ticaret, göç, balıkçılık, tarım, nükleer koruma ve uluslararası yaptırımlar konularına yönelik yeni yasal düzenlemeler yapacağını duyurdu.

İç politika planlarında ise hükümetin ekonomiyi güçlendirerek istihdamı artıracağını aktaran Kraliçe, sağlık ve eğitim alanları başta olmak üzere diğer kamusal hizmetlere yatırım yapılacağını kaydetti. Kraliçe, hükümetin yeni dönemde ayrıca, altyapının ve uzay teknolojisinin geliştirilmesi ile elektrikli otomobiller ve hızlı tren hatlarının yaygınlaştırılması gibi konulara odaklanarak, yeni sektörlerde dünya lideri olmayı sürdüreceğini dile getirdi.

Kraliçe, daha güçlü bir Birleşik Krallık için İngiltere, İskoçya, Galler ve Kuzey İrlanda'nın birbirleriyle olan sosyal, ekonomik ve kültürel ilişkilerinin daha da kuvvetlendirilmesi için hükümetin bu bölgelerin yönetimleriyle çalışmalarını devam ettireceğini ve Kuzey İrlanda'da hükümetin kurulmasını desteklemede de Londra'daki merkezi hükümetin bölgedeki partilerle yakından çalışacağını bildirdi.

Kraliçe ayrıca bir hafta önce Londra'nın batısındaki 24 katlı bir binada yaşanan yangının mağdurlarının destekleneceğini belirterek, yangınla ilgili hükümetin kapsamlı bir kamusal soruşturma yürüteceğini vurguladı.

"Terörle mücadele stratejisi gözden geçirilecek"

Hükümetin silahlı kuvvetlere yatırımlarını sürdüreceğine dikkati çeken Kraliçe, NATO kapsamındaki taahhütleri çerçevesinde milli gelirin yüzde 2'sini savunma harcamalarına yönlendireceğini aktardı.

Devletin aşırı akımlarla mücadele stratejisi kapsamında da hükümeti desteklemesi bakımından bir komisyon kurulacağına işaret eden Kraliçe 2. Elizabeth, "Manchester ve Londra'daki terör saldırıları ışığında, polis ve güvenlik hizmetlerinin ihtiyaç duydukları tüm yetkilere sahip olduklarından ve nüfusun güvenliğinin sağlanması bakımından terörle bağlantılı suçların gözaltı sürelerinin yeterli olduğundan emin olmak için hükümetimin terörle mücadele stratejisi gözden geçirilecek." dedi.

Hükümetin dış politika planlarına da değinen Kraliçe, "Bakanlarım, ülke AB'den çıkarken Birleşik Krallık'ın dünya sahnesindeki öncü rolünün korunmasını ve geliştirilmesini sağlayacaktır. Hükümetim, küresel güvenliği artıran ve İngiliz değerlerini dünya çapında yansıtan uluslararası çabaları sürmeye devam edecektir. Hükümetim, Ortadoğu genelindeki çatışmalara sürdürülebilir siyasi çözümler bulmaya çalışacak. Hükümetim, Irak ve Suriye'deki DEAŞ'ı yok etmek için Birleşik Krallık'ın uluslararası askeri operasyondaki öncü rolünü sürdürerek terörizm tehdidiyle kaynağında mücadele etmek için çalışacak." diye konuştu.

Trump ziyaretine değinmedi

Ülkesinin "Paris İklim Değişikliği Anlaşması"nı da destekleyeceğini vurgulayan Kraliçe Elizabeth, Londra merkezli hükümetin ayrıca, toplu göç, yoksulluk ve modern kölelikle mücadele konularında uluslararası sistemin iyileştirilmesine de odaklanacağını aktardı.

Kraliçe ayrıca İspanya Kralı Felipe ile eşi Letizia'yı temmuz ayında İngiltere'de devlet konuğu olarak ağırlanacağını da açıkladı. Kraliçenin, bu sonbaharda ağırlamak için ülkeye davet ettiği ve tartışmalara konu olan ABD Başkanı Donald Trump'ın adayı ziyaretine ilişkin herhangi bir duyuruda bulunmaması ise dikkati çekti.

Renkli ve sembolik tören

İngiltere'de Kraliçe'nin yasama dönemlerinin başında parlamentoya giderek, hükümetin bir yıllık programını özetlediği konuşma dolayısıyla başkent Londra renkli törenlere sahne oluyor.

Her yasama yılının başında Buckingham Sarayı'ndan atlı arabanın içinde ve Kraliyet atlıları eşliğinde çıkan Kraliçe 2. Elizabeth ve eşi Edinburgh Dükü Philip, Westminster'daki tarihi parlamento binasına geliyor.

Ancak bu yıl Edinburgh Dükü Philip rahatsızlığı sebebiyle Kraliçe Elizabeth'e eşlik edemedi. Eşi yerine Kraliçeye bugün kraliyet tahtı veliahdı ve oğlu Galler Prensi Charles eşlik etti. Kraliçe ayrıca bu yıl parlamentoya atlı araba yerine Bentley marka otomobiliyle geldi.

Kraliçe ve oğlunun Lordlar Kamarasındaki tahtlara oturmasının ardından Kraliyet yetkilisi parlamentonun alt kanadı olan ve bakanlarla milletvekillerinin bulunduğu Avam Kamarasına giderek, milletvekillerini Lordlar Kamarasına Kraliçe'yi dinlemeye davet ediyor.

Bu davet sırasında renkli görüntüler ortaya çıkıyor. Kraliçe'nin temsilcisi, milletvekillerini çağırmak için Avam Kamarasına doğru yürüyor ancak kamaranın kapısı Kraliyet temsilcisinin yüzüne sert bir şekilde kapatılıyor.

Kraliyet temsilcisi bunu üzerine kapıyı üç kez çalıyor, kapı açılıyor ve Kraliçe'nin Avam Kamarasındaki asası alınarak Avam Kamarası başkanı liderliğinde Lordlar Kamarasına geçiliyor.

Tören, parlamentonun ve siyasetin monarşiden bağımsızlığını simgeliyor. Kraliçe'nin parlamentoda bulunduğu süre boyunca ise tarihi Westminster Sarayı'nda Birleşik Krallık bayrağı yerine monarşinin bayrağı dalgalanıyor.

Taç yerine AB bayrağını andıran şapka

Başbakan ve milletvekillerinin Lordlar Kamarasına geçmesinin ardından ise Kraliçe 2. Elizabeth konuşmasına başlıyor. Kraliçe'nin konuşmasını okuduğu kağıt, parşömen kağıdına el yazısıyla yazılıyor ve mürekkebinin kuruması en az üç gün sürüyor. Konuşmanın kitapçığı ise keçi derisinden yapılmış kap içinde taşınıyor.

İngiltere'de tasarıların yasalaşması için Kraliçe'nin onayı gerekiyor. İngiliz kraliyet tahtında en uzun süredir oturan İngiliz hükümdarı unvanını taşıyan 91 yaşındaki Kraliçe 2. Elizabeth'in konuşmasını çok sayıda lord, bakan, milletvekili ve diplomat dinliyor.

Bu arada, Kraliçe Elizabeth bu yılki törende konuşmasını geleneğin dışına çıkarak, tacını ya da pelerinini giymeden yaptı.

Tören için beyaz eldiven, mavi bir elbise ve elbisesiyle uyumlu şapka takmayı tercih eden Kraliçe'nin, mavi üzerine sarı işlemeli AB bayrağını andıran şapkası ise dikkatleri Kraliçe'nin Brexit'e yönelik görüşüne çekti.

Törenin sonunda Kraliçe ve oğlu aynı otomobille Buckingham Sarayı'na döndü.

İngiliz Parlamentosunun 650 koltuklu alt kanadı Avam Kamarasının temmuz ayında yaz tatiline girmesi ve eylül ayı başında yeniden toplanması bekleniyor.

Hükümet ilk sınavını konuşmanın oylanmasında verecek

İngiltere, İskoçya, Galler ve Kuzey İrlanda'dan oluşan Birleşik Krallık'ta 8 Haziran'da yapılan erken genel seçim sonucu Muhafazakar Parti 318, İşçi Partisi 262, İskoç Ulusal Partisi (SNP) 35, Liberal Demokrat Parti 12, Kuzey İrlanda Demokratik Birlik Partisi (DUP) 10 ve diğer partiler ise 13 sandalye kazanmıştı.

Seçimde tek başına hükümet kurmaya yetecek milletvekili sayısına erişemeyen Muhafazakar Parti lideri Theresa May, iktidarını, Kuzey İrlanda merkezli aşırı sağcı DUP'un vereceği destekle sürdürmeyi arzuluyor. May, azınlık hükümetinin parlamentodaki güven oylamasında ve başta bütçe olmak üzere bazı temel yasalarda gerekli 326 milletvekiline DUP'un desteğiyle ulaşmayı planlıyor. İki parti arasında buna yönelik bir "güven ve destek" anlaşmasının maddeleri üzerindeki çalışmalar devam ediyor.

Söz konusu "destek ve güven" anlaşması, DUP'un parlamentoda Kraliçe'nin bugün okuduğu hükümet programının haftaya oylanacağı oturumda ya programa destek vereceği ya da çekimser kalacağı anlamına geliyor. DUP, hükümetin parlamentoya getireceği diğer düzenlemelere de evet oyu vererek veya çekimser kalarak destek olacak. Bunun karşılığında da DUP hükümetten, kendi parti programında yer alan bazı politikaları hayata geçirmekte destek almayı hedefliyor.