İngiltere'deki Türkler, Kemer Sıkma Politikasının Sonlanmasını İstiyor

İNCİ GÜNDAĞ - İngiltere'de yarın yapılacak genel seçimde oy kullanmaya hazırlanan Türk ve Kıbrıslı Türk kökenli İngiltere vatandaşları, mevcut hükümetin kemer sıkma politikalarına eleştirel yaklaşırken, yeni hükümetten daha fazla sağlık ve eğitim hizmeti bekliyor.

Muhafazakar Partinin yönettiği İngiltere'de yarın halk erken genel seçim için sandığa gidecek. Başkent Londra'nın kuzeyindeki Harringey, Hackney, Enfield ve Edmonton bölgelerinde kullanacakları oylarla milletvekili seçimini etkileyecek çoğunluğa sahip Türkçe konuşan toplum üyeleri, yeni dönemde özellikle kesintilere son verilmesini, göreve gelecek hükümetin sağlık ve eğitim alanındaki hizmetleri iyileştirmesini arzuluyor.

Londra'da, Türkçe konuşan toplumun yoğun olarak yaşadığı Hackney bölgesinde, Türk seçmenlerin yeni hükümetten neler beklediğini AA muhabirine değerlendiren Avrupalı Türk Demokratlar Birliği (UETD) İngiltere Başkanı Erdal Yetimova, sadece Türkçe konuşan toplum değil İngiltere halkının genelinin iktidardaki Muhafazakar Partinin kesintilerinin durmasını umut ettiğini dile getirdi.

Hastanelerin ve aile hekimlerinin tam kapasite çalışamadığını, üniversite harçlarının yılda dokuz bin sterline çıkarıldığını hatırlatan Yetimova, "Özellikle öğrenciler için ücretsiz eğitim hakkı, sağlığın iyileştirilmesi talep ediliyor. Halk bunları göz önünde bulunduruyor. Mevcut hükümet, sosyal yardım kesintilerini devam ettirmek istiyor. Londra'da özellikle konut problemi çok büyük bir sorun. Kemer sıkma politikasıyla insanların ev alma oranı gittikçe düşüyor." diye konuştu.

Yaklaşık 400 bin nüfuslu Türkçe konuşan toplumun genellikle küçük ölçekte kendi işini yaptığını hatırlatan Yetimova, bunların "özellikle yüksek vergiler ve kiralar sebebiyle sıkıntı çektiğini" aktardı.

Britanya Alevi Federasyonu Başkanı İsrafil Erbil de Türkçe konuşan toplumun, partilerin seçim vaatlerini inceleyerek ve kendi ihtiyaçlarını göz önünde bulundurarak hangi partiye destek olacağına karar verdiğini anlattı.

Enfield bölgesinde Türkçe konuşan toplumun 60 ila 70 bin üyesi olmasına rağmen bu bölgede hala ana dilde eğitim veren okul bulunmadığının altını çizen Erbil, bunun yanı sıra toplumun "daha iyi bir eğitim, daha iyi bir sağlık sistemi ve daha güvenli bir Londra" istediğini dile getirdi.

Türkçe konuşan nüfusun sandığa gitmesine ülkedeki siyasi partilerin önem verdiğine dikkati çeken Erbil, şunları söyledi:

"Gerek iktidardaki Muhafazakar Parti gerekse ana muhalefetteki İşçi Partisi, yoğun olarak Türk ve Kıbrıslı Türk toplumla ilişki kurmaya çalışıyorlar. Son seçimlerden bu yana seçme ve seçilme hakkı kazanmış olan gençlerin sayısında da, genç bir nüfus olmamızdan kaynaklı ciddi bir artış olduğunu fark ediyoruz. Partilerin de bunu görmüş olması iyi bir şey. En azından toplumumuzu görmezden gelmeyecekler. Taleplerine daha sıcak bakacaklar, yardımcı olacaklar."

Muhafazakar hükümete eleştiri

20 yıldır İngiltere'de yaşayan 47 yaşındaki kasiyer Mithat Karakuş, AA muhabirine yaptığı açıklamada "savundukları sebebiyle oyunu İşçi Partisine vereceğini" belirterek özellikle iktidardaki Muhafazakar Parti hükümetinin kesintilerini eleştirdi.

"Muhafazakarlar toplumu sıktı biraz. Sosyal yardımlar kesildi. Halkın (daha önceden kullandığı) bazı hizmetlerini kesti. O nedenle İşçi Partisinin daha doğru bir parti olduğunu düşünüyorum." diyen Karakuş, partinin özellikle çalışan kesimi ve göçmenleri desteklediğini dile getirdi. Karakuş, yeni hükümetten beklentilerini de, sağlık ve eğitim alanına yatırım yapılması, kesintilerin son bulması ve ev kiralarının düşürülmesi olarak sıraladı.

Yaklaşık 20 yıldır bir kreşin aşçılığını yapan Saliha Özçelik de, "Muhafazakar Partiden kesintilerinden dolayı memnun değiliz. Usandık artık." diyerek, sunduğu vaatlerden dolayı ailecek Jeremy Corbyn'in liderliğindeki İşçi Partili bir hükümetin göreve gelmesini dilediklerini kaydetti.

Özçelik, göreve gelecek yeni hükümetin özellikle kesintilere son vermesini istediğini belirterek, "Ev fiyatlarının düşmesini istiyoruz. Kiralar da çok yüksek. Maaşlarımız hiç yükselmiyor ama vergiler her sene artıyor." değerlendirmesinde bulundu.

Seçim vaatleri

İşçi Partisinin açıkladığı en dikkat çekici vaatleri arasında yılda dokuz bin sterlin olan üniversite harçlarını kaldırmak bulunuyor. Parti ayrıca eğitim alanında ilk ve orta öğretim kurumlarının bütçesini artırma sözü de veriyor.

İktidara gelmesi halinde sağlık sistemine 2022 yılına kadar 37 milyar sterlin ek yatırım vadeden partinin ayrıca konut krizinin aşılması için konut inşası ile ev fiyatlarının düşürülmesi yönündeki vaatleri de birçok seçmeni cezbediyor.

Ülkede 2010'dan bu yana uygulanan kemer sıkma politikaları nedeniyle temel kamu hizmetlerinde büyük kesintilere gidildi. Eğitim ve sağlık sistemi bundan en çok etkilenen alanlar oldu. İlk ve ortaokullarda sınıflar kalabalıklaşırken, öğretmen sayısı yetersiz kaldı. İktidarın ülkedeki sağlık sistemini özelleştireceği yönündeki endişe de artmış durumda.

Muhafazakar Parti lideri Başbakan Theresa May, seçim kampanyasında "Güçlü ve istikrarlı liderlik" sloganını kullanırken, iktidar partisini "ayrıcalıklı azınlık" için çalışmakla suçlayan ana muhalefetteki İşçi Partisinin lideri Jeremy Corbyn de seçim kampanyasını "Azınlık değil çoğunluk için" sloganıyla yürütüyor.

Siyasi gözlemciler, May'in seçim beyannamesinde emeklilerin sosyal haklarına yönelik kısıtlamalara yer vermesinin ve genel olarak seçmenle iletişimdeki başarısızlığının, muhalefet partisinin şansını artırdığı yorumunu yapıyor. Corbyn liderliğindeki İşçi Partisinin hızlı yükselişinde, partinin kampanyasını halkın somut sorunları üzerine kurmasının etkili olduğu belirtiliyor.

Birleşik Krallık'ta halk 650 milletvekilini belirlemek için yarın yerel saatle 07.00-22.00 arasında oy kullanacak.