Iğdır'da 184 Milyon Liralık Tesislerin Temeli Atıldı
Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, 16 Nisan'da yapılacak anayasa değişikliği halk oylamasına ilişkin, "Bu bir parti seçimi değil, bu milletin geleceğiyle alakalı.
Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, 16 Nisan'da yapılacak anayasa değişikliği halk oylamasına ilişkin, "Bu bir parti seçimi değil, bu milletin geleceğiyle alakalı. Milletimizin istikbali, insanın istediği gibi inancını, düşüncesini paylaşabilmesi, hangi yaşama tarzını istiyorsa yaşayabilmesi için ve güçlü, büyük Türkiye için bunu talep ediyoruz." dedi.
Iğdır Gençlik Merkezi'nde "Orman Köylülerine Kullandırılan Gelir Getirici Tür ve ORKÖY Kredi Sertifikaları"nın dağıtımı ve Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdürlüğüne ait 184 milyon liralık 4 tesisin temelinin atılması dolayısıyla tören düzenlendi.
Bakan Eroğlu, törende yaptığı konuşmada, Iğdır genelinde 77 merkeze su verecek muhteşem bir yatırımın temelini attıklarını söyledi.
Tuzluca ilçesinde yapılması planlanan, Iğdır Ovası'nı sulayacak baraja değinen Eroğlu, "Muhteşem bir baraj bu, çok maksatlı. Bunun da projeleri bitti. Allah nasip ederse bunun ek yatırım programına alınması için Kalkınma Bakanı'na teklif edeceğiz. Ünlendi Barajı da ilerliyor. Allah nasip ederse onu da çok hızlı bitireceğiz." dedi.
Iğdır'daki diğer yatırımlar hakkında bilgi veren Eroğlu, şöyle konuştu:
"Dağların yamaçlarında gölet ihtiyaçları var. Hem taşkından koruyacak hem de toprakların erozyonunu önleyecek. Bakanlıktaki bütün ekipleri gönderiyoruz. Burada ne kadar mesele varsa, sulama, teraslar, taşkın, hayvan suyu göletleri, sulama göletleri, erozyon kontrolü ve ağaçlandırma… Yeşil Iğdır'ımız çöl olmasın. Daha önce yolu, havaalanı, üniversitesi olmayan Iğdır'da hükümetimiz 4 milyar lira yatırım yaptı. Bugün de elimiz boş gelmedik, heybemiz dolu geldik. Bizim memlekette bir usul var, bir yere giderken eli boş gidilmez. Şimdiye kadar Iğdır'a 22 müjde vermişiz.Toplam 298 milyon lira. DSİ burada destan yazacak. 7 müjdesi var. 4 tane dere ıslahı, 3 tane içme suyu tesisi var. Bereket getirsin inşallah."
Eroğlu, halk oylamasına yönelik "Bu bir parti seçimi değil, bu milletin geleceğiyle alakalı. Milletimizin istikbali, özgürlüklerin sonuna kadar, insanın istediği gibi inancını, düşüncesini paylaşabilmesi, hangi yaşama tarzını istiyorsa yaşayabilmesi için ve güçlü, büyük Türkiye için bunu talep ediyoruz." ifadelerini kullandı.
"Eski Türkiye'de üç büyük hortum vardı." diyen Eroğlu, halktan toplanan paraların hortumlandığı söyledi.
Halkın alın teriyle toplayarak devlete verdiği verginin yüzde 86'sının o dönemde faiz lobisi tarafından hortumlandığını anlatan Eroğlu, şunları kaydetti:
"Cumhurbaşkanımız o hortumları baltayla kesti. Sağlık sisteminde muazzam bir hortum vardı. 2002 yılında çocuklar için 62 milyona aldığım bir antibiyotik vardı, şaşırmıştım. Geçenlerde eczaneye uğradım, o ilacı merak ettim, 'kaç para' diye sordum. 'Bu 62 milyondu, şimdi kaç para oldu' dedim. 'Siz olmasaydınız şu kadar enflasyonla 400 milyona satılacaktı' dedi. 6 sıfır attığımız için 400 liraya. Baktım 10 lira. Aradaki fark kime gidiyordu. Hayırcılara bunu sorun. Bu hortum da kesildi."
"Millet, neyin ne olduğunu biliyor"
Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan da ayaklardaki prangalar ve vesayet odaklarından kurtulmak gerektiğini belirterek, "Çok daha hızlı karar alan, kararları çok daha hızlı uygulayan ve hizmetleri çok daha hızlı getiren bir sisteme ihtiyacımız var. Onun da adı bizi çift başlılıktan kurtaracak olan cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi." dedi.
Terör örgütlerinin aleni olarak "hayır" kampanyası başlattığına dikkati çeken Arslan, şunları söyledi:
"Terör örgütleri, en başta da FETÖ terör örgütü diyor ki 'Evet çıkarsa biz biteriz.' Bizim istediğimiz de bu. Sizi bitirmek istiyoruz. Onun için bu millet Allah'ın izniyle 'evet' diyecek. 40 yıldır terör örgütlerini başımıza bela ettiler, en son da FETÖ'yü bela ettiler. Zannetti ki o kutsal üniformanın içinde, o peygamber ocağında, Mehmetçik kılığına giren haini üzerimize salınca bu ülkeyi parçalayacak. Ama bir şeyi hesaba katmadı, milleti hesaba katmadı. Kürt'ü, Azeri'si, yerlisiyle, Terekeme'si, Laz'ı, Çerkez'i, Arap'ı ile herkesin diline, dinine, mezhebine, meşrebine, etnik yapısına bakmadan 80 milyonun bir olup tanka karşı durabileceğini, mermiye karşı göğsünü siper edebileceğini hesaba katmadı."
Dış güçlerin terör örgütü ve FETÖ marifetiyle ülkeyi yıkamayacağını anladıklarını, şimdi de ekonomik olarak yıkacaklarını zannetlerini dile getiren Arslan, "O da yetmez 16 Nisan'da hayır çıkmasını sağlayarak Türkiye'yi zayıf düşüreceğiz diyorlar. Bu millet neyin ne olduğunu biliyor. 16 Nisan'da hainlere ders verdiği gibi ülkemizin büyümesini istemeyen dış güçlere de ders verecek." diye konuştu.