Hollanda'da Muhalefet Partileri Sağ Koalisyonun Hükümet Protokolünü Eleştirdi
Hollanda'da kurulma hazırlıkları süren 4 partili sağ koalisyonun üzerinde anlaştığı hükümet protokolü muhalefet partilerinin liderleri tarafından eleştirildi. Protokolün yerine getirilemeyecek sözlerle dolu olduğunu belirten muhalefet liderleri, kurulacak yeni hükümetin istikrarlı olmayacağını değerlendirdi.
Hollanda'da kurulma hazırlıkları süren 4 partili sağ koalisyonun üzerinde anlaştığı hükümet protokolü muhalefet partilerinin liderleri tarafından eleştirildi.
Temsilciler Meclisinde, sağ koalisyonun geçen hafta üzerinde anlaştığı hükümet protokolü ile ilgili tüm gün oturum düzenlendi.
Yapılan oturumda muhalefet partilerinin liderleri, ülkede geçen yıl 22 Kasım'da düzenlenen seçimlerin ardından kurulma hazırlıkları süren İslam karşıtı ve aşırı sağcı Özgürlük Partisi (PVV), Demokrasi için Halk Partisi (VVD), Yeni Sosyal Sözleşme Partisi (NSC) ve Çiftçi Vatandaş Hareketi Partisinden (BBB) oluşan "sağ koalisyon"un üzerinde anlaştığı hükümet protokolü eleştirirken, kurulacak yeni hükümetin istikrarlı olmayacağını değerlendirdi.
Protokolün "yerine getirilemeyecek sözlerle dolu" olduğunu belirten muhalefet parti liderleri, kurulacak hükümetin ömrünün uzun olmadığını öngörüyor.
Muhalif liderler, sağ koalisyondaki parti liderlerinin birbirlerine güvenmediğini ifade ederek, hükümette yer alabilmek için geçmişte söyledikleri ifadelerden ve partilerinin seçim vaatlerinden taviz verdiklerini dile getirdi.
Protokolde kendi tabanlarına seçim öncesi verdikleri sözlerin ve vaatlerin bulunmadığına dikkati çeken muhalif liderler, anlaşılan konuların çoğunun Avrupa Birliği'nin işbirliğine bağlı olduğunu ve bu nedenle pek çok anlaşmanın akıbetinin belirsiz olduğunu vurguladı.
Muhalif liderler, yeni hükümetle birlikte "karanlık bir zamana" girileceğinden kaygı duyduklarına işaret ederek, 4 partinin uygulanmasını istediği ülke tarihinin en sert iltica ve göç politikasını da eleştirdi.
Sığınmacı konusundaki sıkıntıların PVV'nin işine yaradığını ve bunun partinin varlığı için önemli olduğunu belirten muhalif liderler, aksi takdirde halkın Geert Wilders'i desteklemesinin bir anlamı olmayacağına dikkati çekti.
Muhalif liderler, sağ koalisyonda bulunan PVV dışındaki diğer üç partiyi, aşırı sağ ve ırkçı parti PVV'ye hükümette önemli bir yer vermesinden dolayı eleştirdi.
PVV'nin toplumda bölünmeye neden olduğunu söyleyen muhalif liderler, düzenli olarak demokratik anayasal devlete saldırdığına vurgu yaptı.
Muhalif liderler, kurulacak hükümetin Hollanda'nın Tel Aviv'deki büyükelçiliğini Kudüs'e taşıma planını da eleştirdi.
Oturumda Wilders'in, hükümet protokolünün hazırlanması için görevlendirilen Richard van Zwol tarafından 5 hafta içinde hükümetin kurulması için görevlendirilmesine yönelik sunduğu önerge oy çokluğuyla kabul edildi.
"Parlamento dışı hükümet" olarak adlandırılan yeni hükümet sistemine göre, yeni başbakan Wilders tarafından koalisyonda bulunan dört parti dışından belirlenecek.
Bu hükümet sistemine göre, Mecliste bulunan her partiden bakan adayı gösterilebilecek ve koalisyondaki parti liderleri Mecliste milletvekili olarak görevlerine devam edecek.
Sağ koalisyonun yeni başbakan adayı arayışı devam ediyor.
Hollanda'da "sağ koalisyon hükümetinin" kurulması tavsiye edilmişti
Ülkede 22 Kasım 2023'te yapılan erken genel seçimlerde yüzde 23,5 oyla 37 sandalye kazanan Wilders, 24 sandalye ile üçüncü sırayı alan Dilan Yeşilgöz liderliğindeki VVD, 20 sandalye ile dördüncü sıraya yerleşen Pieter Omtzigt liderliğindeki Yeni Sosyal Sözleşme Partisi NSC ve 7 sandalye ile altıncı sırayı alan Caroline van der Plas liderliğindeki BBB ile "sağ koalisyon" hükümeti kurmak istediğini açıklamıştı.
Seçimlerin ardından koalisyon olasılıklarını araştırmakla görevlendirilen eski içişleri bakanlarından Ronald Plasterk'in hazırladığı nihai raporda PVV, VVD, NSC ve BBB'nin bulunduğu dörtlü "sağ koalisyon hükümetinin" kurulması için görüşme ve araştırmalar yapılması tavsiye edilmişti.
PVV Milletvekili Martin Bosma, Aralık 2023'te yapılan gizli oylamayla Temsilciler Meclisi Başkanlığına seçilmişti.
Ocak ayında yaklaşık 6 yıl önce "İslami ifadelerin yasaklanması" başlığı altında parlamentoya sunduğu yasa teklifini geri çeken Wilders, yaklaşık iki ay önce ise merkez sağ ve aşırı sağ partilerin koalisyon kurmasını engellememek için başbakanlık talebinden vazgeçtiğini duyurmuştu.
"Sağ koalisyon" geçen hafta, seçimlerden yaklaşık 6 ay sonra ülke tarihinin en sert iltica ve göç politikasını içeren hükümet protokolü üzerinde anlaştığını duyurmuştu.
Koalisyon görüşmelerinde Wilders tarafından başbakan adayı olarak sunulan, Hollanda'da seçimlerin ardından koalisyon olasılıklarını araştırmakla görevlendirilen eski içişleri bakanlarından Ronald Plasterk, iki gün önce başbakan olmayacağını açıklamıştı.