Haberler

Hekimlere Karaciğer Nakli Semineri

Hekimlere Karaciğer Nakli Semineri
Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Samsun'da enfeksiyon hastalıkları ve genel cerrahi uzmanlarına Tıp Fakültesi Öğretim Üyeleri tarafından karaciğer nakli yapılabilecek hastalıklar hakkında bilgi verildi.

Samsun'da enfeksiyon hastalıkları ve genel cerrahi uzmanlarına Tıp Fakültesi Öğretim Üyeleri tarafından karaciğer nakli yapılabilecek hastalıklar hakkında bilgi verildi.

Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Tıp Fakültesi tarafından organize edilen ve Büyük Samsun Oteli'nde yapılan "Kronik Hepatit B'de (KHB) Son Dönem Hasta Yönetimi, Antiviraller ve Transplantasyon" konulu eğitim seminerine OMÜ Tıp Fakültesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Hakan Leblebicioğlu, Samsun'da görev yapan enfeksiyon hastalıkları ve genel cerrahi uzmanları katıldı.

Yakın gelecekte OMÜ Tıp Fakültesi Hastanesi Karaciğer Nakil Merkezi'nde kadavradan karaciğer nakli yapılabileceğini söyleyen Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Hakan leblebicioğlu, "Karaciğer transplantasyonu ile ilgili üniversitemizdeki yapılan çalışmalara gönül veren Prof. Dr. Ahmet Bektaş, Yrd. Doç. Dr. İlhan Karabıçak, Doç. Dr. Beytullah Yıldırım ve Yrd. Doç. Dr. Ahmet Dilek'e teşekkür ediyorum. Üniversitemizde umarım yakın zamanda karaciğer transplantasyonu başlayacak. Şuanda listeler hazırlanıyor. Canlı transplantasyon varsa vakalar başka yerlere gönderiliyor ama önümüzdeki dönemde hastanemizdeki merkezde kadavradan karaciğer transplantasyonu yapılacak. Bu toplantı bunları değerlendirmek açısından önemli" ifadelerini kullandı.

Seminerin ilk konuşmacısı olan OMÜ Tıp Fakültesi Gastroentroloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Bektaş, son dönem karaciğer hastalığının en etkili tedavisinin karaciğer nakli olduğunu belirtti. Prof. Dr. Ahmet Bektaş, "Ülkemizde Hepatit-B sık görülmektedir ama Hepatit-C, alkole bağlı gelişen sirozlu hastalara da karaciğer nakli yapılmaktadır. Maalesef hastaların karaciğer nakli hakkında yeterli bilgileri olmadığı için bu tedaviyi zamanında alamamaktadırlar. Siroz hastalarının karaciğer nakli yapılan merkezlerde takip edilmeleri durumunda bu hastalar daha uzun süre yaşamaktadırlar. Bu hastaların takibi multidisipliner bir yaklaşım gerektirmektedir. Karaciğer nakline hazırlık uzun sürmektedir ve zamanında başvurmayan hastalar bazen hazırlık aşamasında kaybedilmektedir" dedi.

Karaciğer nakli cerrahisi ve uzun dönem hasta takibi konulu bir sunum yapan OMÜ Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. İlhan Karabıçak, "Siroz hastalarına hastalığın derecesine göre bir puan verilmektedir. Kadavradan bir organ bağışı olduğu zaman listenin en tepesindeki hastalarla bu organlar eşleştirilmektedir. Büyük şehirlerde organ nakli olmak için bekleyen yüzlerce, hatta binlerce hasta bulunmaktadır. Samsun'da organ nakli merkezinin bulunması bu bölgedeki hastalar için çok büyük bir şanstır. En kaliteli sağlık hizmetini Ondokuz Mayıs Üniversitesi'nde hiç para ödemenden alabilmektedirler. Bizim hastanemizde takip edilen hastaların bir diğer avantajı da büyük şehirlerdeki hastalar kadar beklemeden organ nakli olabilmeleridir. Karaciğer nakli olan hastaların çoğu ortalama 10 yıl yaşamaktadır. 15-20 yıl yaşayan hastalar da bulunmaktadır. Bu hastaların nakil olmasalar 1-2 yıl içinde ölme ihtimalleri göz önüne alındığında, karaciğer naklinin hayat kurtaran bir tedavi olduğu görülmektedir" diye konuştu.

HBV siroz hastalarında antiviral tedaviyi anlatan OMÜ Tıp Fakültesi Gastroentroloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Beytullah Yıldırım, "Hepatit-B hastalığının tedavisinde çok olumlu gelişmeler olmuştur. Hastalar piyasaya yeni çıkan ilaçlarla uzun yıllar bir sorun yaşamadan tedavi olabilmektedir ama bu hastaların düzenli takip edilmeleri gerekmektedir. Genel durumu bozulan Hepatit-B'li hastalar, karaciğer nakli merkezlerine sevk edilmeli ve organ nakli açısından değerlendirilmelidir" şeklinde konuştu.

Toplantının son bölümünde beyin ölümü ve tanı kriterleri konulu bir sunum yapan OMÜ Tıp Fakültesi Anesteziyoloji ve Reanimasyon Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Ahmet Dilek şöyle konuştu:

"Beyin ölümü

kriterleri Sağlık Bakanlığı tarafından belirlenmektedir. Beyin ölümü, beyine giden kan akımının durması anlamına gelmektedir ve beyin ölümü tanısı almış hastalar tıbben ölmüş kabul edilmektedir ve hiçbir şekilde iyileşme şansları yoktur. Beyin ölümü tanısı yoğun bakım, beyin cerrahisi, kardiyoloji ve nöroloji uzmanlarından oluşan bir ekip tarafından konulmaktadır ve bu ekipteki doktorlar hiçbir şekilde organ nakli ile ilgilenmemektedir. Ülkemizde beyin ölümü tanısı konulan hastaların maalesef az bir kısmı organlarını bağışlamaktadır." - SAMSUN

Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Güncel
Ankara'nın ardından İBB'nin konser harcamalarına da soruşturma başlatıldı

Başsavcılık etkinlik ve konserleri mercek altına aldı

Ankara Büyükşehir Belediyesinin konser skandalına ilişkin inceleme başlatıldı

Ankara Büyükşehir'in konser skandalına inceleme

Cinsel istismara uğrayan 13 yaşındaki çocuk AIDS nedeniyle hayatını kaybetti

Cinsel istismara uğrayan 13 yaşındaki çocuk AIDS nedeniyle hayatını kaybetti

Narin'in katilini ortaya çıkaracak Dara Üs Bölgesinden kaydedilen görüntülere ulaşıldı

Dara Üs bölgesinden kaydedilen görüntülere ulaşıldı

title