HDP'li Sarıyıldız: AP'nin Ermeni Kararını Yerinde Görüyoruz
HDP Şırnak Milletvekili Faysal Sarıyıldız, Avrupa Parlamentosu'nun (AP) Ermeni tasarısını kabul etmesiyle ilgili, "Biz yasayı doğru buluyoruz." dedi.
HDP Şırnak Milletvekili Faysal Sarıyıldız, Silopi İlçe Belediyesi'nin, elindeki ihtiyaç fazlası 6 aracı ildeki başka belediyelere dağıtma törenine katıldı. Burada gazetecilere açıklamalarda bulunan Sarıyıldız, Avrupa Parlamentosu'nun Ermeni tasarısını kabul etme kararını olumlu bulduğunu ifade ederek, şunları söyledi:
"BU ACILARI YAŞADIK"
"Şüphesiz Türkiye Cumhuriyeti'nin 100 yıllık geçmişinde büyük acılar, büyük soykırımlar ve katliamlar var. 24 Nisan Ermeni soykırımı bunlardan bir tanesi, 1938 Dersim katliamı bunlardan bir tanesi. Hakeza Süryanilere ve diğer toplumsal kesimlere tek ırk, tek din, tek devlet, ulus devlet zihniyeti ile özellikle ittihatçıların eli ile büyük acılar, büyük soykırımlar yaşatıldı. Biz bunu hep kabul ettik. Çünkü bu acıları yaşadık. Kürdistan da bölgede yaşayan bizler Ermeni soykırımını, Dersim soykırımını anne babalarımızdan, dedelerimizden duyduk ve ortalık halen o zamanın toplu mezarları ile dolu. Daha dün Dersim'de 1938 katliamında toplu mezar tespit edildi. Avrupa'da kabul edilen bu tasarı gecikmiş bir karardır. Türkiye'nin de değişmek, modern, medeni bir dünyaya eklenmeme gibi bir derdi varsa, bunu açık bir şekilde kabul etmesi gerekiyor. Bundan kaçmakla bu katliamı yok sayamaz."
Sarıyıldız'ın konuşmasının ardından araçlar Beytüşşebap, Uludere, Güçlükonak'a bağlı Fındık belde belediyesi, Şırnak merkeze bağlı Kumçatı belde belediyesi ile Silopi'ye bağlı Görümlü ve Başverimli belde belediyelerine hibe edildi.
DBP DE "YAŞANANLAR SOYKIRIM" DEDİ
Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Grubu Eş Sözcüsü Ramazan Alver, 1915'te yaşananların bir insanlık dramı olduğunu söyledi ve yaşananları "soykırım" olarak kabul ettiklerini açıkladı.
Van Büyükşehir Belediyesi Meclisi üçüncü oturumunu gerçekleştirdi. Van Ticaret ve Sanayi Odası'nda yapılan oturumda, DBP ve AK Partili meclis üyeleri hazır bulundu. Yapılan yoklamanın ardından gündem maddeleri görüşülmeye başlanmadan önce Büyükşehir Belediyesi Meclis Başkan Vekili Cahit Bozbay ve DBP Grubu Eş Sözcüsü Ramazan Alver birer konuşma yaptılar. Van Büyükşehir Belediyesi Meclis Başkan Vekili Cahit Bozbay, cumhuriyet tarihinde gerçekleştirilen katliamlardan Ermeni soykırımı ve Enfal katliamlarını kınayarak, yaşamını yitirenleri andı. Yaşanan bu katliamların benzerlerinin Dersim, Zilan'da yaşandığını belirten Bozbay, Zilan Deresi'nde de hâlâ açılmayı bekleyen toplu mezarlar olduğunu söyledi. Bütün bunların komisyon raporlarında olduğunu söyleyen Bozbay, bu kemiklerin üzerlerinin çeşitli zamanlarda iş makineleriyle 1960 ve 1976'da kapatıldığını ifade etti. Bozbay, son olarak üzerleri kapatılan kemiklerin de açığa çıkması gerektiğini belirterek, bu katliamlar ve soykırımlarla toplumun yüzleşmesi gerektiğini dile getirdi.
"BU TAM ANLAMIYLA SOYKIRIMDIR"
DBP Grubu Eş Sözcüsü Ramazan Alver, 1915'te yaşananların bir insanlık dramı olduğuna vurgu yaparak, bunun tam anlamıyla bir soykırım olduğunu söyledi. Üzerinden yüz yıl geçmesine rağmen yaşanan soykırımın yansımasının günümüzde de derin bir şekilde hissedilmekte olduğunu belirten Alver, DBP grubu olarak yaşananları bir soykırım olarak kabul ettiklerini söyledi. Alver, "O dönemde bir buçuk milyon Ermeni yerinden yurdundan tehcir edilmiştir. Bu tam anlamıyla bir insanlık trajedisi olduğu gibi bir soykırımdır. Yüz yıl geçmesine rağmen hâlâ tazeliğini koruyan bu insanlık trajedisi, devletin siyasi iktidarları bu olayın üstünü örtmeye çalışmaktadırlar. Bunun halkların geleceğine, halkların kardeşliğine hiçbir faydası yoktur. Vatikan'da Papa'nın yapmış olduğu açıklama ve kullandığı soykırım terimi tam anlamıyla olayı izah etmektedir. Papa burada topluma ve tarihe karşı olan sorumluluğu gereği tarihsel bir gerçekliği dile getirmiştir. Cumhuriyet tarihini ele aldığımızda günümüze kadar tam bir katliamlar tarihi geçmiştir. Ermeniler, Rumlar ve Kürtleri tarihsel boyutuyla ele aldığımız zaman yüz yılda dünya tarihi kadar büyük acılar çekmişlerdir. 1925'te Şeyh Sait İsyanı'nda çıkan katliam, 1926-1929'da Ağrı ve Zilan katliamı, 1938'de Dersim katliamı derken Anadolu ve Mezopotamya'da yaşayan halk çok büyük acılar çekmiştir. 1938 Dersim katliamında yaşamını yitiren insanların torunları kazı yapılması için devlete başvuruda bulunmuşlar. Şu an Dersim dağlarında kazı yapılmakta ve orada insanların kemikleriyle yüzleşmektedirler. Devletler ve devlet görevlerini almış siyasi iktidarlar kendi tarihleriyle yüzleşmek durumundadırlar. Kendi tarihiyle yüzleşmeyen hiçbir devlet, hiçbir iktidar, halkına asla özgür bir gelecek vaat edemez." dedi.