Hanefi Bostan : "Rusya'da Türk Öğrencilere Yapılan İşkence Sonlandırılsın"
Türk Eğitim-Sen İstanbul İl Başkanı Yrd. Doç. Dr. M. Hanefi Bostan, Rusya’nın Türk öğrencilere yaptığı baskıyı eleştirerek, "Rusya’da Türk öğrencilere yapılan işkence sonlandırılsın" dedi.
Türk Eğitim-Sen İstanbul İl Başkanı Yrd. Doç. Dr. M. Hanefi Bostan, Rusya'nın Türk öğrencilere yaptığı baskıyı eleştirerek, "Rusya'da Türk öğrencilere yapılan işkence sonlandırılsın" dedi.
Türk hava sahasını ihlal eden Rus Hava Kuvvetleri'ne ait bir uçağın Türk savaş uçakları tarafından düşürülmesi sonucu başlayan gerginliğin ardından, Rusya'da öğrenim gören öğrencilerin yaşadıkları sorunları ile ilgili Türk Eğitim-Sen İstanbul İl Başkan Yrd. Doç. Dr. M. Hanefi Bostan bir yazılı açıklamada bulundu. Hanefi Bostan açıklamasında, 24 Kasım 2015 tarihinde Türk hava sahasını bütün uyarılara rağmen ısrarla ihlal etmeye devam eden Rus Hava Kuvvetlerine ait bir uçağın Türk savaş uçakları tarafından düşürülmesi sonucu Rusya ve Türkiye arasında başlayan gerginlik hızla tırmandığını belirterek: " Rusya tarafından tek taraflı başlatılan gerginlik, sonunda Rusya'da öğrenim gören öğrencilerimizi ciddi anlamda etkilemeye başladı.
Bugün Rusya'nın başta Moskova ve Saint Petersburg şehirleri olmak üzere birçok kentinde çok sayıda Türk öğrenci öğrenim görmektedir. Milli Eğitim Bakanlığı'nın yurt dışı programları ve çeşitli üniversiteler arasında yapılan akademik işbirliği neticesinde Rusya'ya giden öğrenciler, yüksek lisans ve doktora yapmaktadır. Yine Akkuyu Nükleer Santrali'nde çalışması planlanan 310 üniversite öğrencisi de Rusya'da öğrenim görmektedir. Rusya'da toplam 123 üniversitede 1030 Türk öğrencinin öğrenim gördüğü belirtilmektedir.
Basında yer alan haberlere ve sendikamıza ulaşan şikayetlere göre Rusya'da bulunan Türk öğrenciler yoğun bir baskı altında tutulmaktadır. Bir taraftan can ve mal güvenlikleri konusunda derin endişe içindeyken, diğer taraftan da eğitim haklarının ellerinden alınacağından korkmaktadırlar.
Rusya'da bulunan Türk öğrencilere ve öğretim elemanlarına yönelik yoğun ve şiddetli baskılar söz konusu endişe ve korkuları doğrulamaktadır. Nitekim Trakya Üniversitesinden bir hocanın Çuvaşistan'da gözaltına alınması bunun açık göstergesidir. Konuyla ilgili Trakya Üniversitesi'nden yapılan açıklama şöyledir: "Araştırma Görevlisi Cemalettin Yavuz doktora tezi ile araştırma yapmak üzere bulunduğu Rusya Federasyonu Çuvaşistan Cumhuriyeti'nde, Çuvaş Devlet Üniversitesi bünyesinde düzenlenen "Rusça kursuna devam ettiği" için vize ihlali iddiasıyla mahkemeye çıkarılarak 5000 Ruble para cezası, 5 yıl Rusya'ya giriş yasağı ve sınır dışı edilme cezalarına çarptırılmıştır. Araştırma Görevlisi Yavuz, mahkeme sonrasında da ayrıca gözaltında tutulmaktadır. Hocamızın tutukluluk süresinin iki hafta olacağı belirtilmiştir. Trakya Üniversitesi olarak akademik çalışmalarını yapmak üzere Rusya'da bulunan bilim insanımızın kanunsuz şekilde gözaltına alınmasını kınıyor, Üniversite olarak Devletimizin tüm yetkili birimleri ile çalışarak hocamızın özgürlüğüne kavuşması için çalışmalarımızı sürdürdüğümüzü belirtmek istiyoruz". dedi.
Öğrencilerin basına yansıyan ve insanlık dışı muameleye tabi tutulduklarını belirten Türk Eğitim-Sen İstanbul İl Başkanı Bostan: " Bunun göstergeleri de şöyledir: "06.00 sularında eğitimli köpeklerle Saratov Devlet Üniversitesi Yurdu'na gelen polis, sadece Türk öğrencilerin odasına gelerek pasaport kontrolü yaptı, bazı odalara ise kapı kilitlerini kırarak girdi. 20 kadar öğrenci gözaltına alındı". Öğrencilerden biri de şunları ifade ediyor: "Türkiye'ye dönmeyi düşünüyorum. Şartlar giderek ağırlaşıyor. Fakat Moskova'ya trenle 15 saatlik bir mesafede burası. Yolda başımıza ne gelir, öngöremiyorum".
Yine Rusya, Voronej Yüksek Teknolojiler Enstitüsü yönetimi, okulda eğitim gören Türk öğrencilere ülkeden ayrılmaları uyarısında bulundu. Ayrıca Rusya'nın Başkurdistan eyaletindeki Devlet Üniversitesi'nde okuyan öğrencilerin "kendi evlerine gitmelerine izin verilmediği, üç gündür yurtlarda zorla tutulduklarını, dışarı çıkmalarına müsaade edilmediği" belirtilmektedir. Bazı Rus profesörlerin Türk öğrencilere terörist muamelesi yaptığı, bazı hocaların Türk öğrencilerin bulunduğu sınıflara derse girmediği ve derse girenlerin de Türk öğrencilerin dersten geçemeyeceklerini söyledikleri ifade edilmektedir." dedi.
Türk Eğitim-Sen İstanbul İl Başkanı Hanefi Bostan, yazılı açıklamasını şöyle sürdürdü: "Türk öğrencilere, Rusya'nın farklı şehirlerindeki üniversiteler tarafından zorla "kendi isteğimle üniversiteyi bırakmak istiyorum" şeklinde dilekçeler imzalatıldığı veya üniversiteyle anlaşma olması ve üniversite parasının ödenmesine rağmen vizelerin uzatılmayacağı ve Türkiye'ye geri gönderilecekleri şeklinde sözler sarf edildiği beyan edilmektedir.
Rusya Eğitim Bakanı Dimitri Livanov, bu çağ dışı ve insan haklarına aykırı hareketler üzerine basına şu açıklamayı yaptı: "Üniversitelerimizde eğitim gören Türk vatandaşı öğrencilere yönelik hiçbir yaptırım uygulanması söz konusu değil. Krizden önce neyse, şimdi de aynı şekilde eğitimlerine devam edebilecekler. Bu amaçla tüm üniversitelerimize tebligatlar göndererek, Türk öğrencilerin koruma altına alınması talimatı verdik. Türk öğrencilerin olası provokasyonlardan korunmasını istedik. Biz eğitimin iki ülke arasında patlak veren krize dahil edilmesini istemiyoruz. Eğitimlerine sorunsuz devam etmeleri için gerekli koşullar sağlanacak". Ancak Livanov'un bu beyanından bir gün sonra Rusya Eğitim Bakanlığı Basın Dairesi'nden "Türkiye'deki eğitim kurumları ile işbirliği içinde olan 44 Rus yükseköğretim kurumunun büyük bölümünün ikili anlaşmaları tek taraflı olarak iptal ettikleri veya askıya aldıkları" ve ayrıca "akademik değişim programları çerçevesinde Türkiye'de bulunan Rus öğrencilerin geri çekileceği" açıklandı.
Livanov'un Türkiye'deki üniversitelerde eğitim gören Rus vatandaşlarının sayısının 100'ü aşmadığı şeklindeki beyanını YÖK yalanlayarak; Türkiye'de, Rusya'daki Türk üniversite öğrencisi sayısından daha fazla öğrencinin eğitim aldığını açıklamış bulunmaktadır. YÖK'ün yaptığı basın açıklamasında şu hususlara vurgu yapılmaktadır: "Türkiye'de eğitim gören Rus uyruklu öğrencilerimiz bizlere ailelerinin birer emaneti. Bu bağlamda, ülkemizdeki bütün Rus öğrencilerimize Türk ali-cenaplığının icaplarından olan misafirperverliğimizi, dün olduğu gibi bugün de, yarın da eksiksiz şekilde göstermeye devam edeceğimizin bilinmesini isteriz. Rusya'daki Türk öğrencilerimize de aynı hassasiyetin Rus makamlarınca gösterilmesi haklı beklentisi içindeyiz".
Medeniyet seviyesi ve farkı bu olsa gerektir.
Rusya'da Türk öğrencilere yapılan zulmün ve işkencenin biran önce sonlandırılması için Rusya ve Dünya ülkelerindeki bütün sivil toplum kuruluşlarını ve özellikle İnsan Hakları Kuruluşlarını göreve çağırıyoruz." - İSTANBUL