Hanefi Bostan: "Meb'in Yönetici Atamaları Hakkında Suç Duyurusunda Bulunduk"
Türkiye Kamu Sen ve Türk Eğitim Sen İstanbul İl Başkanı Yrd.Doç.Dr.M.Hanefi Bostan, "MEB'deki yönetici atama haksızlıklarını sineye çekmeyerek suç duyurusunda bulunmaya başladık" dedi.
Türkiye Kamu Sen ve Türk Eğitim Sen İstanbul İl Başkanı Yrd. Doç. Dr. M. Hanefi Bostan, "MEB'deki yönetici atama haksızlıklarını sineye çekmeyerek suç duyurusunda bulunmaya başladık" dedi.
Bostan yaptığı açıklamada; "Birçok İl Milli Eğitim Müdürlüğü yönetici atama duyurularını yaptı. Bazı İl Milli Eğitim Müdürlükleri ise okul müdürlüğü için mülakat yapmaya başladı. Bazıları da mülakata çağrılan yönetici adaylarından Ek 1 belgesini istemiştir. Yönetici Atama Yönetmeliğine göre, yazılı sınav sonuçları esas alınarak mülakata davet edilmesi esastır. Yazılı sınav sonuçları ortada iken, yönetici adaylarından ek 1 belgesi istenmesi iyi niyetle açıklanacak bir durum değildir. Ek 1 belgesi istenmesi durumunda mülakat yapacak heyet, mülakata alınan adayın sözlü sınavdan kaç puan alarak başarılı olacağını öngörebilir; art niyetli bir heyet üyesi bunu torpilli adayların korunması için kullanabilir. Kaldı ki, yönetmeliğin yazılı sınav sonuçlarına göre adayların çağrılacağını söylemesine rağmen, bazı il müdürlüklerinin bu kuralı görmezden gelmesi yetkisini aşmak anlamına gelmektedir" dedi.
Sendika olarak MEB'i yazılı olarak uyardıklarını belirten Bostan, "Türk Eğitim Sen olarak, bu konuda Milli Eğitim Bakanlığı'nı bir yazı ile uyardık, ancak MEB İl MEM'leri uyaran bir yazıyı bugüne kadar yazmadı. MEB İnsan Kaynakları Genel Müdürlüğü'nden böyle bir hassasiyeti beklemenin mümkün olmadığını bugüne kadar yaşadığımız tecrübelerden biliyoruz, ancak işe çok iddialı başlayan Müsteşar Sayın Yusuf Tekin'in de olayı görmezden gelmesi onun samimiyetini de sorgulamamızı gerektirmektedir.
Denizli yapılan mülakatta haksızlıkların olduğuna dikkat çeken Bostan, "Denizli İl Milli Eğitim Müdürlüğü'nün yapmış olduğu mülakattan pis kokular gelmektedir. Anlaşılan Denizli Milli Eğitim Müdürü Sebahattin Akgül ciddi baskı altında kalarak, sözlü komisyon üyelerini oluşturmuş ve mülakat sonucu da bu duruma uygun olarak gerçekleşmiştir. Mülakatta başarılı olduğuna inanan, tüm soruları cevapladığını söyleyen bir kısım yönetici adaylarına düşük puan verilmesi izaha muhtaçtır. Yazılı sınav sonucu çok yüksek olan bazı adayların mülakatta düşük puan alması nasıl açıklanabilir?" diye ifade kullandı.
Bostan, "Okul yöneticilerinin kirli pazarlıklarla, kapalı kapılar ardındaki görüşmelerle, belli merkezlerden verilen listelerle belirlenmesi ahlaksızlığın ülkemizde geldiği boyutu göstermesi açısından önemlidir. Bir sendikanın, her türlü gayri ahlaki yöntemi sendikal alanda kullanmaya çalışması, yandaşını koruma anlayışıyla hak eden insanların haklarını gasp etmeye çalışması son 12 yılda Türk Milli Eğitimini yalama yapmış, laçkalaştırmıştır. Emaneti ehline teslim etme anlayışının terk edilerek, tabiri caizse, taklacı insanların, hiç de hak etmedikleri makam ve mevkilere taşınmaya çalışılması alın terine, emeğe ve ülke geleceğine ihanet etmek değilse, nedir?" dedi.
Yönetici atamalarını yakından takip ettiklerini ifade eden Bostan, "Türk Eğitim Sen olarak, yapılacak yönetici atamalarını yakından takip ediyoruz. Hakkı, hukuku, alın terini ayaklar altına alan İl Milli Eğitim Müdürlüklerini, komisyon üyelerini deşifre edeceğiz. Kimsenin yaptığı haksızlık yanına kar kalmayacaktır. Bu sebeple, yetkisini aşarak, ek 1 belgesini isteyen tüm valiliklerle ilgili suç duyurusunda bulunacağız. Tüm soruları bildiği halde düşük puan verilen bütün yönetici adayları dilekçe vererek, verilen düşük puanın açıklanmasını istemeli ve dava açma yoluna gitmelidir" şeklinde ifade kullandı.
Bostan, "Türk Eğitim Sen teşkilatları, taraflı davranan İl Milli Eğitim Müdürlükleri önünde kitlesel basın açıklaması yaparak il müdürünü ve il valisini istifaya davet edecek, sözlü komisyon üyelerini protesto edecek, yapılan kirli pazarlıklar kamuoyuna duyurulacaktır. İhtiyaç duyulması halinde Milli Eğitim Bakanlığı önünde de eylemler yapılarak, hem Bakan Nabi Avcı'nın hem de Müsteşar Yusuf Tekin'in istifası istenecektir. İnşallah bütün bunlara gerek kalmaksızın hak edenler hak ettikleri makamlara atanırlar" dedi.
Hanefi Bostan sözlerini şöyle sürdürdü: "Bütün uyarılarımıza rağmen bazı illerde, yazılı sınav puanı üstünlüğüne göre sözlü sınava çağırılacak adaylardan yönetmelikte olmamasına rağmen Ek-1 Değerlendirme formu ve bu forma ilişkin belge istemektedirler. Bu durum açıkça yönetici olarak atanabilmek için sözlü sınavı, atamada tek ölçüt haline getirmekte ve Ek-1 Yönetici Değerlendirme Formuna göre hesaplanan puanları bilinen bir sözlü sınavda adrese teslim atamalar yapılacağını göstermektedir. Yönetmelik hükmünde olmamasına rağmen sözlü sınavlarda Ek-1 Değerlendirme formunun istenilmesi sınava girecek adaylar arasında eşitliği ve komisyonun kişilere vereceği puanların objektifliğini zedeleyecektir. Komisyon tarafından kişiye özel uygulamalar olacak ve kişilerin adrese teslim kadrolara atanabilmesi için gereken sözlü sınav puanlarının verilerek hakkaniyetin bozulmasına yol açacaktır. Adaleti mülkün temeli kabul eden bir devletin, yurttaşları arasında adil olması ve hukuksuz uygulamalarla insanlar arasında ayrımcılık yapılmasına zemin hazırlamaması gerekir. Bu nedenle Türk Eğitim -Sen olarak ayrımcılığa ve adam kayırmaya zemin oluşturmak maksadıyla istendiğini düşündüğümüz için, sözlü sınava çağrıda Ek-1 Değerlendirme formunu ve bu forma ilişkin belgeleri isteyen valilikler hakkında suç duyurusunda bulunmaya başlanmıştır." - İSTANBUL