Gürsel Tekin Yarın Açıklayacak!
CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, "Sayın Başbakanın gücünün nelere yettiğini yarın Üsküdar'da belgeleriyle açıklayacağım." dedi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, Hürriyet Gazetesi'nde yer alan bir haberde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Zeytinburnu'nda yükselen ve şehrin siluetini bozan 'OnaltıDokuz' isimli kulelerle ilgili sözleri üzerine, İstanbul Hamamcılar ve Müstahdemleri Odası ziyaretinde değerlendirmelerde bulundu.
Tekin, "Sayın Başbakan Hürriyet Gazetesi'nde benim 1.5 yıl önce paylaşmış olduğum bir fotoğrafı paylaşmış. Kendisine teşekkür ediyorum, bazen olur gecikmeli de olsa. Ama sayın Başbakan'ın çok veciz bir cümlesi var: 'Söyledim ama gücüm yetmedi'. Sayın Başbakanın gücünün nelere yettiğini yarın Üsküdar'da belgeleriyle açıklayacağım. Çamlıca'da neler olmuş, Çamlıca Camisi'ni kullanarak nelerin yapıldığını, en kutsal değerlerimiz bile yolsuzluklara alet edilmişse onu da sayın Başbakana fotoğraflarıyla belgeleriyle göndereceğim" dedi.
Gürsel Tekin, bugün Beyoğlu İlçe Teşkilatı yöneticileriyle birlikte, İstanbul Hamamcılar ve Müstahdemleri Odasını ziyaret etti, tarihi Ağa Hamamı'na giderek, Hamamcılar Odası'na bağlı bulunan tuvalet işletmecilerinin sorunlarını dinledi.
Tuvalet işletmecileri, İBB Başkanı Kadir Topbaş'ın bir gazeteye yaptığı açıklama ve 17.06.2011 tarihinde İBB meclisinden geçen karar doğrultusunda İBB'ye ait tüm umumi tuvalet işletmelerinin Sağlık A.Ş.'ye devredileceğinin beyan edildiğini belirterek Gürsel Tekin'e yazdıkları dilekçeyi sunarak yardım istediler.
Tuvalet işletmecilerinin sorunlarını dinleyen Tekin, Kadir Topbaş'ın, "Otopark gibi tuvalet mafyasını da bitireceğiz" şeklinde söylediği ileri sürülen sözlerini hatırlatarak, "Umarım Sayın Topbaş sürçülisan itmiştir. Buradaki işletmecilerin tamamı ihale ile işlerini alan yurttaşlarımızdır. Kirasını, vergisini ödeyen namuslu yurttaşlarımıza 'mafyayı temizleyeceğim' demesi doğrusu çok kaba bir tabirdir. Eğer İstanbul'da mafya aranacaksa mafyanın başı bu kenti yönetenlerdir. AVM'leri dikerek milyonlarca esnafı mağdur edenler mafyadır. Sokakları otopark mafyasından temizledim diyenler unutmamalı ki, kendileri mafyadır" dedi.
GENEL BAŞKANIMIZ DAHA NET OLACAK
Tekin, "CHP Genel Başkan Yardımcısı Gülseren Onanç'ın istifasının perde arkasında ne var" şeklindeki soru üzerine şöyle konuştu:
" Türkiye'de her siyasi partide perde arkasında çok şeyler aranabilir. Ama perdesiz ev olan bir parti vardır o da Cumhuriyet Halk Partisi'dir. CHP'nin arkasında bir perde aramak doğrusu çok mantıklı bir cümle değildir. Siyasi partilerin kurumsal kimliğini partinin genel başkanı ve parti yöneticileri temsil eder. Bu açıdan sayın genel başkan yardımcımız hangi gerekçeyle istifa etti, doğrusu kendisiyle görüşme imkanımız olmadı. İstifanın tam gerekçesini bilmiyorum. Ama şunu söyleyebilirim: Türkiye'de siyasi partiler arasında kendisiyle, partisiyle, ülkesiyle, ailesiyle barışık bir tek lider var onun adı Kemal Kılıçdaroğlu. Kılıçdaroğlu'nun bugüne kadar gerçekten demokrasi ve özgürlükler adına parti içindeki hoşgörüsü birçok arkadaşımız ne yazık ki çok farklı değerlendirdi. Bundan sonra sayın Genel Başkanımızın tavrı daha net olacak, bunu herkesin bilmesi gerekiyor."
SİZ KİMSİNİZ BİZE BARIŞ DERSİ VERİYORSUNUZ
Onanç'ın savunduğu fikirleri CHP'de savunamadığı için istifa ettiğini söylediği şeklindeki haberlerin hatırlatılması üzerine Tekin, şunları söyledi:
"Evet bugün bir gazetede gördüm, barışı savunduğu için. Eğer barışı savunduğu için bu partide insanlar tecrit edilmiş olsaydı başta Gürsel Tekin'i tecrit etmeleri gerekirdi. Gürsel Tekin'in oğlunun birinin adı Barış, birinin adı Ulaş'tır. Bizim vazgeçemeyeceğimiz bir tek şey vardır barıştır. Bugün gazetelere yansımış. Bu süreci götüren iki farklı siyasi parti 'CHP olmadan olmaz' diyorlar. 11 yıldır iktidar olan bir siyasi parti ve sayın Başbakan CHP ile hangi süreci götürmüştür. Sayın Genel Başkanımızın 4+4+4 görüşme talebini nezaketsizlik olarak kabul ettiği sayın Başbakanın, 'Ne görüşeceğim, bu güne kadar CHP ile ne yaptım' dediğini hiçbirimiz unutmamalıyız. CHP barışa asla karşı değildir. CHP barışın bedelini ödeyen bir siyasi partidir. CHP 1989'lardan itibaren 8 tane farklı rapor hazırlayarak Türkiye'nin iç barışının sağlanabilmesi için ciddi bir mücadele vermiş bir siyasi partidir. Hiç kimsenin, hele bunların CHP'ye barış dersi vermeleri eşyanın tabiatına aykırıdır. Barış, sonuna kadar barış. Hiç itiraz yok. Ama önce barış istiyorsanız bu ülkede demokrasi ve özgürlükleri işleteceksiniz. Eğer barış istiyorsanız, 'yasaksız bir Türkiye yaratalım' diyorum. Yüzde 10 barajı kaldırmak için neye ihtiyaç var, kim engelliyor? Faili meçhul cinayetleri araştırmak için kim sizi engelliyor? CHP'nin daha iki yıl önce 16 tane kanun teklifi verdiğinde bunların hepsi barış sürecinin en önemli unsurlarından bir tanesidir. Niye engelliyorsunuz ' Parlamentoda 4 siyasi partiden 3 siyasi parti milletvekili tutuklu iken hangi barış cümlelerinden bahsediyorsunuz' Hey Hüseyin Çelik, hey Arınç siz kimsiniz bize barış dersi veriyorsunuz?"
Süreci, "Allah yolunuzu açık etsin" diye değerlendiren Tekin şunları söyledi: "Yüzde 68 desteğiniz var. Yüzde 56 Başbakanın desteği var. BDP'nin desteği var. Biz sizin barış yolunda götürebileceğiniz, toplumsal barışı sağladığınızda size engel olmayız. Ama neye engel oluruz ? Eğer bu ülkenin iç barışını bozmaya kalkarsanız işte o zaman CHP'yi karşınızda bulursunuz."
TÜRK KADINI ÇÜRÜMÜŞ BU İKTİDARA DERS VERMİŞTİR
"CHP'nin süreç dışında kalması ve CHP barış sürecine katılmazsa biter" şeklindeki değerlendirmeler sorulan Tekin, şöyle devam etti:
"Türkiye'de iç barışın sağlanabilmesi için sayın Genel Başkanımız, bütün nezaketsiz davranışlarına rağmen sayın Başbakan'ın ayağına gitti. Unutmayalım, 'Kimmiş bu Akil Adamlar' diyen sayın Başbakan değil miydi? Gazetelerde okuduk biz bunları. Benim hiçbir insanın kişiliğiyle sorunum yok. Ama bu parlamentoda 550 tane milletvekili görevini yapmaz mı? Önce oradan başlayalım. Uludere'nin hesabını verebildik mi? Uludere'yi parayla kapatmak istiyorsunuz. Oradaki anne elinin tersiyle senin paranı itti. Edirne'deki Dilek kardeşimizi parayla ağzını kapatmak istiyorsun. HES'e karşı sadece ve sadece kendi topraklarını korumak için iki yıldır adliye koridorlarında 17 yaşındaki bir kız çocuğunu dolaştırıyorsunuz. Onu parayla, baskıyla kapatmak istiyorsunuz. Öbür tarafta Beykoz'da 74 yaşındaki yüz yıldır 2-B arazisinde oturan kadınımıza parayla baskı yaparak sorunu çözmek istiyorsunuz. Antalya'daki 2-B deki kadınları coplarla susturmak istiyorsunuz. Türk kadını çürümüş bu iktidara ders vermiştir" diye konuştu.