Güngören'deki Kıraathane Çatışması Davası Görülmeye Başlandı

Güngören'de bir kıraathanede 2 kişinin hayatını kaybettiği, 4 kişinin yaralandığı silahlı çatışmaya ilişkin 6'sı firari 11 sanığın yargılandığı davanın görülmesine başlandı.

Bakırköy 19. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davanın ilk duruşmasına, bazı müştekiler, 5 tutuklu sanık ve taraf avukatları katıldı.

Tutuklu müşteki sanık Berkay Denizci, olay günü firari Yakup Yıldız'ın kendisini arayarak kıraathaneye konuşmak için çağırdığını savundu.

Yakup Yıldız ile yolda buluştuklarını, giderken silah sesi duyduklarını, o sırada olay yerinde bulunan bir aracın içinde hareketlilik olduğunu öne süren Denizci, kendilerine ateş edileceğini sandığı için ateş ettiğini anlattı.

Olay anında vurulduğunu ifade eden Denizci, kim tarafından vurulduğunu bilmediğini, olay yerinden kaçıp eşinin ailesinin evine gittiğini ve sürekli silah taşıdığını belirtti.

Tutuklu sanıklardan Dursun Ulutaş, korsan taksicilik yaptığını belirtti.

Ulutaş, "Olay günü firari sanık Yusuf Yıldız bana 'Berkay Denizci'nin kayınvalidesinin evine gidelim. Berkay'ı alalım.' dedi. Ben de para karşılığında kabul ettim. Araçla yukarı çıkarken Yusuf bana yol tarif ediyordu. Bir ses duydum. Silah sesi olduğunu ayırt edemedim." şeklinde savunma yaptı.

Evin oraya gelince bir aracın geldiğini, frene bastığını anlatan Ulutaş, "Berkay sekerek geliyordu. Oktay Yalçın silah sesi olduğunu anlamıştı. Bahsedilen silah bana ait değil. Ben ellerinde silah görmedim. Görsem zaten arabaya almazdım." iddiasında bulundu.

Tutuklu sanık Burak Özgürhan Kılıç, olay günü işten erken çıktığını, bilgisayar oyunu oynamak için kafeye gittiğini, sanık Oktay Yalçın, Dursun Ulutaş ve firari sanık Yusuf Yıldız'la turlamak için sanık Denizci'yi almaya gittiklerini kaydetti.

Kılıç, araca bindiğinde pompalı tüfeği gördüğünü, yokuştan çıkarken de silah sesi duyduğunu, Denizci'nin sekerek geldiğini gördüğü için kimseyi hedef almadan pompalıyla ateş ettiğini savundu.

Maktulün eşi Burcu Kan ise eşinin kıraathanede olduğu için silah seslerini duyunca evden koşarak olay yerine gittiğini anlattı.

Olay yerinde eşinin kanlar içinde yerde yattığını gördüğünü ifade eden Kan, daha önce de kıraathanede yaşanan olayları duyduğunu sözlerine ekledi.

Mahkeme, sanıkların tutukluluk halinin devamına ve eksik hususların giderilmesine karar verip, duruşmayı erteledi.

Duruşma öncesinde basın mensuplarına konuşan maktul Burak Kan'ın ailesinin avukatı Çağdaş Karaküçük, ilçede benzer olayların yaşandığını belirterek, "Burak'ı da Güngören'deki bir kahvehane baskınında kaybettik." ifadelerini kullandı.

İddianameden

Güngören'de, 30 Ağustos 2023'te, ilçede bulunan bir kıraathaneye silahla ateş açılması nedeniyle 2 kişinin öldüğü olaya ilişkin Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, tutuklu sanıklar Burak Özgürhan Kılıç, Dursun Ulutaş, Berkay Denizci, firari sanıklar Yusuf Yıldız, Yakup Yıldız, Ekrem Kuşak, Metin Saldız, Serhat Türe, hakkında maktul Burak Kan'a karşı "kasten öldürme" suçundan müebbet, müştekiler Furkan Gündüz, Erkan Bozkurt, Hüseyin Halis'e karşı "kasten öldürmeye teşebbüs" suçundan ayrı ayrı üçer kez 9 yıldan 15 yıla, müşteki Ünzile Evsen'e karşı "silahla kasten yaralama" suçundan 1 yıl 6 aydan 4 yıl 6 aya kadar cezalandırılmaları isteniyor.

Tutuklu sanık Ahmet Gündüz hakkında tutuklu müşteki sanık Berkay Denizci'ye yönelik, "kasten öldürmeye teşebbüs" suçundan 9 yıldan 15 yıla, firari sanık Aydın Aslan hakkında maktul Servet Aytaş'a yönelik "kasten öldürme" iddiasıyla müebbet hapis cezası talep ediliyor.

Sanıklar Berkay Denizci, Ahmet Gündüz, Aydın Aslan hakkında da "ruhsatsız ateşli silah bulundurmak" suçundan 1 yıldan 3 yıla kadar cezalandırılmaları isteniyor.