Gül Posasından Gül Tozu ve Gıda Boyası
Süleyman Demirel Üniversitesi (SDÜ) Botanik Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Özçelik, dünya gül yağı üretiminin yüzde 65'ini karşılayan Isparta'da, gülün işlenmesinden sonra ortaya çıkan posadan, gıdalarda kullanılabilecek gül tozu ile gıda boyası elde ettiğini belirtti.
MURAT YOLCU - Süleyman Demirel Üniversitesi (SDÜ) Botanik Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Özçelik, dünya gül yağı üretiminin yüzde 65'ini karşılayan Isparta'da, gülün işlenmesinden sonra ortaya çıkan posadan, gıdalarda kullanılabilecek gül tozu ile gıda boyası elde ettiğini belirtti.
Isparta'da mayıs ve haziran aylarında, üreticiler tarafından tonlarca gül bahçelerden toplanarak işlenmesi amacıyla gün içerisinde fabrikalara gönderiliyor.
Fabrikadaki kazanlara sıcak su ile konulan güller, 2 saat süren kaynatma işleminin ardından yağlı su olarak farklı kazanlara aktarılıyor. İkinci bir kaynatma işleminden sonra yağ sudan süzülüp satışa hazır hale getiriliyor.
Bütün bu işlemlerin ardından tonlarca gül posası ortaya çıkıyor. Sadece çok az bir kısmı yakacak olarak kullanılan posanın, katma değeri yüksek şekilde ekonomiye kazandırılması imkanı, gül ve gül ürünleri üzerinde 11 yıldır çalışmalar yapan Prof. Dr. Özçelik'in fikri ile ortaya çıktı.
Gül posasının değerlendirilmesi çalışmalarına geçen yıl başlayan Özçelik, aldığı bir miktar posayı Isparta'daki bir fabrikada yüksek ısı dereceli fırında kuruttu ve daha sonra ince ölçekli değirmende toz haline getirdi. Posadan elde edilen gül tozunu dondurma, salep ve şekerlemelerde gıda katkı maddesi olarak kullanan Çelik, ayrıca sıvı posadan ise gıda boyası elde etti.
Özçelik, gül yağı işleme fabrikalarına kurulacak entegre bir tesisle, posanın, ekonomik değeri olan gül tozu ve gıda boyasına dönüşmesini hedefliyor.
40 bin ton atık ürün
Özçelik, 2006 yılından bu yana gül ile ilgili çalışmalar yaptıklarını, güle nasıl daha fazla katma değer sağlanacağı üzerinde yoğunlaştıklarını anlattı.
Özçelik, Isparta gülünden çıkarılan ve parfümeri sektöründe kullanılan gül yağının, ülkeye çok önemli ekonomik katkı sağladığına işaret etti.
Gülün tüm unsurlarıyla ekonomiye kazandırılmasının önem taşıdığını belirten Özçelik, gül yağının çıkarılmasının ardından ortaya, değersiz olduğu düşünülen posanın çıktığını anlattı.
Katı ve sıvı olan posanın mevcut imkanlarla kullanılmadığını ifade eden Özçelik, şöyle konuştu:
"Endüstriyel manada gül damıtılırken, gül çiçekleri toplanıp kazana konuluyor. Genel prensip bu. Fabrikalarda imbik sistemi bu şekilde çalışıyor. Bir birim gül çiçeğine karşılık üç birim su katılarak kaynatılıyor. Kaynatılırken meydana gelen buhar soğutularak yoğunlaştırılıyor. ve yağlı gül suyu olarak imbiklerden damıtılıyor. Su imbiklerden yağ ve su olarak bir seferde ayrılıyor. Bir birim gül çiçeği damıtılırken üç birim su kullanılıyor. 10 bin ton gül çiçeğinin işlendiği düşünülürse yıllık 40 bin ton atık ürün oluşuyor. Bu da 40 bin ton posaya karşılık gelir. Bu posa hali hazırda heder ediliyor. En iyi değerlendirenler katı kısmı ayırıp sıvıları kanalizasyon ya da havuza veriyor. O da çevreyi kirletici bir unsurdur. Suyu alınmış katı kısım ise briketler şeklinde kurutulup yakıt olarak kullanılıyor. ya da çekmediği an baca temizleyici olarak değerlendiriliyor."
"Doğal gıda boyası olarak tercih edilebilir"
Özçelik, tonlarca posanın hem yarattığı çevre kirliliğini önüne geçmek hem de ekonomiye kazandırmak için geçen yıl çalışmalara başladıklarını vurguladı.
Araştırmalar sonucu katı ve sıvının ayrı ayrı değerlendirilebileceğini ve ekonomik bir değer kazandırabileceklerini tespit ettiklerini anlatan Özçelik, şu bilgileri verdi:
"Biz yaptığımız çalışmadan posadan solucan gübresi elde ettik ama posa, esas hak ettiği ekonomik değere kurutulmasının ardından ince ölçekli değirmenlerde toz haline getirilmesiyle oldu. Bir fabrikadaki yüksek ısı dereceli fırında kurutulan posayı, ardından toz haline getirdik. Elde edilen tozu, dondurma, salep, şekerleme, puding, sütlaç gibi gıdaların üzerinde kullandık. Bunun yanında sıvı posa ise gıda boyası olarak kullanılabilecek durumda. Örneklerini denedik ve başarılı sonuçlar elde ettik. Piyasada sentetik gıda boyalarına karşı doğal gıda boyası olarak tercih edebilecek durumda. Bu şekilde tonlarca atık da ekonomiye kazandırılmış olacak."
Özçelik, söz konusu çalışmaların, yağ işleme fabrikalarına entegre edilecek bir tesisle çok daha hızlı ve ucuz yolla yapılabileceğini sözlerine ekledi.