Gözlerini ve Yüzünü Kaybetse de Gülüşünü Kaybetmedi
Van'ın Gürpınar ilçesinde terhisine 4,5 ay kala mayın patlaması sonucu yüzünden yaralanan ve görme yetisini kaybeden 27 yaşındaki Niğdeli gazi Ramazan Güneş, 6 yıldır gülen yüzüyle etrafına neşe saçıyor.
BETÜL ABBAK - Van'ın Gürpınar ilçesinde terhisine 4,5 ay kala mayın patlaması sonucu yüzünden yaralanan ve görme yetisini kaybeden 27 yaşındaki Niğdeli gazi Ramazan Güneş, 6 yıldır gülen yüzüyle etrafına neşe saçıyor.
Niğde'nin Çamardı ilçesinde annesi ve babasıyla yaşayan Güneş, 2010'da er olarak vatani görevini yaptığı Gürpınar'da terör örgütünce tuzaklanan mayının patlatılması sonucu ağır yaralandı.
Patlama sonucu görme yetisini kaybeden, sol kulağında da işitme kaybı yaşayan Güneş, 2 yıl süren tedavisi süresince 17 kez operasyon geçirdi.
Karanlık dünyasının aksine gülümseyen yüzüyle çevresine neşe saçan gazi Güneş, evde tüm ihtiyaçlarını kendisi karşılayabiliyor.
Evlerine yaklaşık 200 metre uzaklıktaki camiye tek başına gidebilen Güneş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 17 silah arkadaşının içerisinde bulunduğu askeri aracın önünde arkadaşıyla dedektörle tarama yaparken tespit ettikleri mayının, teröristler tarafından uzaktan kumandayla patlatıldığını anlattı.
Birlikte mayın araması yaptıkları arkadaşının patlamada şehit olduğunu, kendisinin de ağır yaralandığını belirten Güneş, mayını fark etmeleri sayesinde araçtaki askerlerin yara almadan kurtulduğunu söyledi.
Patlamadan sonra ambulans helikopterle Van Askeri Hastanesi'ne, oradan da ambulans uçakla İstanbul'a götürüldüğünü anlatan Güneş, "GATA Haydarpaşa Eğitim Hastanesi yoğun bakım anestezi bölümüne getiriyorlar. Burada şehit aile birimindeki görevliler, şehitlik evraklarımı hazırlamışlar, sağ çıkmam diye düşünmüşler." dedi.
"Vatanım sağ olsun, ezanlar dinmesin"
Güneş, hastanede tedavi altındayken gözlerinin görmediğini ve kendisini hala askerde zannettiğini dile getirerek, şöyle devam etti:
"Tamamen görmediğimi hissettiğimde çok kötü olmuştum. 'Bundan sonra ben ne yapacağım' dedim, yaşamak boş gibi geldi ama Allah'ın keremine şükür, inancımız sayesinde ayakta kaldım. Ağırlığı çok fazla. Öncesinde 'sol gözün görecek' dediler. Nasıl olsa kulağımın biri duyuyor, gözümün de biri görse çok şükür ben idare ederim, sol kulağımda da işitme kaybı olduğu için bir kafaya bir kulak, bir göz de yeter dedim ama Allah nasip etmemiş, kısmetimde yokmuş, Allah'ın keremine şükür, derdini veren, sabrını da veriyor ama ilk zamanlar dayanması çok zor oldu."
Yüz nakli istemediğini anlatan Güneş, "17 kez ameliyat geçirdim. İlerleyen zamanlarda estetik ameliyat olmak istiyorum. Görüntüm abes olacak şekilde olmasın. Vatani görevimi yaparken, arkadaşlarımı korumak için böyle oldum. Vatanım sağ olsun, ezanlar dinmesin. Bizim niyetimiz, gayemiz bu." şeklinde konuştu.
En çok yeni doğan yeğenlerini merak ediyor
Güneş, devletin verdiği gazi maaşıyla geçimini sağladığını, Engelli Kamu Personeli Seçme Sınavına da hazırlandığını ifade ederek, "Rabbim hayırlı eş nasip etsin, öncelikle evliliği düşünüyorum. Talip olduklarım oluyor ama görme engelli olunca yatağa bağlı hasta gibi görüyorlar. 'Kızım ölünceye kadar ona mı bakacak' diyorlar." dedi.
En çok yeni doğan yeğenlerini merak ettiğini anlatan Güneş, tarif etseler de yeğenlerini hayal edemediğini söyledi.
Anne Ayşe Güneş de oğlunun tezkeresine yakın acı haberi aldıklarını kaydetti.
Haberi ilk aldıklarında oğlunun şehit olduğunu zannettiklerini aktaran anne Güneş, "Askerler evimize geldiğinde komutan, 'Ramazanımız gazi oldu, gözlerinden ameliyat ediliyor, duanızı bekliyor.' dedi. Ev çok kalabalıktı, hemen arkadaşlara bir Yasin-i Şerif okuyalım, dua edelim ki Allah şifa versin dedim. O günleri Allah düşmanıma vermesin, kimseyi evladıyla imtihan etmesin, çok zor. Kimseye yaşatmasın, yaşayanlara da sabır, dayanma gücü versin. Biz, Allah'ımıza sayısı belirsiz şükrettik çünkü evladımızı bize bağışladı." diye konuştu.
Babaannesi ve annesi gözlerini vermek istedi
Dizinden ameliyatlı olduğu için ev işlerinin çoğunu oğlunun yaptığını anlatan anne Güneş, "Benim yarı yardımcım, binlerce şükür. Salata yapar, sinimi getirir, götürür. Camlarımı, dolaplarımı siler. Ramazan iyi olduktan sonra ben hiç silmedim. Günlük bu işleri hep o yapar. Evimizde hiç sorunumuz yok çok şükür." dedi.
Oğlunun gözünün göreceği günlerin hayaliyle yaşayan ve bir gözünü vermek istediğini dile getiren Güneş, "Biri bana biri ona yeter diye düşünüyordum. Büyük oğlum 'anne bunu bir daha bana söyleme, Ramazan'dan ümidini kes, görmeyecek artık, gözünün ikisi de alındı' dedi. Ben ne konuşabildim ne bir söz söyleyebildim. Çok şükür şimdi hayatını güzel yaşıyor. Tek istediğimiz Cenabı Allah'tan hayırlı bir eş." ifadelerini kullandı.
80 yaşındaki babaanne Kıymet Güneş de acı haberi aldığı günü gözyaşlarıyla anlatarak, "Ben de gözümün birini vereyim, bana bir tanesi yeter dedim ama olmadı. Allah'ım, kuzumun canını sağ etsin, sabrını versin." diye konuştu.