Gaziantep'teki Naksan Holding Davası
Gaziantep'te Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) "para kasası" olduğu öne sürülen Naksan Holding'in eski yönetim kurulu başkanı tutuklu sanık Cahit Nakıboğlu'nun da arasında bulunduğu 4'ü tutuklu 27 sanığın yargılanmasına devam edildi.
Gaziantep'te Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) "para kasası" olduğu öne sürülen Naksan Holding'in eski yönetim kurulu başkanı tutuklu sanık Cahit Nakıboğlu'nun da arasında bulunduğu 4'ü tutuklu 27 sanığın yargılanmasına devam edildi.
9. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya, "silahlı terör örgütü yönetme", "silahlı terör örgütüne üye olma", "terörizmin finansmanının önlenmesi hakkında kanuna muhalefet", "suç gelirlerinin aklanmasının önlenmesi hakkında kanuna muhalefet", "suçtan kaynaklanan mal varlığı değerini aklama" ve "vergi usul kanuna muhalefet" gibi suçlarından cezalandırılması talep edilen tutuklu 4 sanık ve tutuksuz 13 sanık ile avukatları katıldı.
Mahkeme başkanı, başka dosyadan tutuklu yargılanan sanıklar Murat Zar ile Cihan Dağcı'nın dosyasının bu dosyayla birleştirildiğini belirtti.
Gizli tanık "Papatya", Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile sesi ve görüntüsü değiştirilerek duruşma salonuna bağlandı.
Nakıboğlu ailesinin FETÖ'ye maddi ve manevi destek verdiğini ifade eden gizli tanık, "Örgütün temsilcileri geliyordu, onları şahsen tanımıyorum. Nakıboğlu ailesi onlara elden nakit para veriyorlardı. Kendilerine bağlı oldukları okullar vardı. Kendilerine yakın kişi ve kurumlarla daha yakın ilişkilere giriyorlardı. Sosyal konumlarını kullanarak nüfuz ediyorlardı. Fabrikada çalışanlarının hepsini Zaman gazetesine abone yaparlardı. Bunu baskı olarak değil de manevi yönden yaparlardı. 'Bu sizin himmetiniz olur' derlerdi ancak bazıları da kovulmamak için abone olurdu. Ayrıca kendilerinin bursuyla okumuş öğretmenlerden imam atayarak işçilere sohbet veriliyordu." diye konuştu.
"Devletten vergi kaçırılırdı"
Mahkeme başkanı, sanığın daha önce soruşturma aşamasında, "Naksan Plastik A.Ş, Cahit Nakıboğlu'nun (tutuklu) kontrolündedir. Kendisinden habersiz kuş uçmaz. Osman (firari) personelden, Mehmet Hilmi (firari) arsa alım satımlarından, Taner (tutuklu) de Royal Halı ve Zirve Üniversitesine bakardı. Personel maaşının asgari ücreti bankaya ödenir, kalan kısmı elden ödenirdi. Bu şekilde SGK primi az ödenerek devletten vergi kaçırılırdı. Firma satışları faturasız ya da düşük miktarda faturalandırılarak satış yapılırdı. Nakıboğlu ailesi FETÖ'ye bağlı bir ailedir. FETÖ'ye bu aile tarafından yıllık 2-5 milyon lira para aktarılırdı. Şirketin kaydedilmeyen paraları örgüte aktarılırdı." şeklinde ifade verdiğini hatırlatarak, bu ifadesinin doğru olup olmadığını sordu.
Gizli tanık, ifadesinin doğru olduğunu söyledi.
Ne zaman yaşandığının sorulması üzerine gizli tanık "Papatya", kimliğinin açığa çıkmaması için cevap vermek istemediğini ifade etti. Mahkeme başkanının 17-25 Aralık'tan önce mi sonra mı olduğunu sorması üzerine gizli tanık, öncesinde olduğunu belirtti.
Sanık avukatı, tanığın yıllık 2-5 milyon lira yardım yapıldığını söylediğini, bunun MASAK raporlarında bile olmadığını belirterek, nereden bildiğinin sorulmasını talep etti.
Söz hakkı verilen gizli tanık, "Ödemeler kayıt dışı ödendiği için MASAK'ın bilmesinin imkanı yok. Muhasebe kayıtlarına girmeden nakit elden ödemeler yapılmaktaydı." dedi.
"İsimlerin yazdığı listeyi yırt at"
Tanık Özgül Avcı da 2002 yılından önce inşaat firmasında çalıştığını ifade ederek, "Patronum bana sohbet toplantısına katılacakların listesini veriyordu. Onların sekreterini arayarak toplantının bilgisini veriyordum. Kişiler arasında Nakıboğlu ailesi de vardı. Patronum bunu yaptıktan sonra 'isimlerin yazdığı listeyi yırt at, durmasın' diyordu. Duyduğum kadarıyla bu toplantılarda burs, kurban toplanması, gazete ve dergi aboneliği yapılması gibi konular konuşuluyordu." dedi.
Daha sonra örgüte ait kolejde ve Zirve Üniversitesinde çalıştığını kaydeden Avcı, bu okullarda da "cemaat" toplantıları yapıldığını aktardı.
Duruşmaya öğle arası verildi.