Fransa'daki L'oreal Davası
Fransız mahkemesi, ülkenin en zengin kadını olarak bilinen kozmetik şirketi L'Oreal'in sahibi Liliane Bettencourt'un eski özel hemşiresi Alain Thurin, patronunun yaşlılığından yararlanıp çıkar sağlamakla suçlandığı davada beraat etti.
Fransız mahkemesi, ülkenin en zengin kadını olarak bilinen kozmetik şirketi L'Oreal'in sahibi Liliane Bettencourt'un eski özel hemşiresi Alain Thurin, patronunun yaşlılığından yararlanıp çıkar sağlamakla suçlandığı davada beraat etti.
Ülke kamuoyunda geniş yankı uyandıran davayla ilgili mahkeme, eski patronu Bettencourt'un yaşlılığından faydalanıp çıkar elde etmekle suçlanan 65 yaşındaki Thurin hakkında, yeterli kanıt bulunamadığı için beraat kararı verdi.
Yargılama başlamadan kısa süre önce Thurin'in intihar girişiminde bulunması üzerine duruşma tarihi uzun süre ertelenmek zorunda kalmıştı.
"Dünyanın en zengin kadınlarından biri" olarak bilinen ve 2006'dan bu yana tedavi gören alzaymır hastası 93 yaşındaki Betancourt'un, özel hemşiresine 10 milyon avro bağışlamasının ardından mirasçılar tarafından açılan davada Thurin, sağlık durumu bozulan kadının yaşlılığından istifade edip çıkar sağlamakla suçlamıştı.
Yine Bettancourt'un yaşlılığından yararlanıp çıkar sağlamakla suçlanan ve aralarında eski mali danışmanının da bulunduğu 7 kişi ise mayıs ayından sonuçlanan davada çeşitli hapis ve para cezalarına mahkum olmuşlardı.
Bu davada eski Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy döneminde Bütçe ve Çalışma Bakanlığı yapan Eric Woerth de yine "nüfuz ticareti" ve "yaşlı istismarı" suçlaması ile yargılanmış, mahkemede aklanmıştı.
- Fransa'yı sarsan skandal
Fransa'nın dünyaca ünlü bir kozmetik şirketinin sahibi Liliane Bettancourt ile kızı arasında servet kavgasıyla başlayan ve ardından Sarkozy'nin seçim kampanyasında yolsuzluk yapıldığı iddiasının ortaya atılmasına yol açan dava, ülke kamuoyunda geniş yankı uyandırmıştı.
Aile içinde servet kavgasıyla başlayan tartışmada, Fransa'nın en zengin kadını Liliane Betancourt'un vergi kaçırdığı ve buna bir dönem bakanlık yapan Woerth'ün, karısı bu şirkette çalıştığı için göz yumduğu iddia edilmişti. Yine Woerth'ün, karısının bu şirkette çalışması karşılığında, iş kadınının hesaplarını yöneten Patrice de Maistere'ye, "Legion d'honneur" nişanı verilmesini sağladığı ileri sürülmüştü.
Skandal, Bettancourt ile kızı Françoise Bettencourt-Meyers arasındaki servet davasında sunulan ses kayıtlarıyla ortaya çıkmıştı.
Françoise Bettencourt-Meyers, aylar önce annesinin bir milyar avro hibe ettiği fotoğrafçı François-Marie Banier hakkında dava açmış, miras soruşturmasında Bettancourt'un servetini yöneten şirketin sahibi Patrice de Maistre'nin ses kaydı ortaya çıkınca, olay ülkede siyasi skandala dönüşmüştü.
Ses kayıtlarında Maistre, eski Çalışma Bakanı Eric Woerth'ün ricası üzerine karısı Florence'ın işe alındığını anlatıyor. Eski bakanın eşi Florence Woerth'ün işe girmesinin ardından şirketin üç yıl boyunca yüksek miktarda vergi kaçırdığı ortaya çıkmıştı. Patrice de Maistre, patronunun 2007 yılında Nicolas Sarkozy'nin seçim kampanyasına 150 bin avro bağış yaptığını ve bu paranın eski iktidar partisinin "kasası" olarak bilinen Bakan Woerth'e teslim edildiğini söylemişti.
Bu arada Bettencourt'un, İsviçre'deki 80 milyon avroluk hesabını gizleyerek vergi kaçırdığı ve dönemin iktidar partisi Halk Hareketi Birliği (UMP) bünyesinde çalışan kişilere bağış yaptığı yine ses kayıtlarında yer almıştı.