Fotoğraf Sanatçısı Kerim Suner, Islak Kolodyum Tekniğiyle Fotoğrafçılığı Canlandırıyor
Fotoğraf sanatçısı Kerim Suner, 1851'de geliştirilen ıslak kolodyum tekniği ile fotoğrafçılığı yeniden canlandırıyor. Suner, el emeğine dayalı bu sanatla geçmişin izlerini bugüne taşıyor ve geleneksel tekniklerin unutulmaması gerektiğini vurguluyor.
Fotoğraf sanatçısı Kerim Suner, 1851'de geliştirilen ıslak kolodyum tekniği ile fotoğrafçılığı yeniden canlandırıyor.
Bilgisayar mühendisliğinden fotoğrafçılığa geçen Suner, fotoğrafçılığın kadim tekniklerini kullanarak, el emeğine dayalı bu sanatla geçmişin izlerini bugüne taşıyor.
Suner, lise yıllarında tanıştığı ve hiç kaybetmediği analog fotoğrafçılığa olan tutkusunu, AA muhabirine anlattı.
Dijital fotoğrafçılığın yaygınlaşmasına rağmen nostaljik tekniklerin kendisi için ayrı bir yeri olduğunu vurgulayan Suner, "Çok fazla fotoğraf var. Belki on binlerce, yüz binlere yakın bilgisayarda fotoğraf var ama alışık olduğumuz, elle tuttuğumuz bir fotoğraf yok. Her şey bilgisayarlarda. Bu fotoğrafta benim katkım ne kadar? Bunu muhakkak öğrenmem lazım dedim. İşte kafa göz yara yara yurt dışında eğitimlere giderek, burada denemeler yaparak yavaş yavaş öğrendim. Ofisin tuvaletinde başlayan macera bugün yaklaşık 200 metrekarelik sadece tarihi tekniklere yönelik bir atölye haline geldi." dedi.
"Eski tekniklerle çalışmanın verdiği manevi bir tatmin var"
Suner, 1851'de Scott Archer'in geliştirdiği ıslak kolodyum tekniğinin fotoğraf dünyasına devrim niteliğinde bir yenilik sunduğunu belirterek, bu teknik sayesinde, yüksek kaliteli ve son derece net görüntüler elde edilebildiğini söyledi.
Islak kolodyum tekniğini "analog fotoğrafçılığın zarif sanatını yaşatmak isteyenler için ideal bir yöntem" olarak tanımlayan Suner, "Fotoğrafçılık dünyasının dijitalleşmesiyle birçok sanatçı kolaylıkla fotoğraf üretebiliyor. Dijital dünyanın hızına ve basitliğine karşı eski tekniklerle çalışmanın verdiği manevi bir tatmin var." diye konuştu.
Suner, yapay zeka ile üretilen görüntülerin insanlar için anlamlı bir deneyim olmadığını ifade ederek, şunları kaydetti:
"Yapay zekaya bir görüntü üretmesini istediğinizde, o görüntü çok benzer olabilir. Ama biz o fotoğrafı çekerken birçok aşama yaşıyoruz. Başarısızlıklar ve başarılar yaşıyoruz. Sonuçta ortaya çıkan bir obje oluyor. Her şeyi bilgisayara yaptıracaksak, biz niye yaşıyoruz? Yaşamanın anlamı kalmıyor bir noktadan sonra."
"Geleneksel yöntemlerin de bir keyfi ve hazzı var"
Dijital fotoğrafçılığın yükselişiyle birçok kişinin cep telefonlarıyla fotoğraf çektiğine vurgu yapan Suner, bu durumu eski yelkenli gemilerle modern dizel motorlu gemiler arasında bir benzetme yaparak, şöyle açıkladı:
"Eskiden yelkenli gemilerle yük taşınır, insanlar taşınırdı. Şimdi ise dizel motorlu gemiler ve tankerlerle yapıyoruz. Ancak keyif almak için yine de yelkenli gemilere biniyoruz. Fotoğrafçılığın da keyfi böyle. Dijital fotoğrafçılık çok pratik ve iş yapma açısından verimli olabilir ama geleneksel yöntemlerin de bir keyfi ve hazzı var."
Suner, unutulmaya yüz tutmuş tekniklerle hem sanata hem de fotoğrafçılığa yeni bir soluk getirmek istediğinin altını çizerek, sadece ıslak kolodyum değil, diğer geleneksel teknikleri de öğrenmeye ve kullanmaya devam ettiğini ifade etti.
Geleneksel tekniklerin unutulmamasının önemine de değinen Suner, bu tekniklerin gelecek nesillere aktarılması gerektiğini savunarak, "Bu işi bir iş planı yaparak ya da ticari bir beklentiyle yapmadım. Islak kolodyum gibi tekniklerde çalışmak, benim için tamamen bir tutku." değerlendirmesinde bulundu.