Fetö'nün İstanbul'daki Adliye Yapılanması Davası
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) adliye yapılanmasına yönelik, 87'si tutuklu 129 sanığın "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan, onbeşer yıla kadar hapis cezası talebiyle açılan davanın duruşması devam ediyor.
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) adliye yapılanmasına yönelik, 87'si tutuklu 129 sanığın "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan, onbeşer yıla kadar hapis cezası talebiyle açılan davanın duruşması devam ediyor.
Silivri Ceza ve İnfaz Kurumları karşısındaki binada yer alan salonda, İstanbul 22. Ağır Ceza Mahkemesince görülen duruşmada savunma yapan tutuksuz sanık Muammer Fındıkçı, ByLock programını kullandığını itiraf etti.
Mübaşir olarak adliyede görev yaptığını ve katıldığı sohbetlerde Risale-i Nur okunduğunu anlatan Fındıkçı, şunları kaydetti:
"Çalıştığım mahkemenin yan kaleminde çalışan bir katip arkadaş beni sohbetlere çağırırdı. Bu sohbetlerde dini konular konuşulur ve risale okunurdu. İsmi Hüseyin olan bir abi bize kendisinin özel bir okulda öğretmen olduğunu söylemişti. Sohbete, Ahmet Öksüzoğlu, Ahmet Koyuncu ve Necmettin Yılmaz isimli arkadaşlar da katılırdı. Bu arkadaşların hepsi katipti. Ahmet Koyuncu ile Necmettin Yılmaz, 17-25 Aralık olaylarından sonra gruptan ayrıldı. Zaten dershane olayında da tepkilerini dile getirmişlerdi. Ben, Ahmet Öksüzoğlu ve kalemdeki arkadaşım Ersin bir süre daha sohbetlere katılmaya devam etmiştik. İlerleyen zamanlarda Ahmet Öksüzoğlu ve Ersin tayin isteyerek başka adliyeye gitti, zaten bir daha sohbetlere katılmayacaklarını söylemişlerdi. Ben de bu arkadaşlarla beraber cemaat denilen yapıdan ayrıldım."
"Bırakmıyorlardı"
Sohbetlere katıldığı süre içinde sadece dini konuların konuşulduğunu iddia eden Fındıkçı, şöyle devam etti:
"Sohbetlerde gördüğümüz ile basında anlatılanlar farklı şeylerdi. Bize sadece 'dua edin, namaz kılın' diyorlardı. Bu yüzden kötü bir şey sezemiyorduk. Sohbet grubundan ayrılanlara bırakmamaları yönünde ısrar ediyorlardı. Arkadaşlarım ayrılınca ben de ayrılmaya karar verdim. Bana, peygamber efendimizin dönemindeki sahabeleri anlatarak onları örnek almamı ve sohbetleri terk etmemem gerektiğini söylüyorlardı. Beni bırakmak istemiyorlardı."
Bunun üzerine araya giren Mahkeme Başkanı Fikret Demir'in, "Niye? Kendileri dışındaki insanları Müslüman görmüyorlar mı?" sorusuna Fındıkçı, "Ben kesin kararımı verdim ve ayrıldım. Sonra seninle bir çay içeriz dediler" şeklinde yanıt verdi.
Bu cevap karşısında "Gidenleri bırakmaya niyetleri yok anlaşılan" diyen Demir, tutuksuz sanık Fındıkçı'ya "Madem dini sohbetler yaptığınızı söylüyorsun. Bu sohbetinize dışarıdan herhangi birini rahatlıkla götürebilir miydiniz?" sorusunu yöneltti.
Fındıkçı, bu soruya "Ben hiç kimseyi götürmedim. Bilemiyorum.Sohbetlere hep aynı kişiler katılıyordu." yanıtını verdi.
Haftada bir kez sohbetlerin yapıldığını anlatan Fındıkçı, "Emniyet, savcılık ve mahkemede nasıl ifade verebiliriz" şeklinde talimat almadığını savunarak, etkin pişmanlık yasalarından faydalanmak istediğini sözlerine ekledi.
Duruşmada ifade veren tutuksuz sanıklar Nazmiye Soyoğlu ile Rabia Savaş da savunmalarını tamamlayarak haklarındaki suçlamaları reddetti.
Soyoğlu, ihraç edildiği için iş bulamadığını ifade ederek "İhraç edildiğimi söylediğim için bana iş bile vermiyorlar. Ben örgüt üyesi değilim. Bunu nasıl ispatlayacağımı da bilmiyorum. 'Nasıl ifade verebiliriz' talimatını da komik buluyorum. Kimseden talimat almadım. Neticede beraatimi talep ediyorum." dedi.
Duruşma, sanık ifadelerinin alınmasıyla devam ediyor.?