Fetö'nün "Himmet" Davası
Fetullahçı Terör Örgütü / Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) yönelik soruşturma kapsamında 23 sanığın "terör örgütüne üye olmak" ve "terörizmin finansmanının engellenmesine muhalefet" suçlarından yargılanmasına başlandı.
Fetullahçı Terör Örgütü / Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) yönelik soruşturma kapsamında 23 sanığın "terör örgütüne üye olmak" ve "terörizmin finansmanının engellenmesine muhalefet" suçlarından yargılanmasına başlandı.
Gaziantep 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya, sanıklar Enver Özünalan, Hasan Çakır, Ali Garip Orak ve müvekkilleri katıldı. İzmir'de tutuklu bulunan Süleyman Eski ve Kahramanmaraş'ta tutuklu bulunan Ümit Murat Tunç, duruşmaya görüntülü bağlandı.
Sanık Orak, suçlamaları kabul etmediğini, duruşmaya kendi isteğiyle katıldığını ifade etti. Sanık müvekkili avukat Recep Çınar, Orak'ın iddianamede FETÖ ile ilişkisi olduğu öne sürülen isimlerle bir bağlantısı bulunmadığını, yatırılan paranın eğitim amaçlı olduğunu savundu.
Sanık Ümit Murat Tunç'ın, üzerine atılı suçlamaları kabul etmediğini, 5 bin doları hayır amaçlı yatırdığını söylemesi üzerine Mahkeme Başkanı Lütfi Türk, "Hayra önce yakınlarınızdan başlanılmaz mı? Türkiye'de yardıma muhtaç çok kişi var" sorusuna sanık Tunç, kendi tasarrufunu istediği kişiye vereceğini söyledi.
Sanıklardan ikisinin savcılıktaki beyanlarında Tunç'u tanıdıklarını söylediği hatırlatıldı. Ancak kendisinin bu sanıkları tanımadığı yönündeki beyanının sorulması üzerine Tunç, kendisinin okulda idareci olduğunu, bu nedenle tüm çalışanları tanıma şansının olmadığını ifade etti.
Örgüte himmet paralarının aktarıldığı iddia edilen "The Respect Institute Inc" şirketine belirli dönemde para yatırıldığı ancak nedense farklı tarihlerde para yatırılmadığı vurgulanarak bunun nedeninin sorulması üzerine sanık Tunç, şirketi, okulu ziyaret eden ve kim olduğunu hatırlamadığı bir kişi tarafından öğrendiğini ve yardımda bulunma kararı aldığını öne sürdü.
Sanıklardan Hasan Çakır, gayrimüslim bir ülkede İslami duyguları güçlü öğrenciler yetiştirildiğini duyunca gururlandığını bu nedenle para yatırdığını ve bunun için pişman olduğunu, iddianameyi okuyunca ise 100 kat pişman olduğunu belirtti.
Diğer sanıklar da suçlamaları kabul etmedi.
Mahkeme heyeti, sanıkların suçun vasfı mahiyeti, atılı suçu işlediklerine dair kuvvetli suç şüphesini gösteren olguların mevcut olması, adli kontrol kararının yetersiz kalacak olması, sanıkların bir kısmının yurt dışında olması, bir kısmının ise nerede olduklarının bilinmemesi, atılı suçun kanunda ön görülen cezasının alt sınırının yüksek olması sebebiyle sanıkların kaçma şüphesinin olması nedeniyle tutuklu sanıkların tutukluluklarının devamına, diğer sanıkların tutuklanmalarına karar verildi.
Kararda, "FETÖ olarak tabir edilen örgüt hakkında henüz silahlı terör örgütü olduğuna dair herhangi bir mahkeme kararı mevcut değilse de devletin en önemli Milli Güvenlik Kurulunca kırmızı kitapta bu örgüte hükümeti tehdit eden legal görünümlü illegal yapı yapı olarak yer verilmiş olması bu örgüt ile ilgili alınacak tedbirlerin Bakanlar Kuruluna bildirildiği ve bu tedbirlerin alındığı hususlarının da nazara alındığı" kaydedildi.
Ayrıca Almanya'da bulunan sanık Erdal Budak, ABD'de bulunan Abdulkadir Taşkıran ve Finlandiya'da bulunan sanık Mehmet Demir hakkında çıkarılan "kırmızı bülten"e ve iade taleplerine bir yanıt gelmediği kaydedildi.
Duruşma ertelendi.
23 sanık hakkında, "şirinler" (küçük miktarlar) yöntemiyle örgüt adına "himmet" adı altında topladıkları paraları örgütün sözde yöneticilerinin talimatı doğrultusunda belirli dönemlerde "The Respect Institute Inc" şirketine yatırdıkları iddiasıyla 20'şer yıla kadar hapis cezasıyla iddianame hazırlanmıştı.